Bediüzzaman Hazretleri bir pilotla karşılaştığında ona “Bir gün gelecek bu tayyareler İslamiyete çok hizmet edecek” der.
Biz de bu sözü doğrularcasına farkında olmadan uzak mesafelere tayyare ile yolculuk yapıyoruz. Muş havaalanından Nurşin’deki Tağ Medresesi ziyaretimizden sonra Bitlis Üniversitesine vardık. Kapıda güler yüzlü akademisyen hocalarımız bizleri karşıladı. Hava soğuk olmasına rağmen bütün personelin sıcak ve ilgili davranışları bizleri ısıttı.
Hava biraz yağmurlu idi. Sonra hızlandı. Ardından doluya çevirdi. Yerler tamamen doludan bembeyaz oldu. Saçaklardan düşen dolu kütleleri tehlike arz ediyordu.
Arama Konferansı başlamadan önce Rektör Beyle yaptığımız görüşmede Said Nursi Dijital Belge Arşivi kuracaklarını müjdelemesi bizi bir hayli heyecanlandırdı. Bölge insanına özellikle de üniversite camiasına büyük yararları dokunacak olan bu arşivin bir an önce kurulup faaliyete geçmesini temenni ediyoruz.
Arama Konferansının ana başlığı “Medeniyet İnşası” idi. Said Nursi Bitlis Günleri kapsamında düzenlenmiş olan konferansın ana gündemi “Maddi ve Manevi Kalkınma Dinamikleri”dir. 08-09 Mayıs 2013 tarihleri arasında iki gün boyunca kamu ve yerel idarecilerin, akademisyenlerin, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin ve öğrencilerin katılmış oldukları ve çok verimli müzakereler yapılmıştır.
Bediüzzaman Hazretlerinin İslam medeniyeti ile Batı medeniyeti arasında yapmış olduğu bir karşılaştırma olan, kuvvete bedel hak, adalet ve eşitlik; menfaat yerine fazilet, muhabbet ve yakınlaşma; mücadele yerine yardımlaşma, birlik ve dayanışma; heva ve heves yerine hüda, gelişme ve refah; nuranî bağlar üzerinden yapılan müzakereler, “Bitlis’in kalkınması için Ne yapabiliriz?” ve bunu “Nasıl yapabiliriz?” sorularına cevaplar arandı, güzel bir beyin fırtınası yapıldı. Herkesin eşit ve özgür olduğu bir ortamda rahatça düşüncelerini ifade etmesi istenilen sonuçların alınabilmesi açısından çok iyi bir yöntem. Yöntemden herkes memnundu. Burada medeniyetimizin yeniden inşası ve ihyası ile maddi ve manevi kalkınma dinamikleri, Batının menfi yönleri nazara alınmadan görüşüldü ve tartışıldı. Bitlis’in irfan Havzası’nın yetiştirdiği, yerel ve evrensel bir kimliğe sahip Said Nursi’nin, medeniyet tarifi, maddi-manevi terakki ve insaniyet anlayışı günümüze hitap eden yönleriyle ortak akla dayalı bir istişareyle değerlendirildi.
Bu değerlendirme sonucunda bölgeler, cemaatler ve insanlar arasında yaşanan baskı dönemlerinden kalma birtakım soğuklukların ve kopuklukların derin acısını hisseden ya da hissettiren güzel sonuçlar ortaya çıktı. Bu beyin fırtınası sonucu, belki biraz pişmanlık kokan, belki biraz da uyanmışlığın eseri olarak geleceğimize ışık tutacak ve birbirimizi anlamaya ışık tutacak bir kısım düşünceleri paylaşmak istiyorum:
-Birbirimizi tanımasak da farklı farklı kişilikler olsak da karşılıklın konuşup müzakere etmemize hiçbir gerçek mani yoktur.
-Küçük taşlardan büyük kaleler yapılabilirmiş.
-Hayatta virgüllere daha çok yer var.
-Dünyada her insan bir öğrencidir.
-Her insanın insanlık için söyleyecek bir sözü vardır.
-İnsanları dinlemek, anlamak, bilmek gerekir.
-Bediüzzaman’ı biliyor gibiyiz ama bilmiyoruz.
-Dost birlik olsa düşman tarumar olur.
-İnsanı insan yapan ahlaki yapısıdır.
-Çok ve karışık bilgi yerine az ve doğru eylem daha faydalıdır.
-Din bağı ötekileştirme duygusunun önündeki en büyük settir.
-Ancak dini bağlar şemsiyesi altına girmekle kardeşlik gelişir.
-Fazilet her varlıkta güzel olanı görmektir.
-Fazilet kendi zararına da olsa haktan ayrılmamaktır.
-Hak bir gruba dâhil değil, bir duruşa sahip olmaktır.
-Hak oturup teoride gerçekleri konuşmak, pratikte ise tersini yapmaksa bu en büyük çelişki ve haddini bilmemek olur.
-Tüm canlılar için en büyük tehlike hak tanımayan insandır.
Medeniyetimizi güncelleyerek yeniden inşa etmemizde bizlere ümit veren bu fikirlerin hayatta ciddi anlamda ve ihlaslı ve samimi bir şekilde yer bulmasını ve yaygınlaşmasını temenni ediyoruz. Sanıyorum Risale Akademi yaptığı bu güzel programlarla memleketi, hatta dünyayı bir müzakere salonuna çevirerek hürriyetle beslenen parlak zekâlardan çıkacak halis fikirlerin inşa edeceği saadet saraylarının sağlam temellerini atıyor. Yolun açık olsun Risale Akademi.