“Kişinin namazına, orucuna bakmayın; konuştuğunda, doğru konuşup konuşmadığına, kendisine emniyet edildiğinde, güvenilirliğini ortaya koyup koymadığına; dünya kendisine güldüğünde, takvayı elden bırakıp bırakmadığına (menfaat anındaki tavrına) bakıp öyle değerlendirin.” (Kenzul-Ummal, h. No: 8435)
“Kişinin namazı, orucu sizi aldatmasın. Dileyen oruç tutar, dileyen namaz kılar. Fakat güvenilir olmayanın dini de olmaz.” (a.g.e., h. No: 8436)
Hz. Ömer'e ait olan bu rivayetlerde, mümin de olsa, ibadet de etse, insanlar dünya menfaati karşısında -imanına aykırı olarak- zaaf gösterebilirler. Bu sebeple, özellikle ticarî, malî işlerde dikkatli olmamız gerekir. “Mümin iki defa aynı delikten ısırılmaz.” (Buharî, Edeb, 83) mealindeki hadis-i şerif, bizi -mümine karşı hüsnü zan beslemekle beraber- nefs-i emmarenin hilelerini de düşünerek her zaman dikkatli olmaya davet etmektedir.
Üzerinde titizlikle durulmuş bu konular, sadece dini açıdan değil sosyal ve toplumsal bakımdan da oldukça önem arz eder. Bu hususiyetlere riayet edilmeyen ve bu temel ilkelerin uygulanmadığı toplumlar, çürümeye ve yok olmaya mahkûmdur. Bu hasletlerin yok olduğu veya olumsuz olarak yaygınlaştığı toplumlarda mânevi hastalıklar ortaya çıkar, insanlar arasında güven duygusu tamamen yok olur. Allah; rahmetini, ihsan ve bereketini o toplumun üzerinden kaldırır, zulümlerin önü alınamaz olur ve bu toplumların dünyada da, ahirette de mutluluğa ulaşmaları mümkün olmaz.
Topluma iyi huy ve güzel ahlâkı ile örnek olması gereken bir Müslüman, en büyük emanet olan sözlerini yerine getirmiyor, ahitlerini bozuyor, vaatlerini askıya alıyor, çevresindeki insanlara yeni yeni sözler verdiği halde her defasında sözlerini çiğneyerek onları aldatmayı alışkanlık haline getiriyor, haksızlık ve zulüm icra ettiği onlarca kişiden sürekli beddua alıyor ve üzerinde kul hakkı taşıyorsa, bu kişi kendi durumunu söz konusu hadis-i şeriflere göre düşünüp değerlendirmesi gerekir.
“Verilen söz sorumluluk gerektirir.” (İsra, 17/34)
diye emir buyuran Allah; ölçüleri, bizlerin uymamız gereken kural ve kaideleri açık ve net olarak ortaya koymuştur. Bu emir ve kurallara uyan kazanır, uymayan kaybeder.
Hülasa, bu hadis-i şeriflerde, insanın duygusal tarafı, imanın sesini duymayan menfaatperestlik yönü, imanlı vicdanın sesini boğan cüzdan tutkusu gibi, zayıf karakter yapısına işaret edilmekte ve bunlar gibi dikkat edilmesi gereken daha pek çok şey anlatılmaktadır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet