Onikinci İddia: "İnanç, sıradan bir insanın rahatça insan öldürmesini sağlayabiliyor. İnsanlara kendi ölümlerinden sonra dirileceklerini vaat ettiğinizde ve emirleri yerine getirirse, sonraki hayatlarında ödüllendirileceklerini söylediğinizde, onlara yaptıramayacağınız şey yoktur. "Git şu düşmanı öldür, tanrı istedi, cennetle ödüllendirileceksin!" bu kadar basit. Alın size tanrı sevgisi ve cennet aşkı ile dolu bir katil sürüsü. Tarih, bu katillerin yaşattığı acılarla dolu…
Ayrıca insanları katil yapmaya yetecek bir sürü ayet kutsal sayılan kitaplarda ve sahih hadisler arasında da mevcut. Kuran'a kaynak olarak tekrar bakalım; Nisa 89–91, Bakara 191, Maide 33, Tevbe 5, Ahzab 60–61, Muhammed 4. Eğitimli ve sağduyulu inananlar bu ayetleri bir şekilde "farklı" yorumlayarak katil olmaktan kendilerini kurtarabiliyorlar. Ama bu ayet ve hadisleri gerçekte yazıldığı gibi "net" anlayıp binlerce suçsuz insanı katleden inananlar da fazlasıyla mevcut hatta IŞİD gerçeği kapımıza dayanmış durumda…
Ayrıca, günümüzde de ateist düşünceye sahip insanları halen hedef gösteren "din adamları" fazlaca mevcut.
Cevabımız: Burada akıl ve mantığımıza müracaat edelim: Acaba, haksız yere bir adamı öldüren kimse Allah'a ve hesap gününe iman eden insan mı daha dikkatli olur, yoksa, Allah'a ve hesap gününe inanmayan insan mı daha dikkatli davranır. Akl-ı selim sahibi herkes bilir ki, yaptığı suçun bir cezası olacağını düşünen kimse, böyle bir cezanın olmadığını düşünen kimseden çok daha fazla suç işlemekten çekinir.
-Bu gün İŞİD gibi İslam'ı doğru anlamamakla beraber, dış güçlerin bir maşası olduğu her halinden belli olan bir örgütün yaptığı yanlışları İslam'a mal etmek büyük haskızlık ve İslam'a beslenen kinin bir seslendirilmesidir.
-Bu gün dünyanın her tarafında hâkim kuvvetler seküler ve dinle ciddi şekilde alakaları olmayan kimselerdir.
-Bu gün PKK, DHKP-C Ve benzeri katil örgütlerin dinle bir alakalarının olmadığı herkes tarafından bilinmektedir. Demek ki insan unsurunun bulunduğu yerde kötülükler olur. Bu kötülüklerin az bir kısmında din duygusu olabilir. Fakat bu kötülüklerin büyük bir kısmının sebebi İslam dininin hoş görüsünün hâkim olduğu zeminin ortadan kalkmasıdır. Bunun en büyük delili, Osmanlı devletinin ortadan kalkmasından sonra her tarafta dünyanın cehenneme dönmesidir.
-Dünyanın değişik yerlerinde yapılan komünist ihtilallerinde öldürülenlerin haddi hesabı yoktur. Kemalist kadronun başa geçmesiyle millete kan kusturanlar, yüz binlerce masum insanı öldürenler; yalnız Dersim'de kadın, çocuk demeden herkesi öldürenler çok mu dindar kimselerdi? Bunu din namına mı yapmışlardı? Yoksa Allah ve hesap günü korkusu olmadığı için mi?
-Nisa:89-91. ayetlerindeki ifadeler müşriklerin zulmüne uğramış ve kendilerine savaş açılmış bir savaşa ortamındaki ifadelerdir. Bütün dünya savaşırken askerlerini düşmanı öldürmeye teşvik etmiyor mu?.
-Geriye kalan diğer ayetler de savaş ortamıyla alakalıdır. Onların meallerine bakan bunu anlar.
-Bununla beraber, Nisa: 90. ayette: " Şayet onlar sizden uzak durur, sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse, o takdirde Allah onlara saldırmak için size yol vermez" mealindeki ifadeyle, Müslümanlara, barışa taraftar olan düşman kâfirlere savaş açmaları açıkça yasaklanmıştır. Bu da İslam'ın gerçekten bir barış dini olduğunun açık göstergesidir.
-Bakara 190-191. ayetlerde savaşa ortamıyla ilgilidir.
Ateistimiz, aynı konuyu işleyen bu iki ayetten birinci(190) ayet es geçmiştir. Çünkü bu ayette kinini kursağında bırakan açık ifadeler vardır. İşte ilgili ayetin meali: "Sizinle savaşanlara karşı, siz de Allah yolunda savaşın. Fakat haksız yere saldırmayın. Muhakkak ki Allah haddi aşanları sevmez." Bu ayetteki en azgın saldırgan düşmanlara karşı aşırı/orantısız güç kullanmamayı ön gören ifadesini görüp de iman etmeyenlere bin defa yazıklar olsun..,
-Maide 33'te "Allah ve resulüne savaş açan/İslam devletine açıkça saldırıya geçen ve yeryüzünde fitne fesat çıkaran canilerin, katillerin cezasına işaret dilmiştir. Ateiste göre bunlara ceza verilmemelidir. "Yüz masum koyunu parçalayan kudurmuş bir canavara karşı şefkat göstermek, yolsuz bir şefkate mukabil yüzlerce merhametsizlik örneğidir."
(Devam edecek)