Risale Haber-Haber Merkezi
Yazar Safa Mürsel, Bin Ladin ile Said Nursi'nin kıyas edilmesine tepki gösterdi. Aralarında “seradan süreyyaya kadar” fark var diyen Mürsel, Bin Ladin'in başka isimlerle kıyaslanması gerektiğini söyledi.
Safa Mürsel MoralHaber'deki yazısında "Şimdi geldiğimiz noktada barışın güzelliğini ve teörürün kötülüğünü göstermek için Bin Ladin’i terörün; Said Nursi’yi de barışçı İslam’i düşüncenin çağdaş temsilcisi gibi gösteren kıyaslamalar yapılıyor. Bu kıyaslamayı, gerçekçi bir anlam ve içerik taşımasına rağmen, Nursi’yi barışçı gösteriyor diye kabullenmeyi doğru bulmuyorum. Aralarında “seradan süreyyaya kadar” fark vardır" dedi.
Bin Ladin'e alternatif olarak başka isimleri öneren Mürsel, "Terörü meslek edinmiş Bin Ladin’e, siyasi yöntem olarak şiddeti dışlayan barışçı alternatif örnek aranıyorsa, o örnekler, İslam dünyasındaki çağdaş siyasi hareketlerin içinden aranmalıdır. İslam dünyasında şimdi terörü dışlamış böyle siyasetçilerden çok örnekler var. Abbas Madeni, Gannuşi vb... Ne var ki, Said Nursi, terörü siyaset haline getirmiş Bin Ladin kıyas konusu konu yapılamaz" şeklinde yazdı.
Said Nursi'nin şiddet karşıtı söylemlerini de hatırlatan Mürsel, yazısını şöyle sürdürdü:
“Bir masumun hakkı ve hayatı, bütün kainata feda edilmez” diyen Said Nursi’nin Kur’an merkezli ontolojik insan algısı nerede; binlerce insanı suçlu suçsuz ayırmadan katletmedeki vahşet nerede? Risale-i Nur’da mukayesesi mümkün değil anlamında ”kıyas-ı maalfarıktır.”
”Bütün hayatımda bütün kuvvetimle asayişi muhafazaya çalışmışım” diyen bir Nursi’yi; “müzakare yok, diyalog yok, sadece cihat ve silah var” diyebilen bir kişilikle mukayese konusu yapmak, eminim, kıyas kavramını bile rencide edecektir.
“Din nokta-i nazarından medenilere galebe çalmak ikna iledir. İcbar ile değildir. Ve İslamiyet’i, mahbup ve ulvi olduğunu... göstermek iledir” görüşünü meslek edinmiş Said Nursi’yi; İslamiyeti, “terör dini” diye tanıtmış birisiyle kıyaslamak, sağlıklı bir düşüncenin ve hakkaniyetin gereği olamaz. Neyse ki, Bediüzzaman ile Bin Ladin’i karşılaştırmaya çalışan bazı kalemler, hakperestlik edip, “gerçi kıyası kabil değil” şerhi düşmeyi ihmal etmiyorlar. Bu hassasiyetin herkesçe paylaşılması gerektiğini sadece hatırlatmak istedim.