Röportaj: Emine Güneş
Hiçbişey Yayınları’nın kuruluşunun birinci yıldönümünde genel yayın yönetmeni Doç. Dr. Levent Bilgi ile konuştuk.
Hiçbişey Yayınları kuruluşundan bu yana birinci yılını tamamladı. Kuruluş bir yıl ama kitap çıkarmaya yedi aydır başladınız. Ve yedi ayda şu an için 26 kitaba ulaştınız. Neredeyse ayda dört kitap ediyor. Bu kadar hızlı büyümeyi neye bağlıyorsunuz?
Doğrusu bizim de hayal edemeyeceğimiz bir hızla büyüdük. Başta samimiyetle, ihlasla yola çıkınca Allah’ın inayetini her safhada gördük ve görüyoruz. Sonra büyük bir özveri ile çalışan Mustafa Oral, Ayşe İnci ve Said Duran’dan oluşan ekibimize çok şey borçluyuz. Kendilerine teşekkür ediyorum. Küçük bir ekibiz ama birinci derdimiz Allah rızası olunca kapılar önümüzde açılıyor. 1111 oluyoruz. Bu hizmetimiz bence her şeyden önce ihlasın ve uhuvvetin muvaffakiyetidir.
Peki siz asıl olarak bu yüzyılın “Risale-i Nur Yorumlama Asrı” olması dileğiyle yola çıkmıştınız. Risale-i Nur okuyucularından nasıl geri dönüşüm aldınız?
Risale-i Nur okuma, anlama, yaşama, yorumlama gibi bir derdi olan herkese çok teşekkür ediyoruz. Bizi yüzlerce arkadaşımız arayarak veya sosyal medya vasıtasıyla ulaşarak tebrik ettiler. Daha geçenlerde Manisa’dan 72 yaşında ehl-i hizmet bir ağabeyimiz “Bu hareketiniz Risale-i Nur’un yeni baştan anlaşılması, yorumlanması, hayata dahil olması için yeni bir çağ açacak diyordu.” Risale okuyucuları bizi çok samimi bir şekilde teşvik ettiler. Kitaplarımız bu yedi aylık süreçte binlerce satıldı. İlgi gösteren, bizi teşvik eden, kitaplarımızı alarak bize maddi manevi katkıda bulunan arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Böyle bütün güzel hizmetleri alkışlamalı, tebrik etmeli, destek olmalıyız ki çoğalsınlar.
Risale-i Nur gruplarının Hiçbişey’e yaklaşımları nasıl oldu?
İlk çıktığımızda da söylemiştik. Yayınevimizin arkasında bir patron veya grup da yok. Biz bütün Risale-i Nur gruplarına, Risale okuyucusu ve düşünürlerine, yazarlarına eşit mesafede durmak, hepsini kucaklamak istiyoruz. Hepsini kardeşlerimiz, abilerimiz olarak görüyoruz. Ancak özgürlüğümüzden ve özgünlüğümüzden taviz vermek istemiyoruz. Şu kişilerin, şu gruptakilerin eserlerini basmayalım diye bir lüksümüz yok. Yeter ki özgün ve kaliteli çalışmalar olsun. Kapımız her Risale-i Nur yorumcusuna, Risale çalışmalarına açık. Farklı gruplardan tanımadığımız, bilmediğimiz pek çok arkadaşımız kitaplarımızı alıp bizi destekliyorlar. Tanımadığımız farklı gruplardan yazarlar çalışmalarını getiriyorlar. Doğrusu her grup zamanla kendi içinde kapalı kalıyor. Biz bu farklı Risale-i Nur yorumları kitaplarımız ile grupların hâkim görüşleri dışında da Risale-i Nur’a değişik, özgün yaklaşımlar olabileceğini; Kur’an hakikatlerinin belli gruplarla, belli düşüncelerle sınırlandırılamayacağını fiilen göstermek istiyoruz. Bunun da olumlu manada karşılık bulduğunu söyleyebilirim.
Kitap satışlarınız ne durumda?
Biliyorsunuz biz kitabın teferruat görüldüğü, pek satılmadığı bir toplumda yaşıyoruz. Ancak kaliteli, özgün kitaplar olunca rağbet edildiğini gördük. Bazı kitaplarımız yedi ayda 300/550’li satış rakamlarına ulaştı. Benim son çıkan Kur’an, Hadis ve Risale-i Nur’dan tefekkür vesilesi olan Dualar kitabım üç günde 36 adet, Gülüşan Hanım’ın Hal’ime Edip Sözler kitabı 90 adet satıldı. Bunlar bizim gibi mütevazı bir yayınevi için sevindirici rakamlar. İlginin de göstergesi.
Bir tebrik mesajı, bir kitap alınması bile bu hizmeti bir ucundan tutmaktır. Nitekim bazı arkadaşlar bize ulaşarak bütün kitaplardan toplu isteyerek, bazıları beğendikleri bir kitaptan muhtemelen hediye etmek için 10/30/50 tane alarak bize destek oldular. Varolsunlar
Bildiğimiz kadarıyla ağırlık Risale-i Nur yorumları olmak üzere, roman, şiir, öykü de basıyorsunuz. Peki yazarlar, özellikle Risale-i Nur konusunda yazanlar size nasıl baktılar?
Yazarlarımız genel olarak Risale-i Nur camiasının yazarları. Olmayanlar da var. Bu arkadaşlarımız Risale-i Nur yorumları da yapıyor, ayrıca roman, sanat, öykü, şiir, denemeler de yazıyorlar. Risale okuyucuları arasında böyle geniş bir yazarlar ve farklı türler yelpazesini görmek çok sevindirici. Kendilerini tebrik ediyorum. Şu an bizim kapasitemiz uygun olsa ayda 10 kitap basabilecek kadar bir rağbet var yayınevimize. Mesela şimdi 10 kitabımız baskı aşamasında, 7 kitabımız da editörlük aşamasında. Bu rağbetten dolayı da yazar arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.
Risale-i Nur yorumları ile ilgili beklediğiniz düzeye gelebildiniz mi?
Bizi en çok sevindiren de bu konu. Bir defa daha önce basılıp kaybolmuş pek çok kaliteli kitabı tekrar gün yüzüne çıkararak okuyucularımıza ulaştırdık. Pek çok yeni, orijinal Risale-i Nur yorumları içeren kitaplar da bastık. Mesela Mahmut Kaplan’ın Risale-i Nur ve Edebiyat, Mustafa Akça’nın Modern Zamanlar, Mustafa Oral’ın Hafız Ali, Ali Mermer’in Varoluşsal Boşluktan Kurtulmak, Raşid Duran’ın Özgürlük Üçgeni, Metin Şencan’ın Kader ve İrade, Taha Çağlaroğlu’nun Sanat ve Vicdan, Mustafa Öztürkçü’nün Çağın Baharı Bediüzzaman, Caner Kut’un Kalpten Gelen Sesler ilk defa basılan Risale-i Nur hizmetini ve yorumlarını içeren orijinal çalışmalarımızdandır. Daha önce başka yayınevlerinde basılıp kaybolup tekrar bastıklarımızı saymıyorum. Bunlar ilk defa Hiçbişey’de çıkan eserler.
Yani Risale-i Nur konusunda hedeflerinize ulaştınız mı?
Evet yazarlarımız sağ olsunlar. Pek çoğu hiçbir maddi karşılık beklemeden kitaplarını verdiler. Yeter ki hizmete vesile olsun dediler. Basılan eserlerimizin hemen hemen hepsi direkt veya endirekt Risale-i Nur’un bir meselesini ele alan eserler. Bu anlamda elhamdülillah, Allah’ın güzel bir hizmet kapısı açtığını düşünüyor ve şükrediyoruz.
Elinizde neler var çalıştığınız?
Sadık Yalsızuçanlar’ın Muhakemat hakkındaki eserini hazırlıyoruz, Zübeyir Gündüzalp’i çalışıyoruz. Ahmet Yıldız, Hakan Yalman, Abdülkadir Menek, Halil Köprücüoğlu, Suad Alkan gibi Risale-i Nur camiasının yakından tanıdığı değerli yazarlarımızın, Risale-i Nur kaynaklı orijinal eserlerini hazırlıyoruz.
Sanıyorum Yurtdışından da eser ve yazar olarak Hiçbişey yayınlarına ilgi var?
Evet bu da çok sevindirici. Kitaplarımız Avrupa ve ABD’ye kadar satılıyor. Oralardan alıcı ve okuyucu buluyor. Hatta yurtdışından birtakım arkadaşlar toplu alım yapıyorlar. Amerika ve Avrupa’dan bazı yazar arkadaşlar da bize çalışmalarını gönderiyorlar, onlarla beraber kitap projeleri yapıyoruz.
Ne gibi?
Şu an Risale-i Nur’un yorumlanması adına, Risale-i Nur tarihinde ilk olabilecek bir çalışma başlatmış bulunuyoruz. “Şer ve kötülük problemine Tevhid merkezli yaklaşımlar.” Biraz da deprem vesilesiyle genişlettiğimiz bu çalışmaya Amerika, Avrupa ve Türkiye’den 12 yazar arkadaşımız katılıyor. Kur’an, Hadis ve Risale-i Nur’a göre şer/kötülük/musibet/felaket/deprem konularına nasıl bakmamız gerektiğini anlatan bir kitap olacak bu. İçinde 20’ye yakın bu konu ile ilgili makale bulunacak. Risale-i Nur’un Şer problemi yorumunu/şerhini bütün genişliği ile ele almak istiyoruz. İnşallah Mayıs/Haziran ayına çalışmamız hazır olacak.
Bu çalışmanın Said Nursi’nin vasiyeti olduğuna inanıyoruz. Farklı branşlardaki uzmanlar Kur’an’ın, Risale-i Nur’un uzmanlık alanları dahilindeki bir konusunu çalışıyorlar. Kadromuzda ilahiyatçıdan, mühendise, sosyoloğundan, kimyacısına, eğitimcisinden siyaset bilimcisine kadar çoğu doktoralı uzman arkadaşlar bulunuyor.
Bu çalışmanın bir ilk olduğu kadar bir örnek ve yol açıcı olmasını umuyoruz. İnşallah dünyanın ve Türkiye’nin farklı yerlerinde 3/5/10 arkadaşın bir araya gelerek Kur’an ve Risale-i Nur’un bir konusunu beraberce çalışmalarına vesile olmak istiyoruz. Şu an için mesela Said Nursi’nin siyasete bakışı, Kürt, milliyetçilik meselelerine yaklaşımı, devletçilik/ulus devlet düşünceleri, iman ve bilimin mezc edilmesi, sekülerleşme, birlikte yaşama konuları ne kadar da çok nitelikli grup çalışmaları beklemektedir. Böyle çalışmaları hasretle beklediğimizi vurguluyoruz. Şimdiden yapılacak böyle grup çalışmalarını en çabuk bir şekilde basmayı, okuyucular ile buluşturmayı taahhüt ediyoruz.
Yeni hedefleriniz var mı?
Bir defa Risale-i Nur okuyan, düşünen ve yeni soluklar getirebilecek bütün arkadaşlarımıza kapımızın açık olduğunu belirtmek istiyorum. Şer kitabı gibi Risale-i Nur’un farklı konularında konunun uzmanlarından oluşan grup çalışmalarını genişletmek istiyoruz. Bir konuda sevgili Ahmet Nazlı ile küçük de olsa bir adım attık. Risale-i Nur’u çok özgün yorumlayan Murat Çiftkaya, Bünyamin Duran, Yunus Çengel gibi hocalarımız var. Onların kitaplarını basmak istiyoruz. Risale gözüyle yazılmış farklı sanat eserleri basmak istiyoruz. Yolun geniş ve uzun olduğunu biliyor, dostlarımızdan, arkadaşlarımızdan, düşünürlerimizden, yazarlarımızdan destek bekliyoruz. Editörlük, kapak, dizgi vs. konularında Mustafa Oral, Ayşe Hanım ve Said Bey çok fedakarane çalışıyorlar bu konularda ilgili arkadaşlarımızdan destek bekliyoruz. Kaliteli büyümek ve eserlerimizi çoğaltmak istiyoruz. Risale-i Nur yorumculuğunun ve yayıncılığının özgür ve özgün yüzü olmak istiyoruz.