Cevdet Baybara için okunan mevlitte çok muhteşem bir manzara yaşandı.
Filipinler'de ekilen iman ve Kur'an çekirdekleri yeşermeye ve meyve vermeye devam ediyor.
Muhteşem iman ve hidayet çiçekleri açtı Cagayan De Oro'da.
Nur ile beslenmiş ve Nur ile yeşermiş Nurlu çiçekler.
Solmaması için ihtimam ve özen gerektiren hassas ve kırılgan çiçekler.
Güney Doğu Asya'nın yıllarca zulüm ve hakaretlere uğramış, dinleri zorla değiştirilmiş insanların torunları, yeniden asıllarına dönüyorlar.
Yeniden huzur ve saadet iklimine kavuşuyorlar.
Kendilerine unutturulmaya çalışılan özlerine ve asıllarına koşuyorlar.
Fakat asıl vazife ve zorluk bundan sonra başlıyor.
Bunlara İslam'ın cihanşümul hakikatlerini ve huzur veren esaslarını iyice anlatıp bir hayat tarzı haline getirmek gerekir.
Risale-i Nur'un iman esaslarını anlatmaya ve tahkiki bir şekilde benimsetmeye dönük metodolojisinin burada çok büyük bir önemi var.
Bu çilekeş ve iman esaslarından habersiz insanların, iman ve Kur'an hakikatlerinden tam olarak haberdar edilmesi için çok büyük gayretlerin gösterilmesi gerekir.
Şüphe ve dalalet bataklıklarına sürüklenmiş bu asrın insanlarına, bütün şüphe ve tereddütleri Kur'an nurları ile izale eden Nur Külliyatını ne kadar önem arz ettiği, her geçen gün daha bariz bir şekilde ortaya çıkıyor.
Yüzyıllardır bu bölgenin çilekeş ve müstebit zalimlerin balyozları altında ezilen insanlarına imanın huzur ve teselli verici yüzünün gösterilmesi gerekir.
Bu bölgenin halim ve selim insanları, kaç nesil kaybettiler.
Ne kadar çok insan, zulmün yakıcı ateşlerinde yangınlara ve ölümlere mahkum edildi.
Bir ümit temennisiyle açtıkları kapıların ardında, ne kadar ihanetlere uğratıldılar.
Evlatlarının birçoğu, egemen güçlerin oyuncağı haline getirildi.
Dünyanın birçok bölgesine zalimde ve hoyratça atıldılar.
Ah!!!!!
Ah!!!!!
Buralarda hapishaneler dolup taşıyor.
Suç işleyen insanların haddi hesabı yok.
Fakat yürek ferahlatan hidayet öykülerinde de son yıllarda büyük bir artış gözleniyor.
İşte Dato abinin evinin bahçesinde bulunan Sultan Ahmet Camisi'nde de böyle muhteşem bir tablo yaşandı.
Cevdet Baybara'nın mezarının hemen yanında yepyeni iman ve hidayet çiçekleri açtı.
Bir papaz da eşi ve çocukları ile birlikte, bahtiyarlar kervanına katılmak için, bu Nur ve muhabbet meclisine iştirak etmişti. Bu bahtiyar insan Muhammed Said ismini aldı.
İnşallah bu gibi zatlar, yeni hidayet ve kurtuluş meclislerinin vesilesi olacaklardır.
Hepsi de güzel ve İslami isimler ile şereflendiler, bu Nur meclisinde.
Muhammed Rıza kardeşimizin güzel bir teklifi ile orada hazır bulunan ve ta Türkiye’den gelen misafirlerin isimlerini aldılar.
Halil İbrahim, Selim. Muhammed, Ahmet, Abdülkadir, Fatma, Ayşe bunlardan sadece bir kaçı idi.
Bu yeni mümin kardeşlerimiz, inşallah bundan sonraki hayatlarını iman ve istikamet dairesinde geçirirler ve Allah’ın rızasına nail olurlar.
Filipinler'in geniş ve mümbit hizmet zemininde bundan sonraki günlerde daha nice ihtida merasimleri yaşanır.
İmana muhtaç ve hakikate susamış daha nice canlar, iman ve necat şerbetini içer, huzur ve saadet vahası olan İslam'ın engin huzur ikliminde teneffüs ederler.
Lütfen maddi ve manevi desteklerinizi esirgemeyin.