Ateist olmak için yola çıktı, Müslüman oldu. Müslümanları daha yakından tanımaya çalışırken, Fırıncı Ağabeyi görünce “Aradığımı buldum” dedi.
İİKV’nin “Yaşayan Tefsir” seminerinde konuşan Brezilyalı Fabio Baladez, hakikat arayışının başlangıcını, “Yıllarca ateist olmak için çalıştım ama olamadım” sözleriyle anlattı. Araştırmaları, daha sonra onu İslâm dinini tanıma ve anlama çabalarına ulaştırmıştı. İslâm, karşılaştığı kaynaklardaki kadar kötü ise neden bu kadar çok Müslüman vardı? Sorularına cevap aramak için temasa geçtiği, Brezilyadaki Türklerin özellikle aile yapıları onu derinden etkiledi.
Müslümanların mükemmel olması gerekmiyor muydu?
Fabio Baladez daha sonra islâmı ve Müslümanları daha yakından tanıyabilmek için Türkiye’ye geldi, ama ilk izlenimleri tam bir hayal kırıklığından ibaretti. “Selâmun aleyküm” diyerek bindiği taksilerde şoför hemen derin bir sohbete girişiyor, “Şurası filan cami, burası falan cami” derken güzergâhı uzattıkça uzatıyor ve Fabio’nun 200 lirasını alıyordu. Müslümanların mükemmel olması gerekmiyor muydu?
Ben Nurcularda kötü birşey görmedim. Fırıncı Ağabeye baksam yeter bana
Türkiye’ye yüksek lisans yapmak üzere geldiği halde, yaşadığı hayal kırıklığı sonunda geri dönmeyi düşündüğü sırada, Fabio Nurcularla ve bu arada Bediüzzaman’ın talebesi Fırıncı Ağabey ile tanıştı. Onunla karşılaştığı anda aradığı Müslümanı bulmuştu Fabio. “Ben Nurcularda kötü birşey görmedim. Fırıncı Ağabeye baksam yeter bana” diyordu.
Kur’ân’ı anlamada Risale-i Nur’un mantıklı ve keyifli bir anlatımı var
Fabio Baladez "Benim için en önemlisi Kur’ân’ı okumak. Ama tefsir okumadan Kur’ân’ı anlamak zor” dedi ve Kur’ân’ı anlamada Risale-i Nur’un mantıklı ve keyifli bir anlatımı olduğunu söyledi. “Said Nursî benim için Türkiye’nin kahramanı” diyen Baladez, Kur’ân’ı ve Risale-i Nur’u tanımanın kendisi için hazine bulmak değerinde olduğunu belirtti. “Bismillâh” demeyi bildiğini, ama Risale-i Nur’un bunun ötesine geçerek “Bismillâh” demenin ne anlama geldiğini açıkladığını sözlerine ekledi ve “Bazen Risale-i Nur’daki dört kelimelik kısa bir cümle, uzun müzakerelere konu olabilir” dedi.
Ezan sesinini duymayınca dünyayı cansız hissediyorum
Müziği çok sevdiğini ve beş altı enstrüman çaldığını söyleyen Fabio Baladez, “Ama beni ezandan daha fazla duygulandıran hiçbir şey yok” dedi ve ekledi: “Ezan sesinini duymayınca dünyayı cansız hissediyorum. Dinlerken içime akıyor sanki.”
Dini istemiyor değiliz ama bulamıyoruz
Baladez, Brezilya’da Hıristiyanlığın insanlara yetmediğini, ona inanamadıklarını, İslâmı tanıtan kaynakların ise çok az olduğunu söylerken “Dini istemiyor değiliz ama bulamıyoruz” dedi.
Fabio Baladez, bir soru üzerine Müslüman olmadan önceki halini “savaştan kaçan Fabio,” sonraki halini ise “savaşa giden Fabio” olarak niteledi ve “Müslüman olmadan önce maneviyatla ilgilenmekten kaçardım. Şimdi ise öğrenmeye çalışıyorum. Bu benim için manevi bir savaş” dedi.
Bir Türk ile evli ve bir kız çocuk babası olan Fabio Baladez, Üsküdar’da beş altı camiden gelen ezan sesleri arasında yaşıyor ve Marmara Üniversitesi Tarih bölümünde akademik çalışmalarına devam ediyor. Risale-i Nur’ları Portekizceye çevirmek ve sosyal medya kanallarını kullanmak suretiyle ülkesinde İslâmı tanıtmayı hedefliyor.
Kaynak: Şeyma Gür-Barla Platformu