Yılın üçüncü Güneş tutulması bugün Türkiye saati ile 11.38’de gerçekleşecek. Ay’ın gölgesinin Güneş üzerine düşmesiyle, Güneş’in yüzde 10 örtülecek ve beklenen tutulma gerçekleşecek.
‘Bu yıl üçüncü tutulma olacak’
Prof.Dr.Osman Demircan (Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Gözlemevi Müdürü): ‘’Bu yıl 4’ü güneş, 2’si ay olmak üzere toplam 6 tutulmayla ender rastlanan bir durum ortaya çıkıyor. Çünkü bir yıl içinde 6 kez tutulma bundan sonra 2029, 2047, 2065, 2076 ve 2094 yıllarında gerçekleşecek. 25 Kasım’da ise bu yılın son Güneş tutulması yaşanacak.
Güneş tutulması, Küsuf namazının vaktidir
Küsûf namazı, mukîm veya misafir olsun, beş vakit namazla yükümlü olan erkek ve kadınlar için meşrûdur. Çünkü küsûf namazında Rasûlullah (s.a.s)'in uygulaması böyle olmuştur. Bu namaz ezan ve kametsiz kılınır. Bir münâdî sadece "essalâtü câmia= namaz toplayıcıdır" diye seslenir (eş-Şevkânî, a.g.e., III, 325). Cemaatle veya tek tek, gizli veya açık okunarak, hutbeli veya hutbesiz kılınması mümkün ve caizdir. Ancak bu namazın mescidde ve cemaatle kılınması daha fazîletlidir.
Hanefilere göre küsûf namazı, bayram, cum'a ve nâfile namazlar gibi iki rek'attan ibarettir. Ezansız, kametsiz, hutbesiz kılınır ve her rek'at; bir rükû ve iki secdeli olur. Delil, Ebû Davud'un naklettiği şu hadistir: "Rasûlüllah (s.a.s) iki rek'at namaz kıldı ve rek'atlarda ayakta duruşları (kıyamı) uzun yaptı. Sonra geri döndü, güneş açılınca da şöyle buyurdu: "Bunlar, Allah'ın kendisiyle kullarını korkuttuğu belgelerdir. Bu gibi mucizeleri gördüğünüz zaman, farz namazlardan en yeni kıldığınız namaz gibi namaz kılınız" (Buhârî, Küsuf, 6, 14; Müslim, Küsûf, 21, 24; Ebû Dâvud, İstiskâ, 3, 4).
Çoğunluk İslâm hukukçularına göre, küsûf namazı iki rek'at olup, her rek'atte iki kıyâm, iki kırâat, iki rükû ve iki secde bulunur. Sünnet olan okuyuş şöyledir: İlk kıyamda Fatiha'dan sonra, Bakara sûresi veya ona denk bir sûre, ikinci kıyamda Fatiha'dan sonra, bundan daha az, üçüncü kıyamda Fatiha'dan sonra, daha da az, dördüncü kıyamda yine Fatiha'dan sonra, bir öncekinden daha az miktarda Kur'ân okunur. Kıyamda ilk okuyuştan sonra rukûya varılır, sonra doğrulur ve ikinci okuyuşu yapar, sonra yine rukûya varılır ve secdeye gidilir. İlk rukûda yaklaşık yüz, ikincide seksen, üçüncüde yetmiş ve dördüncüde elli âyet okuyacak kadar "Sübhanallah= Allâh'ım seni bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim" der (Zühaylî, el-Fıkhu'l-İslâmî ve Edilletuh, 1405/1985, II, 399). Çoğunluğun bir rek'atta iki rüku için dayandığı delil şu hadistir. Abdullah b. Amr şöyle demiştir: Hz. Peygamber (s.a.s) zamanında güneş tutulduğunda "namaz toplayıcıdır" diye nidâ olundu. Rasûlüllah (s.a.s) bir secdede iki rükû yaptı, sonra ayağa kalktı, tekrar bir secdede iki rükû yaptı. Sonra güneş açıldı. Hz. Aişe şöyle dedi: Bu namazın rükûundan daha uzun hiç rükû yapmadım. Secdesinden, daha uzun hiç bir secde de yapmadım" (eş-Şevkânî, a.g.e., III, 325).
Ebû Hanîfe'ye göre, imam, küsûf namazında okuyuşu gizli yapar. İbn Abbas şöyle demiştir: "Rasûlüllah (s.a.s) ile küsûf namazı kıldım. O'nun kıraatinden bir harf bile işitmedim" (Zeylaî, Nasbu'r-Râye, II, 232). Husûf namazı ise, münferid olarak ve gizli okuyuşla kılınır. İmam Muhammed ve Ebû Yusuf'a göre ise İmam Küsûf namazında sesli okur. Çünkü Hz. Âişe, Rasûlüllah (s.a.s)'in böyle bir namazda sesli okuduğunu söylemiştir (eş-Şevkânî, a.g.e., III, 331; Zeylaî, a.g.e., II, 232; bk. İbnü'l Hümâm, Fethu'l-Kadir, 432-436; el-Kâsânî, Bedâyîu's-Sanâyi: I, 281-282, Meydânî, el-Lübâb, I, 121).
Hanefi ve Hanbelîlere göre, küsûf namazı için hutbe yoktur. Çünkü Hz. Peygamber hutbeyi değil, yalnız namazı emretmiştir. O'nun namazdan sonra hutbe irad etmesi, hükmü bildirmek içindir. O'nun bir küsûf namazından sonra yaptığı bir konuşma şöyledir: "Şüphesiz güneş ve ay Allah'ın mucizelerinden bir mucizedir. Bir kimsenin ölümü veya dünyaya gelmesi yüzünden tutulmazlar. Bunu görünce Allah'a dua edin, namaz kılın ve sadaka verin. Şüphesiz şu makamımda size söz verilen her şeyi gördüm. Beni öne geçer gördüğünüzde ben de kendimi Cennet'ten bir salkım almayı arzu eder görüyordum. Beni biraz geri çekilirken gördüğünüzde ben Cehennem'in bir kısmının diğer tarafını yediğini görüyordum " (Müslim, Kusuf, 3901; Mâlik, Muvatta', I, 186; Beyhakî, III, 323, 324; Şevkânî, a.g.e., III, 325).
Vatan/RisaleHaber