Bir gönül eri: Hace Ahmet Yesevi

TRT, her yıl ramazan ayında, insanların yüreğine dokunmuş gönül erlerinin hayatını ekranlara yansıtıyor. Geçtiğimiz ramazanda, Yunus Emre’nin hayatını “Aşkın Yolculuğu” adıyla ekranlara taşımıştı.  Bu yıl da tarihte bilinen ilk büyük Türk mutasavvıfı unvanını taşıyan Hace Ahmet Yesevi’nin hayatını anlatan “Mavera” isimli diziyi izleyicilerine sundu.

Aynı zamanda Hacı Bektaş-ı Veli’nin Hocası olan Ahmet Yesevi de Yunus Emre gibi Mevlana gibi kitleleri peşinden sürükleyen, insanlar üzerinde tesir bırakan gönül insanıdır. Hoca Ahmet Yesevi adıyla tanınsa da aslında Hace (müderris, hoca, efendi manasına ilim sahibi kimselere verilen Farsça bir unvan) Ahmet Yesevi olarak çağrılmıştır.

En büyük özelliği, İslamiyet’i yeni kabul etmiş Türk topluluklarına dinin irfan yönünü tanıtarak İslamiyet’i benimsemelerini sağlamıştır. Gerek yetiştirdiği talebeler ile gerekse en büyük eseri Divan-ı Hikmet ile yaşamından sonra da hizmetlerine devam etmiştir.  Arapçanın ve Farsçanın en yaygın kullanıldığı dönemlerde, eserlerini Türkçe olarak yazmasıyla Türk dilinin önemini arttırmıştır. Aynı zamanda yazdığı şiirlerle gönüllere hitap etmiştir:

Tatlı canımı versem/Karanlık yere girsem/Münker, Nekir’i görsem/Şu halim nice olur?

Gidip kabre konunca/Hemen geri dönünce/Zor sual sorulunca/Şu halim nice olur?

Gelse koca bir yılan/Beni soktuğu zaman/Aman Allah’ım aman/Şu halim nice olur?

Yarın kıyamet günü/Sorguya çekip beni/Dense amelin hani? /Şu halim nice olur?

Hace Ahmet Yesevi’nin hayatı, “görülen alemin ötesi”anlamına gelen “Mavera” ismiyle TRT ekranlarında yayınlanmaya başladı. Ramazan ayı boyunca her gün yayınlanmaya devam edecek. Dizi, büyük İslam Âlimi Yusuf Hemedani Hz. tarafından Bağdat'a gönderilen Hace Ahmet Yesevi'nin Bağdat'ta verdiği mücadelesini konu alıyor. O zamanlar fitne yatağı olan Bağdat’a yerleşen Yesevi, kötü emelli insanlar tarafından dergâhtan kovulur. Bağdat ahalisi tarafından sevilmeyen Sazlık mahallesinde, çarşı esnafından topladığı ve çalışarak kazandığı paralarla bir aşevi kurarak insanların gönlüne dokunmaya başlar.

İzlediğim kadarıyla, dizinin çekim kalitesi, kurgusu ve oyuncuların performansı başarılı. Zaten son yıllarda TRT’nin dizileri izleyenler tarafından büyük beğeni topluyor. “Mavera” dizisi de izleyenleri tarafından sevildi. Benim tek eleştireceğim husus ise dizinin saati. 23.45’de yayınlanan dizi, çoğunluğun yatma saatine denk geliyor. Böylesi güzel ve faydalı bir dizi, neden daha izlenecek bir saatte yayınlanmaz anlamıyorum. Allah’tan, dizinin her bölümünü günü gününe internete yüklüyorlar da oradan izleme imkanı buluyorum.

Manevi, kültürel ve dini değerleri geçmişten günümüze aktaran “Mavera” dizisini izlemeye davet ediyorum sizleri sevgili okur.

Hace Ahmet Yesevi’nin güzel sözleriyle yazımı bitirmek istiyorum. Sağlıcakla kalın…

-Karnı tokken Horosan’ın köpekleri de şükreder. Mühim olan karnın açken şükredebilmek.

- AkıIIı ve uyanık bir kimse isen, dünyaya gönül bağlama. Şeytan seni kandırıp dünyaya meylettirirse, seni emri atına aImış demektir. Bundan sonra felaketten felakete sürüklenirsin de hiç haberin olmaz.

- Kafir bile olsa hiç kimsenin kalbini kırma. Kalp kırmak, Allahü Teala’yı incitmek demektir.