Korona hakkında çok şeyler söylendi, yazıldı, çizildi. Halen devam ediyor.
“Her şeyin iyisine bak kaidesi”ne göre çoklar gibi biz de olumlu düşünüp iyi yönleri görmeye çalışıyoruz.
İşletmelerde Fayda Maliyet Analizi (FMA) yapılır. Risk Değerlendirmeleri proaktif yönetim anlayışının gereklerindendir. Kamu yönetiminde yasal mevzuat içinde mecburi bir süreçtir.
Risk değerlendirmesini her kuruluşun –kamu, özel fark etmez- çok yönlü yapması gerekiyor. Hem yönetim süreçlerinin her alanında hem de İş sağlığı ve Güvenliği bağlamında yapılmaktadır. İşletme, canlıların yönettiği canlı bir organizma olarak kabul edilmektedir.
İnsan da eşref-i mahlûkat olarak en değerli canlıdır.
İnsan hayatı için tehlike potansiyeli olan her şey risk faktörleri arasındadır.
İnsan için risk sadece dünyevi hayatı için değil uhrevi, ebedi hayatı için de risk değerlendirmesi yapması gerekir. İnsan biyolojik, psikolojik, maddi-manevi çok boyutlu hayati öneme haiz risklere ve fırsatlara muhataptır.
Can güvenliği kısacık dünyevi hayatını tehdit ederken manevi hayatını tehdit eden günahlar ebedi hayat için büyük ama çok büyük riskler teşkil etmektedir.
Kısaca koronavirüsü biyolojik hayatımızı tehdit eden yine adı üstünde biyolojik bir risk çeşididir.
Koronaya karşı tedbirler temizlik–maske–mesafe (TAMAM.)
Temizlik deyince el temizliği başta geliyor.
Sonra bağışıklık sisteminin güçlü olması.
Bunun da iki yolu var. Maddi-manevi doğru beslenme. Maddi beslenme malum. Az yemek. Faydalı ürünleri yemek.
Mânevi beslenme. Moral, motivasyon. Ölüme karşı sebat ve metanet. Bunun için kuvvetli iman. Allah’a ve ahirete iman. Öldükten sonra ebedi hayatın olduğuna tereddütsüz inanmak. Emin olmak.
Evet uzmanların ısrarla tekrar ettikleri psikolojik metanet bağışıklık sisteminin gücü için çok mühim.
Temizlik deyince ilk akla gelen abdest. Kuvvetli imanın göstergesi namaz. Gücü kudreti sonsuz olan Allah’ın huzuruna çıkıp iltica etmek. Namaz tam da bu. Böyle bir insana dünya bomba olup patlasa olumsuz tesir edemez.
Bu vesile ile abdest konusunda merhum Dr. Aidin Salihi hanımefendinin “Gerçek Tıp” isimli kitabından bir pasaj iktibas etmek ve paylaşmak istedim.
Tıbb-ı Nebevi üzerine hazırlanmış muazzam bir eser.
“Abdest sağlık açısından son derecede faydalıdır. İnsan vücudu üzerinde yaklaşık 700 Biyolojik Aktif Nokta (BAN) vardır. Bunlardan 66 tanesi, "Agresi Noktaları" olarak adlandırılan ekstra aktif noktalardır. Agresi noktalarından 61 tanesi abdest uzuvlarında yer almaktadır. Abdestte azalar yıkanırken BAN faaliyete geçer, agresi noktaları denge kazanır. Bu sebepten abdestteki düzeni, sırayı bozmamaya özen göstermek gerekir. Yüz yıkanırken mide, bağırsaklar, safra kesesi, idrar yolları, sinir sistemi ve üreme organları, Kollar yıkanırken bağırsaklar, kalp, akciğerler, üreme organları, idrar yolları ve kan dolaşımı uyarılır.
“Kulaklar, yaklaşık 100 BAN'den ibaret olan ve hemen hemen bütün organlarla bağlantılı olan bir komuta merkezidir. Kulaklar meshedilirken bütün organlar uyarılmış olur. Ayaklar yıkanırken hormon dengesini sağlayan, büyüme ve üremeyi kontrol altında tutan hipofiz, böbrekler ve hemen hemen tüm organların faaliyetini etkileyen BAN uyarılır. Akupunktur noktalarının uyarılması sonucunda vücutta enerji ve kan dolaşımı kolaylaşır, vücudun direnci artar, bağışıklık sistemi güçlenir.
“Ateş yükseldiğinde soğuk su ile abdest alınırsa, ateş 1,5-2 derece kadar düşer. Abdest yükselen tansiyonu düşürür, baş ağrısını hafifletir, uyuklamayı, yorgunluğu ve öfkeyi giderir. Soğuk su kullanmak, abdestin ve guslün faydalarını arttırır. Ancak akciğer veya karaciğer hastası olanlar, ağır ameliyat geçirenler, yaşlılar, ishal halinde olanlar için ılık su kullanmak daha iyidir.
“Peygamberimiz (s.a.v.) ashabına abdest için ılık su tavsiye ederdi. Bu tavsiye avam için değil, yüksek manevi mertebelere ulaşan ve düşük ruh mertebelerine ait yıkıcı ve kronik hastalıklardan kurtulanlar içindir. Tıpkı soğan ve sarımsak yememe tavsiyesi gibi. “
Daha fazla söze gerek yok. Sağlıklı mutlu günler dileğiyle.