Haber Yorum: Serdar Aslan
RİSALEHABER - İlk bakışta sıradan bir patates fotoğrafı gibi görünen bu fotoğraf, dünyadaki en pahalı fotoğraflardan biri olma özelliği taşıyor. Kişisel ilgisinden dolayı pek çok patatesin fotoğrafını çeken ünlü fotoğrafçı Kevin Abosch'un favorilerden birisi olan Potato #345 isimli fotoğraf, geçen sene bir milyon dolardan fazla bir miktara alıcı buldu.
Kevin Abosch, Silikon Vadisi ve teknoloji endüstrisinde çalışan ünlülerin fotoğraflarını çekmesiyle tanınan bir fotoğrafçı. Abosch'un klasik siyah fon önündeki portlerinden bir tane çektirmenin bir tür statü sembolü haline geldiği biliniyor. Petapixel'de yer alan habere göre, fotoğrafçıdan bu tür bir çekim talep edenler 150 bin dolar civarında bir ödeme yapıyor. Eğer söz konusu fotoğraflar herhangi bir Reklam amacıyla kullanılacaksa bu para 500 bin dolara kadar çıkabiliyor.
Abosch'un klasik portreler dışında ilgi uyandıran bir diğer çalışması da çektiği patateslerin fotoğrafları. Fotoğrafçının stüdyosundaki yetkililer tarafından Petapixel'e yapılan açıklamaya göre Abosch patateslere özel bir ilgi duyuyor. Her birinin, tıpkı insanlar gibi oldukça farklı ancak aynı türe ait olmalarından ötürü de hemen fark edilebilir olmalarını etkileyici bulan fotoğrafçı, uzunca bir süredir patatesleri fotoğraflıyor. 1 milyon dolardan fazla bir paraya atılan Potato #345 isimli fotoğrafın da kendisinin favorileri arasında olduğu söyleniyor.
Milliyet'te yer alan habere göre; bu rekor fiyatlı satış ise geçen sene Abosch'un işlerine ilgi duyan bir koleksiyonerin, fotoğrafçının Paris'teki evini ziyaret etmesiyle gerçekleşmiş. 162 x 162 ölçülerinde olan ve duvarda asılı duran bu patates fotoğrafı için 1.083.450 dolar ödeyen koleksiyoner, Abosch'un en pahalı fotoğrafını almış olmuş.
Bugüne kadar bir fotoğrafa ödenen en yüksek meblağın, Peter Lik'in 'Phantom' isimli çalışmasına verilen 6.5 milyon dolar olduğu biliniyor.
Yetenekli bir fotoğrafçının çektiği bir patates fotoğrafına 1 miyonlar dolar ödeyebiliyoruz ve bunu sanat olarak değerlendiriyoruz. Çoğu zaman pazardan manavdan satın aldığımızı düşündüğümüz ve çoğu zaman basit gördüğümüz patates gibi meyvenin ne kadar özel ve sanatlı yaratıldığını genellikle unutuyoruz. Her ne kadar bu nimetleri bir fiyat ödeyerek elde etsek de, ödediğimiz ücret aslında bir servis bedeli mahiyetinde oluyor. Peki Allah bu meyveleri bize satmak isteseydi paramız buna yeter miydi? Bir patates için kaç para öderdik? Çünkü (sebepler dairesinde) bir patates yaratılırken bütün kainatın kontrolü gerekiyor.
Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin Sözler adlı eseri Bismillah dersiyle başlar. Kainattaki her bir varlığın kendi hal diliyle Allah'ı zikrettiğini anlatan bu risalede geçen bir soru patates örneğine de tam uyuyor. İşte Birinci Söz'de geçen o soru şöyle:
SUAL: Tablacı hükmünde olan insanlara bir fiyat veriyoruz. Acaba asıl mal sahibi olan Allah ne fiyat istiyor?
ELCEVAP: Evet, o Mün’im-i Hakikî, bizden o kıymettar nimetlere, mallara bedel istediği fiyat ise üç şeydir: Biri zikir, biri şükür, biri fikirdir. Başta “Bismillâh” zikirdir. Âhirde “Elhamdülillâh” şükürdür. Ortada, bu kıymettar harika-i san’at olan nimetler Ehad, Samed’in mucize-i kudreti ve hediye-i rahmeti olduğunu düşünmek ve derk etmek fikirdir. Bir padişahın kıymettar bir hediyesini sana getiren bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini tanımamak ne derece belâhet ise, öyle de, zahirî mün’imleri medih ve muhabbet edip Mün’im-i Hakikîyi unutmak, ondan bin derece daha belâhettir.