Bol sıfırlı paramız, çok tekerli TIR gibi;
Enflasyon tırmanır inatçı katır gibi.
Cüzdanlar dolu fakat, satınalma gücü yok;
Rakamlar sütunlarda bir ayrı satır gibi…
Yalanları yuttun mu? Kendini uyuttun mu?
Particiliği boş ver! Bunları unuttun mu?
Yıllarca bozuk yollar, salladı durdu bizi;
Her yıl yapılır baştan, kışa kalmazdı izi.
Uçak indi her yere, hızlı trenler çıktı;
Yolculuk işkenceydi, sayılmaz dizi dizi…
Liderler söylesinler, seçmenler dinlesinler;
Hakikate kulak ver, ne derlerse desinler…
Sigara yasağıyla ciğerler bayram etti.
Kapalı yerde kalmak ne zordu? Rezâletti!
Hastanelerde bile duman duman üstüne;
Okulda, otobüste yasak imdada yetti…
Lider dikizleyecek, seçmeni izleyecek;
Particilik yapıp da, hakkı mı gizleyecek?
Yüz yıl geriydi sağlık, dünya standardından.
Doktor yerinde değil, koşuşurduk ardından.
Özel muayeneden geçmeyen yararlanmaz;
Hastaneden, ilaçtan, devlet imkanlarından…
Geçmişten ders almalı, yapan başta kalmalı.
Beceremeyen gitsin; bırakmalı, salmalı…
Eksikler de yok değil, yapılacak çok iş var:
Anayasamız başta, daha nice kanunlar;
Yeniden yazılacak hür dünyadaki gibi.
Kurumlar düzenlenip verilecek bir ayar…
İkibinli yıllarda kalınır mı yollarda?
Hayır yalnız Allah’tan, ne güç var ki kullarda!
Sızlanıp, şikâyetle işler asla düzelmez.
Beş senede bir defa; fırsat her zaman gelmez.
Sonraki nesle güzel bir devlet bırakalım;
Taraftarlık belası inşallah akıl çelmez!
Güçlensin demokrasi; ne darbeci, ne âsî!
Kendi aklımız yeter, istemiyoruz vasî…
Gerçi çok az bulunur şahsını gözetmeyen;
İktidara gelmesin halkına zulüm eden.
Elini vicdanına koy da öyle rey kullan;
Sonunda üzülmesin milletin ve âilen…
Yurdumda huzur olsun, kalplere ümit dolsun;
Güzellikler yeşersin, kötülükler hep solsun…