Gine ya da resmî adı ile Gine Cumhuriyeti, Afrika kıtasının batı bölümünde yer alan bir ülkedir. Ülkenin sınır komşularını Senegal, Mali, Fildişi Sahili, Liberya, Sierra Leone ve Gine–Bissau meydana getirmekte olup, ülkenin batısında Atlas Okyanusu yer almaktadır. Ülkenin başkenti Conakry'dir. Nüfusu kayıtlara göre 11 milyona yakın. Resmi dili Fransızca, mahalli dilleri Fulaniyece ayrıca Arapça bilme oranı da yüksek. Risale-i Nurlar Arapça ve Fransaça olarak takdim ediliyor.
Gine Halkının yüzde 95'i Müslüman. Her yere selâmla muhabbetle girebilirsiniz.
Teheccüd namazları 3 saat sürüyor
Kur'ân-ı Kerim'in öğrenilmesine çok ehemmiyet veriyorlar ve İslâmiyet'e ciddi teveccühleri var. Ramazan'a, cumalara ve teravihlere ciddi iştirak var. Çok cami var ve hepsi dolup dışarılara taşıyor. Teheccüd namazları 3 saat sürüyor. Mübarek gecelerin ertesi günü tatil. Bir eksik var kendilerine yönelik ciddi bir kitap basımı yok. (Dinî veyahut normal.) Olanlar da çok pahalı.
Bize gemilerle Risale-i Nur gönderin
İki sene önce UNESCO burada kitap okuma yılı ilan etmişti. Medresemiz de tam o sene açılmıştı. Bu tevafuku bir kaç okulun müdürü dersimizin müdavimi olan Şeyh Ömer Bari farketmişti. Ve demişti "bize gemiyle Risale-i Nur lazım." Hakikaten bu ifade çok doğru. Çünkü burada kitap okumaya ciddi teveccüh var. Aldıkları kitabı okuyorlar. Ve istifadelerini beyan ediyorlar. Yaşadığımız bir misâl: Bir dükkana alışverişe girdiğimizde Âyet-ül Kübra'yı takdim ettik. Hemen alıp biraz okudu. Çok hoşuna gitti. Satıyoruz zannetti. Hesap makinesini uzatıp kaç para olduğunu yazmamızı istedi. Dedik bunun fiyatı ailenizle ve arkadaşlarınızla okumaktır. Kabul etti ve iki-üç gün sonra yine alış veriş için uğradığımızda uzaktan gördük. Biri dükkanın bir başında oturmuş diğeri diğer başında Âyet-ül Kübra'dan okuyorlar. Rabbimiz istifadelerini ziyade eylesin.
Aynı şekilde burada alimlere ve cami hocalarına çok itibar ediliyor, kime temas edildiyse âlimler Risale-i Nur'lara sarılıyorlar ve Hz. Bediüzzaman'ı çok seviyorlar. Bu da inşaallah Gine'de çok yakın zamanda nurların umuma neşrolacağı konusunda ümit veriyor.
Gine'de önceden buraya gelip ve gayret gösteren abilerimiz vesilesiyle ekilen hizmet tohumlarının neticeleri görünmektedir. Allah sa'ylerini meşkür eylesin. Âmin.
Risale-i Nur'un neşri hizmetleri
Haftada bir medresemizde cumartesi günleri yerlilerle Fransızca, Arapça Fülaniyece (mahalli dilleri) ders okunuyor. Ve diğer günlerde imamlar, müezzinler, halktan insanlar medresemizi ziyaret ediyorlar ve onlarla ders okunuyor.
Bunların içinde Mısırlı hocalar da var. Onlar da Camiatü'l Ezher kanalıyla gelmişler talim için derslerimize katılıyorlar. Hoşlarına da gidiyor. Dersin ortasında "azim azim" diyerek hayretlerini bildiriyorlar. Risale-i Nur'da taassup olmadığını Risale-i Nurun herkesi kucakladığını söylüyorlar.
Ve yine haftada bir medresede Türklerle ders okuyoruz. Burada şirketlerde çalışan Türk işçiler var derslerimize geliyorlar. Fırsat buldukça kendilerini medreseye atıyorlar. Medresede çok rahatladıklarını ve böylelikle kendilerini muhafaza ettiklerini söylüyorlar. Türkler'den müsait işyeri olanları ziyaret ederek dersler okunuyor. Türkiye'den gelen sair cemaatler ile de muhtelif vesilerlerle beraberliklerimiz oluyor.
Ramazan aylarında nurların intişarına vesile olması için medresemizde biri yerlilere ve biri Türklere haftada iki gün, bir kaç sefer de dışarıda olmak üzere birlikte iftarlarımız oldu. Çevremizdeki cami, medrese ziyaretlerinde ve katıldığımız içtimalarda hizmetler anlatılıp kitaplardan -hususan Ramazan Risaleleri'nden- hediye edildi.
Elhamdülillah burada Türkleri, Türkiye'yi çok seviyorlar. Hangi camiyi ziyarete gidilirse Türkiye'den gelindiğini duyunca hoş karşılıyorlar. Duâ ettiriyorlar, ezan okutturuyorlar, ders okunmasına imkan veriyorlar. Kitap da dağıtılıyor. Dersten sonra Risale-i Nurların çok faydalı olduğunu ve Hutbe-i Şâmiye'den okuyunca Üstadın tevazu sahibi olduğunu, 23. Sözü okuyunca tevekkülü öğrendiklerini vb. istifadelerini beyan ediyorlar.
Caminin yanına bir medrese lazım
Ve akabinde imamlar yanlarına cemaatten birilerini alıp medresemizi ziyarete geliyorlar. Ders okunuyor, çay içiliyor. Dersten sonra "bu kitabı okumak için alabilirmiyim" diyen oluyor. "Bu dersleri her yere yaymak lazım" diyen imamlar da oldu.
Hatta bir cami ziyaretinden sonra İbrahim Hocamız var. Gineli Türkiye'yi iyi biliyor. Türkiye tarihini araştırmış ve okumuş, İstanbul'dan hilafetin merkezi olarak bahsediyor. Geçen seneden de medresemizi biliyor ziyaret etmişti. Bu ziyaretimizde camide ders okundu ve kitap dağıtıldı duâ edildi ve çok hoşlarına gitti. Çıkışta bize, "bizim mahalleye de buraya da caminin yanına bir medrese lazım" dedi. Hatta caminin yanında boş bir yeri gösterdi inşaallah o hocamızın mahallesinde camisinde ders başlatmak istiyoruz. Çünkü çok münbit bir zemin, talep de var. Aslında burada bütün camiiler ders okumak için müsait ve davet ediyorlar ve istifadeli oluyor.
Bu minvalde Gine Başbakanına, Gine Gençlik Bakanına, Cumhurbaşkanı danışmanı ve nurları yıllar önce Ali Uçar Abi vesilesi ile tanımış Mustafa Kutup Sano'ya vesaire zevata kitaplar hediye edildi.
Cenab-ı Hakk tesirini halketsin. Gine'de ve umum aktar-ı arzda nurların intişarını suhuletle olması için dualarınızı bekliyoruz.
Kalbî selâm ve duâlarımızla.