Cizre’nin on kilometre kadar batısında İdil yolu üzerinde bulunan Düzova köyü yakınlarında bir havaalanının inşaatı devam ediyor. Yıllardır bölgede büyük ihtiyaç duyulan bu havaalanının hizmete girmesi ile birlikte bu bölgemize ulaşım, büyük ölçüde rahatlayacaktır.
Özellikle yurtdışından, İstanbul, İzmir ve Ankara’dan Botan bölgesine gelecek yolcular için çok büyük bir rahatlık sağlanacak. Bu havaalanı, geniş bir coğrafyada yaşayan vatandaşlara hizmet edeceği için, çok önemli bir işlev görecektir.
Havaalanının yapımı her ne kadar çok gecikmiş bile olsa, yapılmaya başlanması bile çok büyük bir adımdır ve tebrik edilmelidir. Havaalanının geçen sene hizmete girmesi bekleniyordu, ancak yaşanan bazı kamulaştırma problemleri nedeniyle inşaatta bazı gecikmeler oldu.
Herhangi bir aksaklık olmazsa bu havaalanımız, bu yılın sonlarında hizmete başlayacak ve yıllık 500 bin yolcu kapasitesi ile bölgenin turizm ve ekonomisine de büyük katkı sağlayacak. Aynı şekilde bu havaalanı, Türkiye ve Ortadoğu arasındaki ulaşımda da büyük bir rol oynayacak. Orta Doğu bölgesine yapılacak ihracat konusunda da bu havaalanının büyük katkı sağlayacağını söyleyebiliriz.
Bu bölge kadim Mezopotamya medeniyetinin en önemli ve kavşak noktalarından birisidir. Beş bin yıldan daha fazla bir tarihi geçmişe ve yerleşim yerlerine sahip olan bu bölge, onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış, kültür ve medeniyetler mozaiğine dönüşmüştür.
Ancak yüzyılların ihmali sonucu, kadim tarihi eserler, büyük ölçüde tahribata uğramış ve yok olmuştur. Bu bölgeden Avrupa’ya kaçırılan ve buralardaki büyük müzelerde sergilenen yüzlerce tarihi eser vardır. Bir kısmı da korunma amacıyla İstanbul’a götürülmüş ve buradaki müzelerde sergilenmeye başlanmıştır.
Şimdi bu havaalanı, doğal olarak içinde bulunduğu il topraklarına atfen ‘’Şırnak Havaalanı’’ olarak adlandırılmaktadır. Aslında bu isme hiç kimsenin bir itirazı bulunmamaktadır.
Fakat son yıllarda başlayan demokratik açılım ve bölge halkı ile yeniden barışma atılımları çerçevesinde, bütün bölgeyi kucaklayan bir isim verilmesi yerinde olacaktır.
Bunun için de en uygun isim ‘’Botan Havaalanı’’dır. Bu bölge bin yılı aşkın bir süredir ‘’Botan’’ olarak anılmakta, tarihi ve kültürel birikiminden dolayı haklı olarak büyük bir şöhrete sahip bulunmaktadır.
Geçmişte bu bölgede kurulan çok önemli bir beyliğe de ‘’Botan Beyliği’’ adı verilmişti. Bu beylik bölgede çok önemli etkiler bırakmış ve çevresi için adeta bir cazibe merkezi konumuna yükselmiştir.
Özellikle Bedirhan Bey döneminde altın yıllarını yaşamış, çevrede çok büyük etkilerde bulunmuştur. Bedirhan Bey, İngiliz araştırmacıları Wright ve Breath' e göre; "İbadetlerine oldukça fazla zaman ayırır, dinin emrettiği bütün kuralları harfiyen uygular, görev saatlerinde dudakları kıpırdanırdı."
Botan Beyi Bedirhan hakkında çok önemli bazı görüşler ifade edilmiştir. Merhameti ve dürüstlüğüyle, yönetimi altındaki topraklarda adil bir şekilde asayişi sağlamasıyla ün yapan Bedirhan Bey, herkesin dikkatini çekmeyi başarmıştı. Bu çok önemli anlayıştan dolayı bölge ile ilgili şu görüşler, halk arasında darb-ı mesel olmuştur: "Küçük bir çocuk, elleri dolu altınla bütün ülkeyi dolaşabilir."
Bundan dolayı birçok yerden Botan bölgesine göç ediliyordu. Ama göç eden herkes kabul edilmiyor, öncelikli olarak ata, tüfeğe, kılıca ve tabancaya sahip kişiler kabul ediliyordu. Bedirhan Bey, bununla ordunun ve bölgenin güçlenmesini sağlamaya çalışıyordu.
Daha sonra Bedirhan Bey, defalarca pişmanlığını ifade edeceği bir isyan girişiminde bulunmuş, ancak başarıya ulaşmamıştır. Osmanlı Ordusu tarafından mağlup edildikten sonra önce İstanbul’a ve oradan da Girit’e gönderilmiştir. Girit’te Osmanlı Devleti’ne çok büyük hizmetlerde bulunmuş ve Sultan Abdulmecid tarafından ‘’Paşa’’ lık unvanı ile taltif edilmiştir.
Yavuz Sultan Selim zamanından beri devam eden ve ‘’Hükümet-i Ekrat’’ olarak adlandırılan, önemli yetkilere sahip olan, bir nevi özerklik anlayışı içinde idare edilen Kürt Beyliklerinin tasfiyesi süreci de bu talihsiz olayın ardından hızlandırılmıştır.
Bölgenin hayat damarı olan Dicle Nehrinin de çok önemli bir kolu ‘’Botan Çayı’’ olarak isimlendirilmiştir. Botan Çayı, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri sınırında bulunan ve üzerinde çok önemli barajların inşasının planlandığı ve bir kısmının da inşaatının devam ettiği önemli bir akarsudur. Hakkâri ilinin kuzeyinde dağlık bir alanda doğan Botan Çayı (230 km), doğu-batı doğrultusunda akarak Bitlis Çayı’nı aldıktan sonra, güneye doğru kıvrılarak Dicle Irmağı’na karışır.
Bütün bu sebeplerden dolayıdır ki, Cizre yüzyıllardan beridir bütün bölge halkı tarafından ‘’Cızira Botan-Botan’ın Cizre’si’’ olarak bilinmekte ve bu isim çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Cizre, coğrafik olarak da Botan bölgesinin merkezi olarak kabul edilmektedir.
Bu konuda bazı siyasi istismarların da bulunduğu ve bundan sonra da bu tür istismarların devam edeceği açıktır. Ancak hiçbir siyasi istismar ve tahrike bakmadan, bin yıldan fazla bir zamandır bu bölge için kullanılan ‘’Botan’’ ismi de buna tepki olarak cezalandırılmamalı ve coğrafi olarak kullanılan bu ismin hakkı teslim edilmelidir.
Bu bölgede yapımı devam eden ve kısa bir süre sonra hizmete açılacak bu havaalanının ‘’Botan Havaalanı’’ olarak isimlendirilmesi, hem tarihi ve coğrafi bir hakkın teslimi ve hem de bölge insanına çok güzel bir jest ve bir iyi niyet adımı olacaktır.
Bu konu için Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın meseleye el atmaları ve bütün bölgeyi memnun edecek bir karara varmalarını bekliyoruz.
Eğer kısa bir süre sonra Botan bölgesine inecek uçakların mikrofonlarından şu anons duyulursa, bu durum bütün bölgede büyük bir memnuniyete vesile olacaktır:
‘’SAYIN YOLCULARIMIZ, BOTAN HAVAALANINA HOŞ GELDİNİZ’’
NOT: Bütün dost, kardeş, okuyucu ve arkadaşlarımın mübarek kurban bayramını tebrik eder, bu mübarek bayramın İslam âlemi ve bütün insanlık için hayırlara, huzura ve barışa vesile olmasını Rabb-ı Kerim’den niyaz ederim.