Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Enfâl Sûresi 24-26. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
24-Ey îmân edenler! (Peygamber) size hayat verecek şeylere sizi da‘vet ettiği zaman, Allah’a ve Resûl(ün)e icâbet edin! Ve bilin ki şüphesiz Allah, kişi ile kalbi arasına girer ve (siz) muhakkak O’nun huzûruna toplanacaksınız!
25-Hem öyle bir fitneden sakının ki, (geldiği zaman) içinizden sâdece zulmedenlere dokunmaz (umûmî olur)!(*) Ve bilin ki şübhesiz Allah, azâbı pek şiddetli olandır.
26-Hatırlayın ki, (bir zamanlar) siz az idiniz, yeryüzünde (Mekke’de) güçsüz bırakılmış (horlanmış) kimselerdiniz, insanların (her an) sizi yakalayıvermesinden korkuyordunuz; fakat (Allah) sizi (Medîne’de) barındırdı, sizi yardımıyla kuvvetlendirdi ve size temiz şeylerden rızık verdi ki şükredesiniz.
(*) “Şu âyetin sırrı şudur ki: Bu dünya bir meydân-ı tecrübe ve imtihandır ve dâr-ı teklif ve mücâhededir (imtihan ve cihâd yeridir). İmtihan ve teklif, iktizâ ederler (gerektirirler) ki, hakīkatler perdeli kalıp, tâ müsâbaka (yarışma) ve mücâhede ile Ebû Bekir’ler (ra) a‘lâ-yı illiyyîne (en yüce makamlarına) çıksınlar ve Ebû Cehil’ler esfel-i sâfilîne (en aşağılara) girsinler. Eğer ma‘sumlar (günahsızlar) böyle musîbetlerde sağlam kalsa idiler, Ebû Cehil’ler aynen Ebû Bekir’ler (ra) gibi teslîm olup, mücâhede ile ma‘nevî terakkī (yükselme) kapısı kapanacaktı ve sırr-ı teklif (imtihan sırrı) bozulacaktı.” (Sözler, 14. Söz, 40)