Şaban ayının on dördüncü gününü on beşinci gününe bağlayan gece, bir yıllık kaderin tayin edildiği, Kadir Gecesi kudsiyetinde olan ve 50 bin senelik ibadet hükmüne geçebilen mübarek berat gecesi…
Bu gün, gündüzüyle/akşamıyla berat atmosferine giriyoruz tüm manevî cihazlarımızı arıtarak… Zaten arınmak, paklanmak, borç batağından kurtulup yeniden silkinişin adı değil midir berat?
Zimmetimize geçirdiklerimizden helalıkla, af dilemekle, özür dilemekle, pişmanlık ve göz yaşıyla temizlemektir maziyi…Ve geleceğe yeni bir sayfa açmaktır.
Günahlar arasına sıkışmış ruhumuza nefes aldırtıp, süslemektir taat sümbülleriyle… El açıp kâinat Hâlıkına yalvarmak, ma’rifet vadilerine varmak, kulluğun tadına varmaktır berat.
Aczini, fakrını anlamak, ebediyete hazırlanmak, geleceği burada kazanmaktır.
Helalleşmek, dostça kaynaşmak, Hakka koşmak, imanla coşmak, Kur’ânla konuşmaktır. Tefsirlerde Kur’an-ı kerimin, Levh-i Mahfuza bu gece indirildiği bildirilmektedir. Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki:
“Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu (Kur’anı) mübarek bir gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız.” (Duhan: 2,3)
Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle 'Mübârek'; kulların günahlarının affolunması ve temize çıkmaları sebebiyle 'Beraet'; kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle 'Rahmet', geceyi iyi değerlendiren kulların seçilerek salih kullar arasına alınması sebebiyle 'Berae veya Sakk' adı da verilir.
Bu gecenin beş özelliğinin olduğu bilinmektedir.
1) Bu gecede önemli işlerin seçimi ve ayırımı yapılır.
2) Bu geceyi ibadet, zikir, fikir, tefekkürle geçirenlere yardımcı olması için Rabbimiz tarafından melekler gönderilir.
3) Bu gece bağışlanma, arınma, zimmetten kurtulma ve af gecesidir.
4) Bu gecede yapılan ibadetlerin katma değeri çok yüksektir.
5) Bu gecede Peygamberimize şefaat yetkisinin tamamı verilmiştir. Bu yetkinin üçte biri Şaban'ın on üçüncü günü, üçte biri Şaban'ın on dördüncü günü, geri kalan üçte biri de Şaban'ın on beşinci günü verilmiştir.
Resûl-i Ekrem Aleyhisselâtü Vesselâm buyurdular ki:
"Şâban'ın 15. gecesi geldiğinde geceyi uyanık ibadetle, gündüzü de oruçlu olarak geçirin. O gece güneş battıktan sonra Allah rahmetiyle dünya semasına tecelli eder ve şöyle seslenir:
İstiğfar eden yok mu, affedeyim ve bağışlayayım.
Rızık isteyen yok mu, hemen rızık vereyim.
Başına bir musibet gelen yok mu, hemen sağlık ve afiyet vereyim.
Böylece tan yerinin ağarmasına kadar bu şekilde devam eder."
(İbni Mâce, İkame, 191.)
Bu gecede duaya dikkat çekilmektedir:
“Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez. Regaib gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı gecesi.” (İ.Asâkîr)
İbadet modunda kalmak niyazıyla, Beratınız berâetle sonuçlansın inşallah…