Osmanlı'nın çeşitli dinlere, milletlere ve kültürlere karşı hoşgörüsünün en iyi örneklerinden birini Saraybosna'ya 60 kilometre uzaklıktaki Fonitsa kentinde Fransisken manastırında muhafaza edilen Fatih Sultan Mehmed'in 'Ahidname' olarak adlandırılan fermanı gösteriyor.
Şehirde yaşayan Hıristiyanlığın Katolik mezhebine bağlı Fransisken tarikatı üyeleri, Fatih Sultan Mehmed'in kendilerine özgürlük bahşeden fermanı sayesinde bugüne kadar ayakta kalmış. Farklı inançlara özgürlük hakkı tanıyan ferman, insanlık tarihindeki ilk insan hakları belgesi olarak kabul edilen 4 Temmuz 1776 tarihindeki ABD Anayasası'ndan tam 324 yıl önce kaleme alınmış.
Fatih'in 28 Mayıs 1463'te Fransisken tarikatının kurucusu Anceo Zvizdoviç'e (1420-1498) Bosna'yı fethi sırasında verdiği bu ferman, halen manastırın müze olarak kullanılan kısmında tutuluyor. Manastırın müzesinde, Ahidname'nin orijinalinin yanı sıra Fatih'in tarikatın kurucusu Zvizdoviç'e hediye ettiği kıyafet ve Bosna'nın son 600 yılda geçirdiği en önemli izlere ait materyaller teşhir ediliyor. Fonitsa kentine hakim bir tepede kurulu olan manastırda, 3 bini Osmanlı döneminden kalma elyazması kitabın yer aldığı bir de kütüphane bulunuyor. Fransisken manastırının bünyesindeki müze ve kütüphanenin sorumlusu Yanko Lyubas, yaklaşık 600 yıldır Bosna topraklarında kendi geleneklerini, inançlarını sürdürdüklerini söylüyor. Lyubas, bu zamana kadar kendi kültür ve geleneklerini devam ettirmelerini Osmanlı'ya borçlu olduklarını vurgularken, bunun en iyi örneğini, ise müzelerinde muhafaza edilen Fatih Sultan Mehmed'in Ahidname'si olduğuna dikkati çekiyor. Osmanlı zamanında kendileri gibi küçük bir topluluğun çok kolay bir şekilde yok edilmesinin mümkün olduğuna işaret eden Lyubas, "Ancak yok etmek bir yana, bizlere özgürlük bahşedilmiş ve imparatorluk sınırları içinde bize her türlü serbestlik tanınmış, kiliselerimize, üyelerimize dokunulmamıştır. Bundan daha büyük bir özgürlük olamaz." diyor. Fatih Sultan Mehmed'e ve Osmanlı'ya minnet borçları olduğunu dile getiren Lyubas, bu nedenle Fransiskenlerin Türklere karşı ayrı bir sevgileri bulunduğunun altını çiziyor. 10 Aralık 1948 tarihinde BM Genel Kurulu'nda kabul edilen 'İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nden 485, 1 Şubat 1995 tarihinde kabul edilen Avrupa Konseyi ulusal azınlıkların korunmasına ilişkin sözleşmeden tam 538 yıl önce Fransiskenlerin hak ve hürriyetlerini güvence altına alması bakımından büyük önem taşıyor.
Ahidname: Onurunuz kırılmayacak
Ben Fatih Sultan Mehmed Han... Dünyaya ilan ediyorum ki, bu padişah fermanı verilen Bosnalı Fransiskenler himayem altındadır ve emrediyorum ki; hiç kimse, ne bu adı geçen insanları ne de onların kiliselerini rahatsız etmesin ve zarar vermesin. İmparatorluğumda huzur içerisinde yaşasınlar ve bu göçmen durumuna düşen insanlar, özgür ve güvenlik içerisinde yaşasınlar. İmparatorluğumdaki bütün memleketlere dönüp korkusuzca kendi manastırlarına yerleşsinler. Ne padişahlık eşrafından, ne vezirlerden veya memurlardan, ne hizmetkârlarımdan, ne imparatorluk vatandaşlarımdan hiç kimse bu insanların onurunu kırmayacak ve onlara zarar vermeyecektir. Hiç kimse bu insanların hayatlarına, mallarına ve kiliselerine saldırmasın, hor görmesin veya tehlikeye atmasın...
Zaman