Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Mâide Sûresi 119.-120. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
119-(Bunun üzerine) Allah şöyle buyurur: “Bu (gün), doğru olanlara doğruluklarının fayda vereceği gündür!(1) Onlar için, altlarından ırmaklar akan Cennetler vardır; (onlar) orada ebedî olarak devamlı kalıcıdırlar. Allah onlardan râzı olmuştur ve (onlar da) O’ndan râzı olmuşlardır.” İşte büyük kurtuluş budur!
120-Göklerin ve yerin ve onlarda olanların mülkü Allah’ındır. Ve O, herşeye hakkıyla gücü yetendir.
(1)“Yol ikidir: Ya sükût etmektir (susmaktır), çünki söylenilen her sözün doğru olması lâzımdır. Veya sıdktır (doğru söylemektir). Çünki İslâmiyet’in esâsı sıdktır. Îmânın hâssası (husûsiyeti) sıdktır. Bütün kemâlâta îsâl edici (ulaştırıcı) sıdktır. Ahlâk-ı âliyenin (yüksek ahlâkın) hayâtı sıdktır. Terakkıyâtın mihveri (merkezi) sıdktır. Âlem-i İslâm’ın nizâmı sıdktır. Nev‘-i beşeri kâ‘be-i kemâlâta îsâl eden (fazîletlerin zirvesine ulaştıran) sıdktır. Ashâb-ı Kirâm’ı bütün insanlara tefevvuk ettiren (üstün kılan) sıdktır. Muhammed-i Hâşimî (Aleyhissalâtü Vesselâm’ı) merâtib-i beşeriyenin (insanlık derecelerinin) en yükseğine çıkaran sıdktır.” (İşârâtü’l-İ‘câz, 86)