Geçtiğimiz yıl tarihin ilk kara delik fotoğrafı yayınlandığında, insanlığın uzayı anlama yolculuğu daha da anlam kazanmıştı. Ancak bu görüntü, pek çok insan için düşündükleri kadar etkileyici bir görüntü değildi. Kara delik olarak isimlendirilen kozmik cisim, bir fotoğrafta görebileceğimizden çok daha büyük gizemleri bünyesinde barındırıyor ve her yeni araştırma ile konu giderek daha ilginç bir hale geliyordu.
Christopher Nolan'ın 2014 yapımı Interstellar (Yıldızlararası) filminde karakterimiz, bir kara deliğin içine girer ve zaman yavaşlaması dışında çok da büyük olaylar yaşamaz. Elbette, bu bir film olduğu için başrolü bir anda yok edemezsiniz, ancak gerçekten bir kara deliğin içine girdiğiniz zaman, gerçek başrolün kozmik evren olduğunu görme ihtimaliniz çok daha fazla. Bir kara delik içine girildiğinde ne oluyor sorusunun yanıtını Business Insider internet sitesinde yayınlanan makale ışığında inceledik.
En ufak bir iz, atom parçacığı bile kalmayacak
Heyecan kaçıran bir spoiler gibi görünse bile baştan söylemek gerekiyor ki; bir insan, bir kara deliğin içine girdiği hatta yaklaştığı zaman bile ölecektir. Ancak bu ölüm, düşündüğümüzden daha büyük bir ölüm. Zira ardında kendisine dair en ufak bir iz, atom parçacığı bile kalmayacaktır.
Bilim insanlarına göre galaksimizde yaklaşık 100 milyon kara delik var. Tüm bu kara delikler farklı boyutlara sahip. Bu noktada en dikkat çekici olan; bir kara delik ne kadar küçük ise o kadar ölümcüldür bulgusu. Bu detay, bugüne kadar alışık olduğumuz yargılardan çok daha farklı bir durumu bize gösteriyor.
Küçük kara deliklerin bu kadar tehlikeli olmalarının nedeni, yörünge ile olay ufku arasındaki mesafelerinin az olmasından kaynaklanıyor. Olay ufku, yani kara deliğe adına veren o karanlık nokta, mutlak kütle çekimini oluşturuyor ve yayılan bu çekim etkisi, olay ufkundan uzaklaştıkça azalıyor. Küçük bir kara delikte ise çekimin azalmasına yetecek kadar geniş bir alan bulunmuyor.
Dünya’ya en yakın kara delikte durumlar nasıl?
Gerçekten bir gün içine girebileceğimiz kadar gezegenimize yakın olan bir kara delik var ve V4641 Sgr olarak isimlendiriliyor. Eğer başarırsanız, Dünya’dan Yay Takımyıldızı tarafına doğru bin 600 ile 24 bin ışık yılı mesafe ilerleyerek bize en yakın kara deliğe ulaşabilirsiniz.
Mesafe konusunda bu kadar geniş bir çerçeve çizilmesinin en büyük nedeni, kara deliklerin çıplak gözlerle görünmüyor oluşu. Yani orada bir güç var, ancak onu görebilmemizin tek nedeni kütle çekimi ile etrafına topladığı diğer kozmik cisimler. Bir mağarada duvara dönüp girişindeki insanların gölgesini görmek, orada birilerinin olduğu anlamak gibi... Doğrudan bir kanıtınız yok, ancak etkisi (yani gölgesi) sayesinde varlığından emin oluyorsunuz. Bu durum, hem kara deliği bulmayı hem de mesafe ölçmeyi oldukça zor kılıyor.
Küçük ama güçlü kara delikler
Şans mı, şanssızlık mı bilinmez ama Dünyamıza en yakın kara delik olan V4641 Sgr, küçük yani tehlikeli bir kara delik. Kütlesi bildiğimiz Güneş’ten yaklaşık üç kat daha fazla. Ancak bu kadar yoğun bir kütle yaklaşık 6,5 kilometre kadar dar bir alana sıkışmış durumda.
Küçük kara deliklerin bu kadar güçlü olmasının nedeni; her kütlenin belirli bir çekim gücü olmasıdır. Çok geniş bir alana yayılmış belirli bir kütle çekim gücü bazen hissedilmez bile olabilir. Ancak dar bir alanda yoğun bir kütle çekim gücü, gerçek anlamda ölümcüldür.
Üstelik bu ölümcül olma durumu yalnızca insanlar için değil, tüm evren için geçerlidir. Küçük bir kara deliğin sahip olduğu yoğun çekim gücü etrafındaki tüm cisimleri, gezegenleri, hatta ışığı bile çekecek kadar güçlüdür.
webtekno