Betül Gül'ün haberi:
Prof. Tegmark şöyle söyledi: “Galileo bile kainatın matematik diliyle yazılmış büyük bir kitap olduğunu haykırdı çünkü o zamanlar keşfedilen astronomik düzenler onu hayrete düşürmüştü.” Prof. Tegmark sözlerinin devamında Galileo'dan çok sonra bir grup atom altı parçacığın varlığının matematiksel prensiplerle belirlendiğini, daha sonra da keşfedildiğini belirtti.
Oxford Üniversitesi’nden matematik profesörü Marcus du Sautoy, New Statesman dergisi için kaleme aldığı makalesinde, “CERN'deki bilim insanları kesinlikle Galileo ile aynı görüştedir.” diyor. Bilim insanlarının, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın içinde görmeyi bekledikleri parçacıklara ilişkin öngörülerde bulunabilmelerinin tamamen matematikle alakalı olduğunu dile getiriyor.
Astrofizik profesörü Mario Livio, Scientific American dergisinde yayımlanan makalesinde, matematiğin kainattaki işlerliğini, mesela bilim insanlarının atom altı olayları açıklayan formüller bulmasını, ya da mühendislerin uzay araçlarının izleyeceği yolları hesaplayabilmesini çoğu insanın hafife aldığını, üzerinde düşünmediğini belirtiyor.
Günümüzün tanınmış fizik profesörlerinden Paul Davies, The New York Times'daki yazısında şöyle söylüyor: “Kütle çekim ve elektromanyetizma kanunları, atomun içindeki alemi regüle eden kanunlar, hareket kanunları hepsi düzenli matematiksel ilişkiler olarak ifade ediliyor.”
“Evrenimiz gerçekten sayılarla boyanmış.” diyen Prof. Marcus du Sautoy, elmanın içindeki çekirdeklerin sayısından bal peteklerine doğadaki matematiğe örnekler veriyor. Verdiği örnekler arasında bitkilerde görülen Fibonacci sayıları da var. 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233... Fibonacci dizisi olarak bilinen bu sayı dizisinde, her sayı önceki iki sayının toplamına eşit. Bu dizinin şaşırtıcı bir özelliği de, her sayının önceki sayıya bölünmesiyle elde edilen sonucun giderek altın orana, yani 1,618033988...'e yaklaşması. (233/144 = 1,61805...377/233 = 1,618025 610/377 = 1,6180371... 17711/10946 = 1,618033985... )
Birçok bitkide saat yönünde ve aksi yönde spiraller bulunuyor. Her gruptaki spiral sayısı daçoğu kez art arda gelen iki Fibonacci sayısı oluyor. Mesela ayçiçeğindeki tohumlarınoluşturduğu spiralleri sayarsak bir yönde 55, diğer yönde 89 spirale rastlayabiliriz.Ayçiçeğinde spiral sayıları 34'e 55 ya da 144'e 89 şeklinde de olabiliyor. Hatta 144'e 233 bilegörülüyor. Enginarda ve karnıbaharda 5'e 8, çam kozalağında 8’e 13 ya da 5'e 8 oluyor bu sayılar. Ananas kabuğunda üç ayrı yönde spiraller var. Bunlar da yine ardışık Fibonacci sayıları: 5, 8 ,13 ya da 8, 13, 21!
Evrendeki matematiksel düzenlere bir örnek de logaritmik spiraller. Mucize spiral olarak da bilinen bu özel şekil kasırgalarda, galaksilerde, deniz kabuklarında, hayvan boynuzlarında karşımıza çıkıyor. Logaritmik spiralin özelliği kıvrılma açısının sabit olması ve kavisleri arasındaki mesafenin geometrik dizi oluşturacak şekilde artması. 3,9,27,81... gibi. Bilim insanlarının çıkardıkları haritalara göre, galaksimiz Samanyolu'nun kolları da logaritmik spiraller şeklinde. (Science Vol. 312 ) Kulağımızın içinde de bir logaritmik spiral var aslında. İç kulağımızdaki salyangoza benzer minik organ!
“Dönen çizgiler” galaksilerde, kasırgalarda, parmak uçlarımızda, DNA'mızda... İnsanlar kabenin etrafında, dünya güneşin etrafında dönüyor, güneş galaksideki diğer yıldızlarla birlikte dönüyor...
Zaman