Bir aşık adam Mehmet Tanrısever

Risale Haber’de Mehmet Tanrısever’den ilk defa 23 Nisan 2010’da bahsetmişim. Yani Mehmet Tanrısever ve Hür Adam filmi üzerinden tam bir yıl geçmiş. Önceki gün Mehmet beyi ziyarete gittim. Görüşmeyeli bir hayli zaman oldu ve sorulacak bir hayli soru vardı.

Mehmet beyi kardeş ve yeğenleri ile sohbet yaparken buldum. Üstadı anlatıyor. Ama benim tanıdığım Mehmet Tanrısever değil sanki, biraz dinmiş gibi ya da biraz daha tevazuya bürünmüş gibi. Bunu ona söylüyorum. “Ben bilmiyorum, müsbet bir gelişme varsa Risale-i Nura aittir, Üstadıma aittir” diyor. Filmin neticesini soruyorum “bir milyon” diyor.

Mehmet Tanrısever’in Hür Adam filmi için sadece kasasından çıkan para 4.640.000 yani eski tabir ile dört trilyon altı yüz kırk milyar. "Peki ne kadarı geri geldi? Ya da ne kadar kâr ettin" diye soruyorum. Muhasebe müdürünü çağırıyor. Ve ona “film ile ilgili bilançoyu söyle” diyor.

Sadece kasadan çıkan para 4.640.000 TL. Geri dönen 3.500.000 TL. Yani tam bir trilyon 140 milyar lira zarar var. Tabi bir senelik işletme giderleri ve kendi ofisi ve personel masrafları hariçtir. Yani onları da katarsak herhalde  zarar 2 trilyonu geçer. Fakat Mehmet Tanrısever keyifli, zarar etmiş bir tüccar psikolojisinde değil.

“Filmin yaptığı akisler ve tesirleri düşünüyorum büyük kârım var” diyor ve ekliyor “bir sahra dolusu kırmızı koyun ile ilgili Hadis-i Şerifi biliyorsun. Benim kaç sahra dolusu kırmızı koyunum oldu gerisi umurumda değil” diyor.

Yine Nisan 2010 tarihinde onunla yaptığımız röportajda şöyle demişti. “Ben filmi kendim için yapıyorum hiç kimse seyretmese de ben seyredip yaksam da bu filmi yapacağım” diyordu. “Pişman mısınız” diye soruyorum. “Delimisin?” diye cevap veriyor ve ekliyor, “Daha büyük bir projeye hazırlanıyorum.” Nedir diye soruyorum. Sır vermiyor ama ilk olarak bana haber vereceğinin sözünü alıyorum.

Hür Adam filminin DVD’si bu ay sonunda tamamlanıyor. DVD’ye ilave olarak bir DVD hazırlanmış. 8 bölümlük. Çekim öncesi hazırlık, filmden çıkartılan sahneler, kamera arkası, orkestranın çalışmaları, fragman, basında çıkan haberler, filmden fotoğraflar ve son olarak yönetmenin görüşü.

Ben izledim ve şunu söyleyebilirim ki bu ilave DVD, film kadar lezzet verecek bir tad ile hazırlanmış. Son olarak şunu söylemeliyim. Mehmet beyin film hazırlığı sırasında oyuncularla ayrı, teknik ekiple ayrı ve çalışanlarla ayrı ayrı toplantılar yapıp Bediüzzaman’ın kim olduğunu, filmi neden yaptığını anlatması bile ayrı bir hizmet ve üzerinde durulması gereken bir çalışma.

Geçtiğimiz dönem Mehmet beye çok şeyler katmış. Yani bir “deli adam” gitmiş bir “aşık adam” gelmiş. İman ve Kur’an hizmetine aşık. Ben de Mehmet beyin sözüne katılıyorum. Risale-i Nurun ve Üstadımızın kerametidir. Saadet ve muhabbetle kalınız.