Bir yere dayanmadan uyumak abdesti bozar mı? Bu konuda hadis var mıdır?

Uyku abdesti bozar. Çünkü uyku ile birlikte his kaybolur. Ağır uykunun veya kısa sürmeyen bir uyumanın abdesti bozduğunun delili, Hz. Ali (r.a.)'nin rivayet ettiği Peygamber (a.s.m)'in,

"Göz makatın bağıdır. Bu bakımdan uyuyan bir kimse abdest alsın."(1)

hadisi ile Hz. Muâviye tarafından rivayet edilen,

"Göz makatın bağıdır. Gözler uyuduğu vakit bu bağ çözülmüş olur."(2)

şeklindeki hadislerdir. Her iki hadis-i şerif de uyku sebebiyle abdestin bozulacağına ihtimal teşkil ettiğinin delilidir.

Fakihler uykunun abdest bozucu olduğu konusunda farklı görüşlere sahiptir ki, Nevevî bu görüşleri Müslim'in Şerhi'nde (1,73) zikretmiştir. Bunlardan birbirine yakın ve ancak yelin çıkışına delil sayılabilecek uykunun derinliğini açıklamakta farklılık bulunan iki görüşü seçiyoruz. Söz konusu bu iki görüş aşağıdaki şekilde dile getirilmektedir.

Birinci görüş Hanefilerle Şafiîlerin görüşüdür:

Abdesti bozan uyku kalçanın yere iyice oturmadığı veya yanı üzere yaslanarak veya her hangi bir şeyin üzerine kapanmış olarak uyumaktır. Çünkü yanı üzere yatmak ve benzeri hâller mafsalların gevşemesinin sebebidir. Ancak kalçasını yere, bir bineğin sırtına ve buna benzer bir zemine yerleştirmiş olarak oturup uyuyan bir kimsenin abdesti bozulmaz.

Herhangi bir şeye yaslanıp, yaslandığı bu şey çekildiği takdirde düşecek olursa ve kalçaları da yerde değilse, Hanefîlere göre abdesti bozulur. Çünkü bu şekilde bir yaslanma ile gevşeme hâli, nihaî noktasına ulaşır. Ancak Şafîîlere göre kalçaları yere iyice oturmuş ise, abdesti bozulmaz, çünkü böyle bir durumda her hangi bir şeyin çıkmayacağından emin olunmaktadır. Buna göre her iki mezhepte de hüküm aynıdır. Namazda kıyamda, rükû veya sücutta iken ve namazın dışındaki bu hâllerde olup uyumak ile abdest bozulmaz. Çünkü nispeten kendisini tutmak özelliği devam etmektedir. Çünkü bu durum ortadan kalkacak olursa düşer, dolayısıyla tam bir gevşeme hasıl olmaz.

Buna dair delilleri bir takım hadislerdir ki; İbni Abbas'ın rivayet ettiği şu hadis onlardan birisidir:

"Secde hâlinde iken uyuyan bir kimseye, yanı üzere yatmadığı sürece abdest almak gerekmez. Yanı üzere yattığı takdirde ise mafsalları gevşemiş olur."(3) 

Bir başka lafızda ise bu rivayet şöyledir;

"Oturarak uyuyan kimsenin abdest almasın agerek yoktur. Çünkü abdest alma gereği yanı üzere yatarak uyuyan kimse içindir. Zira yanı üzere yatarak uyuyan kimsenin mafsalları gevşer."(4)

Beyhakî'nin rivayetlerinden birisinde de şöyle denilmektedir:

"Oturarak, ayakta veya secde ederek uyuyan bir kimse yanını yere koymadığı sürece abdest almak vacip olmaz."

Buna dair delillerden birisi de Hz. Enes'in rivayet ettiği şu hadistir:

"Resulullah (a.s.m)'ın ashabı yatsı namazını beklerlerken oturarak uyurlar, sonra da abdest almaksızın namaz kılarlardı."(5)

Bu hadis-i şerif aynı zamanda az bir uykunun abdesti bozmadığının delilidir.

Bu delillerden bir diğeri ise Amr b. Şuayb'ın babasından, onun da dedesinden rivayet ettiği şu hadistir:

"Oturarak uyuyan kimsenin abdest almasına gerek yoktur. Ancak yanını yere koyarak uyuyan kimsenin abdest alması gerekir."(6)

Kemal b. el-Humâm yukardaki hadislerle ilgili olarak şöyle der: Sen zikretmiş olduğumuz bu hadisler üzerinde düşünecek olursan, bu hadislerin hasen derecesinden daha aşağıya inmediğini göreceksin.(7)

İkinci görüş Malikilerle Hanbelîlerin görüşüdür.

Az veya hafif uyku abdesti bozmaz, ağır uyku ise abdesti bozar. Malikîlerin kullandıkları ifadeler şöyledir: Ağır uyku kısa zaman sürse dahi abdesti bozar. Hafif uyku ise uzun zaman sürse dahi abdesti bozmaz.

Ağır uyku kişinin sesleri yahut da elinde bulunup da düşen şeyi ya da ağzından salyasının akmasını ve benzeri hususları farketmediği uykudur. Bunları farkedecek olursa, bu uyku hafif uyku olur. Delilleri ise az önce geçen Hz. Enes'in rivayet ettiği hadistir:

"Resulullah (a.s.)'ın ashabı yatsı namazını beklerlerdi. (Uykudan dolayı) başları önlerine düşer, sonra da abdest almaksızın namaz kılarlardı."

İbni Abbas'ın rivayet ettiği şu hadis de delilleri arasındadır:

"Teyzem Meymûne'nin yanında uyudum. Resulullah (a.s.) namaz kılmak üzere kalktı. Ben de onun sol tarafına durdum. Elimden tutup beni sağ tarafına durdurdu. Uykuya dalacak gibi olduğumda benim kulak yumuşağımı yakalardı."

İbni Abbas devamla dedi ki:

"Böylece on bir rekât namaz kıldı."(8)

Bu iki hadis-i şerifte, az uykunun abdesti bozmayacağına dair açık bir delâlet bulunmaktadır.

Dipnotlar:

1. Ahmed b. Hanbel, Ebu Dâvud ve İbni Mace rivayet etmişlerdir. Bu hadisin manası şudur. Uyanıklık dübürün bağıdır. Yani onun içinde bulunan şeyleri dışarıya çıkmaktan korur Çünkü o uyanık olduğu sürece kendisinden çıkan şeyleri far keder. Neylü'l-Evtâr, I, 192.
2. Ahmed b. Hanbel ve Darekutnî, Neylü'l-Evtâr, I, 192.
3. Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir, Neylü'l-Evtâr, I, 193.
4. Ebu Dâvud, Tirmizî ve Darekutnî rivayet etmişlerdir. Neylü'l-Evtâr, I, 193.
5. Ebu Dâvud, Müslim ve Tirmizî rivayet etmişlerdir. Neylü'l-Evtâr, I, 193.
6. Bu hadisi İbni Adiyy rivayet etmiştir. Nasbu'r-Râye, 1,45. Aynı şekilde Beyhaki'de Huzeyfe b. el-Yemân'dan buna benzer bir hadis rivayet etmiştir.
7. Fethu'l-Kadîr, I, 33.
8. Müslim rivayet etmiştir. Neylü'l-Evtâr, I, 192.

(bk. İslam Fıkhı, Vehbe ez-Zuhayli, 1/194-195)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

İslam Haberleri