Sen geldin, biz sana gelebilecek miyiz? Kucağına Allah’ın rahmetini bereketini, sonsuz şefkatini, ayrıca arınmayı alıp geldin. Randevuna sadıksın, her sene gelmen gereken günde, çıkar gelirsin. Bazen karda tipide geldin, bazen sonbaharın hüzünlü yapraklarıyla geldin; yüreklerimize su serpercesine. Bazen bahara diriliş destanları yazdırıldığında; kefenlerin yırtıldığında, karın aylarca muhafaza ettiği tohumlu toprağı, güneşe ve dirilişe sebep olan yağmura teslim ettiği mevsimde çıkıp geldin. Şimdi temmuzun sıcaklarında ruhu serinletmek, bencilliği ayaklarının altına alıp, gerçek rızık sahibi Allah olduğunu hatırlatmak için geldin. Sen geldiğinde, akşamları nihayetsiz aczimizi, nihayetsiz fakrımızı uygulamalı anlıyoruz. Sen geldin, kapımız kirli, bacamız kirli, sokaklarımız kirli. Senin için içimize boya badana yaparak hazırlanamadık. Sen gelirken tertemiz pırıl, pırıl uhrevi zenginlik verecek malzemeyle geldin. İnşallah kirimizi, kibrimizi temizleyip gideceksin. Ne güzel geldin; hoş geldin Ya Şehr-i Ramazan. Ne zaman geldiysen, oruca tahammüllüde getirdin.
Şükürler olsun, seni hoşâmedî oruçlarıyla karşılayanlar var. Elinde, dilinde Kur'an sevdalılar var. Seni bize gönderen Allah’a zikirleri, gözyaşları olanlar var. Emri tasdikle beraber, hayatı uygulama olanlar var. Seni dua buketi cevşenlerle karşılayanlar, iman hakikatlerini tohum gibi ruhlara serpenler var. Sen gelmeden heyecanı zirve yapanlar var. Dünya zevklerini, üstadları gibi ellerinin tersiyle itip, evlerinden uzak, iman hakikatlerine ömürleri adamış nur kahramanları var. Onlara vereceğin şevkten, bizleri de mahrum etme.
Sen geldin biz sana gelebilecek miyiz? Sana birlik beraberlik hediyelerimizle, sabır ve tövbe hediyemizle, kardeşlikle, cömertlikle gelebilecek miyiz? Sana mahcubuz. Yeryüzünde zulüm var. Dert dava Müslüman’ın başında, demokrasi bile layık görülmüyor. Darbelere gelesi darbe, namaz kılanların üzerine kurşun olup yağıyor... Kuran’la beraber, okuyan kurşunlanıyor. Müslüman’a özgürlük yok, huzur yok. Öfke, Sokakta olunca hoş görülüyor, hak hukuk arama olunca tanklar yürüyor. Mısır haşlanıyor, Suriye boğazlanıyor, Myanmar uzaklarda kan ağlıyor.
Ey temmuz sıcağında çıkıp gelen Ramazan, kalplerin ısınmasına, sevgi dolmasına, kardeşliğin dirilmesine vesile ol. Bizlerinde sana gözyaşlarımızla, tövbelerimizle, sabırla birbirimizi umursayan halimizle gelmemizi, aşk ile teravih kılmamızı, Yüce Mevla nasip etsin. İnşallah bir sonraki gelişinde yeryüzünde adalet hâkim olur. Demokrasi sadece batılıların tekelinde olmaz, tereddütlü diller rahatlıkla darbe demeyi becerirler. Müslümanlar bölünemez şekilde bir olurlar. Seni karşılayan seni yaşayan çok olur. Allah’ım Müslüman’ı zulümden kurtar.
Hayırlı Ramazanlar…