Bilim ateizmden kurtarılmalı bunu Medresetüzzehra sağlar

​‘Medresetüzzehra Müzakereleri’nin konuğu Prof. Dr. Adem Tatlı

Röportaj: Serdar Bilgin-RİSALE AKADEMİ

Prof. Dr. Adem Tatlı ile Medresetüzzehra’yı konuştuk.

MEDRESETÜZZEHRA, MARİFET-İ İLAHİYE’YE VESİLE OLACAK BİR EĞİTİM TASAVVURUDUR

Medresetüzzehra’yı nasıl anlamalıyız?

Üstad Bediüzzaman Said Nursi, yeni bir eğitim modeli tasavvur ediyor, ilim ve fennin hakiki kemali neticelerinin marifetullaha vesile olacağı bir eğitim modeli bu. Şöyle ki Batı’dan getirilen san’at ve fennin İslâmiyet’in malı olduğunu, onları tevhit inancının içinde yoğurmamız, Kur’ân’ın bahsettiği tefekkür ve mânâ-yı harfî nazarıyla, yani onun san’atkârı ve ustası namıyla onlara bakmamız gerektiğini, aksi halde kıymetli hakikatlerin hayal ve evhamdan ibaret hale gelebileceğini ifade ediyor. O nedenle Risale-i Nurlarda, fen ve din ilimlerinin birlikte verilmesinin ehemmiyetine dikkat çekilir: “Vicdanın ziyası ulûm-i dinîyedir. Aklın nuru fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit; birincisinden taassup, ikincisinden hile, şüphe tevellüt eder.”

Cemiyet hayatı bu maddi ve manevi dengenin iyi kurulmasına bağlıdır. Toplumların terakkisi, kalp ile akıl, fazilet ile ilmin beraber yürütülmesiyle mümkündür. Hakikat, ne yalnız vicdanın fazileti ve ne de yalnız aklın nurundan ibarettir. Bu ikisi arasındaki ahenk ve birlikten hakikat tecelli eder. Bu ifadeleri çatı olarak alırsak Medresetüzzehra, fenlerin talebelere Marifet-i İlahiye’ye vesile olacak şekilde verildiği bir eğitim tasavvurunun adıdır. Bu eğitim tasavvurunun şekillendirdiği, cisimleştirdiği okuldur.

MATERYALİZM TEMELLİ EĞİTİM MODELİ ISLAH EDİLMELİ

Yeni eğitim modeli ifadenizi açabilir misiniz?

Yeni eğitim modeli derken ruhu imanla nurlanan, kâinattaki bütün varlıkları Allah’ın eseri olarak gören insanların yetiştiği bir eğitim ortamını kastettim. Böyle bir eğitim ortamında insanın kalbi ve aklı birlikte gelişir. Kâmil insana gidişin yolu da budur. Bediüzzaman, her bir fennin Cenab-ı Hakk’ın bir ismine dayandığını ve en mükemmel şeklinin o isme ayna olmasıyla mümkün olduğunu belirtir.

Böyle eğitim modelini ortaya koyabilmek için materyalizm temelli kurgulanan eğitim modelinin ıslah edilmesi gerekiyor ki zaten böyle bir eğitim sistemi insanın fıtratına, yaratılışına terstir. Bu materyalist eğitim sistemi, kâinattaki her şeyin tesadüf ve tabiatın eseri olduğunu, insanın tesadüfen diğer canlılardan meydana geldiğini, insanın bütün hedefi ve gayesinin bu dünyada maddî arzuların tatmin etmekten ibaret bulunduğunu esas alır.

İFADE ŞÖYLE DEĞİŞİRSE ÇOK ŞEY FARKEDER

Şimdi burada konuyu anlamak için fen kitaplarına bakalım. Mesela okullardaki fen derslerinde dünyanın dönüşü ile ilgili bilgi şöyle verilmektedir:

Dünyanın kendi etrafında dönüşüyle gece ve gündüz, güneşin etrafında dönüşüyle de mevsimler meydana gelmektedir.”

İşte böyle bir ifadede, özne ortada yoktur. Yani, bu işleri kimin yaptığı belli değildir. Dolayısıyla böyle bir ifade gençlerin âleminde bu olayların kendi kendine veya sebeplerle meydana geldiği düşüncesine yol açmaktadır.

Böyle bir eğitimle yetişen genç, kâinatta kendisini başıboş ve sahipsiz olduğunu, her şeyin gelişigüzel hareket ettiğini, kendisinin de hiç kimseye karşı sorumluluğunun bulunmadığını vehmedecektir.

Böyle bir eğitimden geçen gencin anarşist ve devlet düşmanı veya uyuşturucu müptelası olmaması anormaldir.

Aynı olay; “Gece ve gündüzün meydana gelmesi için dünya kendi etrafında, mevsimlerin teşekkülü için de güneşin etrafında döndürülür.” şeklinde verilebilir. Bu ikinci ifadede olayları yapan birisi vardır. Gençler, böyle çok harika ve bütün kâinatı ve özellikle insanların hayatını ilgilendiren olayı meydana getireni bilmek ve O’na teşekkür etmek isteyecektir. İnsan iyiliğin kimden geldiğini bilirse, ona karşı teşekkür ve minnettarlık hisleri de gelişecektir. Kendisinin Yaratanına karşı vazifesi ve sorumluluklarının bulunduğunu anlayacak ve hayatını disiplin altına alacaktır.

İNSANLIĞIN REFAH VE SAADETİ, BARIŞ VE HUZURU, BİLİMİN ATEİZMDEN KURTARILMASINA BAĞLI

Hâlbuki insan sadece maddi yapıdan ibaret değildir. Onun kalp, ruh, his ve düşünce âlemi dikkate alınmadığı sürece onun bu dünyada saadet ve huzuru bulması mümkün değildir. Bütün dünyada insanlığın refah ve saadeti, barış ve huzuru, bilimin ateizmin nüfuzundan kurtarılmasına bağlıdır. Eğitim sisteminde yeni model arayışları eğitim meselesi gerek Türkiye’nin ve gerekse İslâm dünyasının yakın geçmişteki gerilemesi ve çöküşüyle doğrudan alakalı olduğu gibi, istikbale matuf terakki inkişafının da başlıca muharrik unsuru olabilecektir. Bu noktada konuştuğumuz konu çok önemlidir. Yeni nesle; birlik ve beraberliği sağlayacak, ecdadımızın bize miras bıraktığı; istikamet, şecaat, iffet, şefkat, merhamet, uhuvvet, tevazu, kardeşlik, saygı ve sevgi gibi ulvî seciyeleri kazandırmak için eğitimi önemsemeliyiz.

Medresetüzzehra müzakerelerini bu süreçte değerli buluyorum. Müzakere sürecinde sunulan katkıların hayırlara vesile olacağını düşünüyorum. Üstad Medrestüzzehra ile; imanlı, ilim ve irfan sahibi, ulvi kalpli, yüksek seciyeli, umumun menfaatini kendi menfaatinden üstün tutan, örf, adet ve geleneklerine bağlı, Allah’tan korkan, dünya sahasında marifet sahibi, aile bağları kuvvetli, dinine hâkim, tarih şuuruna sahip nesiller yetiştirmeyi, fertlerin ilim, irfan ile ahlak ve fazilet ile cihazlanması, kalp ve ruhlarının, akıl ve hissiyatlarının ulvi gayelere yöneldiği; akıl ile kalbin, ilim ile inancın birlikte ele alındığı bir eğitimin modelini tasavvur etmişti.

RİSALE-İ NUR EĞİTİM MÜFREDATINA UYGUN HAZIRLANMALI

Materyalist eğitim sisteminin ıslahında en önemli husus bilime mana-yı harfi bakış açısını kazandırma olacak. Bu bakış açısını nasıl kazandırabiliriz?

Gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında eğitime mana-yı harfi bakış açısını kazandırmak için;

1. Din dersleri, kâinat kitabını okumayı, yani kâinata Allah adına bakmayı öğretecek şekilde hazırlanmalıdır. Böylece vahdaniyet, haşir ve yaratılış gibi meseleleri, okudukları veya okuyacakları fen kitaplarından anlayabilmenin metodu verilmiş olacaktır.

2. Risale-i Nurların, her seviyedeki eğitim kurumunun ders müfredat programına uygun şekilde hazırlanmasına ihtiyaç vardır.

3. Ateizme dayalı materyalist felsefenin insanın ve diğer varlıkların yaratılışıyla ilgili günümüzde bilim adına takdim ettiği, tesadüf ve tabiata dayalı evrim görüşünün ele alınarak, bunun vahdaniyete dayalı şekilde takdim edilmesi gerekir.

4. Bütün fen ve teknik kitapların mana-yı harfiyle işlenmesi ve bu tip kaynakların hazırlanması önemlidir. Bunların imkân ve şartlara göre bir plân dâhilinde ele alınmalı ve uygulanmalıdır.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Nur Talebeleri Haberleri