Bir Ateistle Tartışma

Şahin DOĞAN

Taraf yazarı ateist Murat Utkucu ile yaptığım küçük bir tartışmayı belki size de faydası olur ümidiyle aynen paylaşıyorum.

I.

Merhaba Murat Bey! Yazınız ilginç. Keyif alarak okudum. Kur’an’ı defalarca okudum diyorsunuz? Kuran da sizi ateizme iten nedenler neydi? Çünkü ateizm bir hükümdür bir iddiadır. Tanrının yokluğu ispat edilmiyor. Antoni Felew, dönüş yaptı siz ne diyorsunuz? Bernart Russol, Richard Dawskin gibi ateist düşünürlere hak vermiyor değilim ama insan ve evrenin kompleks yapısı, indirgenemez karmaşıklık, atomun yapısı, kuarklar, sicimler... Varlığın bunların içinden fışkırıp gelmesi, varlık karmaşasını açıklamada ateist verilerin basitliği, yetersizliği ve acizliği, düşünce tarihinin büyük kafalarının çoğunun tanrının varlığından yana tavır alması, iki yokluk arasında bir varlık görüntüsü veren insanlık komedyası, kutsal kitaplar, peygamberler, azizler, veliler... Bütün bunlar bir tanrının varlığını ima ediyor gibi... Yani kesinlikle yok, olamaz diyemiyorum. Siz diyebildiğinize göre çok cesursunuz. Ben o kadar cesur değilim. Ayrıca Kur'an da sizi ateizme iten neydi? Çok merak ediyorum. Kalbi selam…

II.

Kuran'ı okuyarak ateist olmadım. Kuran'ı okuduğumda ateizmi benimsiyordum zaten. Ama Kuran'ın ontoloji meselesinde tüm diğer kitaplar gibi verdiği aslında verebileceği bir cevap yok. Eğer bu cevabı hakkıyla verebilseydi herhalde bundan etkilenirdim. Neden kainat var? Soru bu. Ve Allah neden yarattı. Enbiya Suresi'ydi sanıyorum cevap veriyordu bu soruya. Oyun olsun diye yaratmadık. Bu cevap değil ama bir denemedir. Sorunun farkında olduğunu gösterir… Kendi adıma ateizmi şahsi olarak düşünerek ve uzun yıllar süren yani çocukluktan başlayan bir hesaplaşma süreci olarak yaşadım. Michel Behe'nin kitabını okumadım. Ama makale röportaj ve karşı makalelerini okudum. Antoni Felew’i yeni duyuyorum. Bilinçli tasarım bilimin çöpe atılmasıdır. Baştan önyargılı bir yaklaşım olarak Tanrının varlığına odaklanır. Çünkü değişimin sıradanlığı tanrısallığı ortadan kaldıran bir vakıa. O da Allah’ı biyolojide yani deney tüpünde yakalamaya çalışıyor. İndirgenemez karmaşıklık kilisenin bilimsel düşünceye karşı açtığı savaştır. Saygılar…

III.

Merhaba Murat Bey! Peşinen özür dilerim. Niyetim tartışmayı kişiselleştirmek değil. Yanlış anlaşılmasın. Siz Antoni Flew'in adını ilk kez duyuyorum deyince, onları söyledim. "Bilinçli tasarım bilimin çöpe atılmasıdır. Baştan önyargılı bir yaklaşım olarak Tanrının varlığına odaklanır. Çünkü değişimin İndirgenemez karmaşıklık kilisenin bilimsel düşünceye karşı açtığı savaştır. "diyorsunuz. Bilinçli tasarım, kesinlikle bilimi, bilimsel olanı, yani gerçekliği çöpe atmaz. Bu konuda epey mürekkep yaladım. Evet tanrının varlığına baştan inanır. Ama vakıayı, bilimi, realiteyi inkar etmez, edemez de. "Baştan önyargılı bir yaklaşım olarak tanrının varlığına odaklanır", diyorsunuz. Evet doğru. Ama ateizmde baştan önyargılı bir yaklaşım olarak tanrının kesin yokluğuna odaklanmaz mı? Bilim "nötr" bir şey ama ateizm bilinçli bir tercih, bir inanç meselesi. Dolasıyla ateizmin kendisini her fırsatta bilim ile eşitlemesi bir yanılgı. Bir de "İndirgenemez karmaşıklık kilisenin bilimsel düşünceye karşı açtığı savaştır. " demişsiniz. Bence büyük bir yanlış.
Çünkü bu teoriyi ortaya atanlar rahipler, keşişler değil, kendi sahasında uzman bilim adamları. Bu bir.

İkincisi, bu bir savaş değil bir alternatif, kendini yegane söylem olarak lanse eden bilimsel materyalime karşı geliştirilmiş bir alternatif. Savaş olsa bile "salt bilime" karşı açılmış bir savaş değil, ateizme karşı açılmış bir savaştır. Özetle, biri tanrının kesin varlığına önyargılı odaklanmış, diğeri kesin yokluğuna. İkisi de bir inanç. Bilim ise sade bir bahane, bir araç. Kalbi selam…

IV.

Katılmıyorum Şahin Bey, tanrının varlığı kanıtlanabilecek bir şey olsa zaten tanrı olmazdı. Bilim mevcudu araştırır. Ama indirgenemez karmaşıklık zaten baştan bir yargıyla ortaya çıkar. kendini değer yargısı üzerine inşa eder. bu nedenle bilimsel araçları kullansa da yaklaşımı bilimdışıdır. Tanrıyı kanıtlamak üzere ortaya atılmıştır. Evrim ya da türlerin değişimi öyle değil. bakın yine dinlerin en hassas noktasından tartışıyoruz. Evrim ve karşıtlığı... İnsanın yüceliği tezlerinin absürtlüğü karşısında bilim içinden bir kapı açılmaya çalışılmış. Farkındaysanız kuarklar üzerinde bir iddia yok. Biyoloji üzerinden gerçekleşiyor. Bilimsel materyalizm bilimi kullanırken onu kendine alet etmiyor. Bilimsel bilgiyi tezlerini desteklemek için kullanıyor. Zaten bilimle çelişik bir ateizm yok. Bunu yıkmak için saatçi yaklaşımının biyolojiye taşınması olarak görmek mümkün. Ders çalışmak zorundayım. Saygılar…

 

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (7)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.