Selahattin Dönmez'in yazısı
Proteinler aminoasit adı verilen küçük birimlerin bir araya getirilmesinden oluşur. Bu aminoasitlerin bir kısmı vücut tarafından yapıldığı halde bazıları yapılamaz. Mutlaka dışarıdan hayvansal kaynaklı besinlerden alınması gerekir. Bu aminoasitlere ‘esansiyel aminoasitler’ denir. Süt, protein, yoğurt, et gibi hayvansal kaynaklı besinler esansiyel aminoasitlerden zengindir. Proteinler; hayvansal ve bitkisel kaynaklı proteinler olarak iki gruba ayrılır.
HAFTADA ÜÇ GÜN BEYAZ ET
Hayvansal kaynaklı proteinden zengin gıdalar: yumurta, tavuk eti, kırmızı et, süt-yoğurt grubu, balık, peynir, hindi etidir. Bitkisel kaynaklı proteinden zengin besinler ise ‘esansiyel olmayan’ aminoasitleri içerir ve bunlar da kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek v.s), buğday, pirinç, makarna, yulaf, sebzeler. Diyaliz hastalarında diyet proteinin yüzde 50’sinin biyolojik değeri yüksek olan hayvansal kaynaklı proteinlerden ayarlanması hastanın protein-enerji malnutrisyonuna girmesini engeller. Önerilen proteinden daha az alındığında da vücut kendi yapısındaki proteini kullanıp yine zararlı ve atılamayan artık ürünleri (üre, ürik asit, kreatinin v.s) oluşturacaktır. İşte bu nedenle böbrek hastalarında bu atık maddelerin kandaki değerlerine bakılır. Burada akla gelen en önemli soru o zaman böbrek hastalarına bu denge iyi korunmadığında risk yaratacak proteinleri vermesek daha mı iyi olur ve iyileşir? Cevap kesinlikle hayır diyebiliriz. Çünkü vücudun proteine de ihtiyacı olduğunu unutmamak gerekir. Diyaliz hastalarında kolesterol yükselmesini engellemek için haftada 3-4 gün beyaz et (tavuk, hindi, balık) yenmeli. Hastalarda anemi sık görüldüğünden diğer günlerde de iyi bir demir kaynağı olduğu için kırmızı et ayarlanan miktarda tüketilmeli. Hindinin kolesterolü tavuk etinin kadar olmasına karşın minerallerden demir miktarı tavuk etinin iki katıdır. Proteinli gıdalar ; ayrıca, fazla miktarda fosfor içerirler.
Star