Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belediye Nikah Sarayı'nda sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle akşam yemeğinde bir araya geldi.
14 ay aradan sonra Malatya'da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, bu kente 15 defa geldiğini belirtti. Erdoğan, "Malatya'ya hiçbir zaman uzak olmadım ve Malatya siyasi yaşamımda farklı bir yere aslında sahip. Cumhurbaşkanı olduktan sonra da bu ikinci gelişim. Hem Malatyalı kardeşlerimize 10 Ağustos seçimlerinde şahsıma verdikleri güçlü destek için teşekkür etmiş hem de 239 trilyon lira tutarındaki 14 kalem eser ve hizmetin toplu açılışını yapmıştık." diye konuştu.
Malatya'nın büyümeye, gelişmeye, yeni eser ve hizmetlerle zenginleşmeye devam ettiğini anlatan Erdoğan, havalimanından şehre gelene kadar kentin, modern dünyadaki müstesna yerini gördüğünü ve bundan memnuniyet duyduğunu aktardı.
Hükümetin yaptığı yatırımlara da değinen Erdoğan, iktidarın 13-14 senede Malatya'ya yaklaşık 13,5 milyar lira, eski parayla 13,5 katrilyon lira yatırım yaptığını söyledi.
Malatya'ya bundan sonraki süreçte de altyapı ve üstyapı hizmetlerinin devam edeceğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin içinde yer aldığı geniş coğrafya tarihi nitelikte bir değişim ve dönüşüm yaşıyor. Etrafındaki ateş çemberine rağmen Türkiye bir güven ve istikrar adası vasfıyla tüm mazlumların umudu olmaya devam ediyor. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenen siyasetçiler olarak bizler de bu sancılı dönemde ülkemizin kılına zarar gelmemesi için gecemizi gündüzümüze katmak suretiyle var gücümüzle çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bir taraftan ülkelerindeki krizden kaçıp Türkiye'ye sığınanlara yardım edilirken diğer taraftan da büyük projelerin hayata geçirildiğini dile getiren Erdoğan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün ardından Osman Gazi Köprüsünün son tabliyesini yerleştirdiklerini, Avrasya Tüneli, İstanbul'a üçüncü havalimanı, hızlı tren hatları, otoyol ve tünel projelerinin de devam ettiğini anımsattı.
Bu eserlerin bir kısmının inşasının devam ettiğine, bir kısmının açılışının ise bu yıl gerçekleştirileceğine dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Pazartesi günü açıklanan enflasyon rakamları, ülkemizin son bir yılda yaşadığı iki seçime, atlattığı onca badireye rağmen, ekonomimizde sağladığımız güven iklimini yeniden tescil etmiştir. İşte mesele, özellikle faizdeki şöyle bir 0,50 puanlık düşüş olayı nasıl etkiliyor, bu da ortada. Yıllık enflasyon, tüketici fiyatlarında ve yurt içi üretici fiyatlarında Mayıs 2013'ten bu yana en düşük seviyeye gerileyerek hedeflerimiz noktasında bize güç vermiştir. Aynı şekilde büyüme rakamlarımız da bu olumlu tabloyu desteklemektedir."
Sanayi üretim endeksinin de yüzde 5,8 artışla son 7 ayın zirvesine ulaştığını belirten Erdoğan, mart ayında borsada yabancı yatırımcıların 1 milyar doların üzerinde hisse senedi alımı yaptığını anımsattı.
Türkiye'nin dünya ticaretindeki payının binde 57'den binde 89'a yükseldiğini hatırlatan Erdoğan, yaşanan tehdite, sabotaj girişimine ve saldırıya rağmen bu başarılara ulaşıldığını vurguladı.
Söz konusu rakamların, uluslararası kuruluşların Türkiye ile ilgili tahminlerinin çok üstünde olduğunu bildiren Erdoğan, "Dünyanın en ücra köşesindeki bir ülke dahi hapşırsa nezle olan bir Türkiye'den, küresel krizlere direnç kazanmış, kendi imkanlarıyla bu krizleri aşan bir Türkiye'ye geldik. Bu durumu hazmedemeyen, Türkiye'nin kendi başarı başarı hikayesini yazmasından, diğer ülkelere örnek olmasından rahatsız olan kesimler olduğunu biliyoruz." ifadelerini kullandı.
İç meseleleriyle uğraşmaktan, etrafındaki olup bitenlerle ilgilenmeyen güçsüz, iddiasız ve yarı müstemleke bir Türkiye görüntüsünün çok uzun yıllar bu çevrelerin işine geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Millet nazarında hiçbir karşılıkları olmadığı halde, millete mürebbiyelik yapmayı kendilerine hak görenler, milli iradenin güçlenmesini bir türlü kabullenemediler. Çünkü bunlar için Türkiye, uğruna can verilecek bir vatan değil, sadece imkanlarından faydalanılacak bir ülkedir. Millete tepeden bakmaya, milleti hor görmeye alışanlar yeni Türkiye'yi kendileri için yaşanmaz bir yer olarak ifade etmeye başladılar." değerlendirmesinde bulundu.
Yazar Cemil Meriç'in böyleleri için "vatanı yaşanmaz görenler, vatanını yaşanmazlaştıranlardır" dediğini hatırlatan Erdoğan, 3 Kasım 2002'den itibaren medyada, siyasette, akademide, ticarette, sanatta ve sinemada bu kişilerin örneklerine şahit olduklarını belirtti.
"DEVŞİRİLEN ANADOLU ÇOCUKLARI, BUGÜN BİRER PİYON OLARAK KULLANILIYOR"
Erdoğan, kendi ülkesine ve milletine karşı husumet besleyenlerin her dönemde farklı kimliklerle karşılarına çıktığını kaydetti.
Adları ve temsilcileri farklı olsa da amaçlarının aynı olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunların pek çoğunu geçmişten beri biliyor, ona göre gardımızı alıyorduk. Fakat bazen hiç ummadığımız yerlerden, darbeler aldığımız da oldu. Paralel ihanet çetesi bunlardan biriydi. Bu çete milletimizin çocuklarının rızkından keserek, verdiği imkanları, himmetleri, hayır ve hasenatı dünyanın dört bir köşesinde Türkiye karşıtı lobilere peşkeş çekti. Birçok yerlerde senato seçimlerinde, milletvekili seçimlerinde onlara, bunları parasal yardımla yedirdi. 'Hizmet' diyerek, 'altın nesil' diyerek, devşirilen Anadolu çocukları, bugün dünyanın dört bir yanında ülkemizin ve milletimizin itibarını lekelemek için birer piyon olarak kullanılıyor.
Son Amerika ziyaretimizde, konferans vermek üzere gittiğimiz binanın önünde gördüğümüz utanç tablosu, bu çetenin artık kimlerin oyuncağı olduğunun en son örneğidir. Bölücü terör örgütünün mensuplarıyla, Ermeni diasporasıyla birlikte hareket etmekten, aynı safta yer almaktan çekinmeyen paralel ihanet çetesinin mensupları, adeta ülkeleriyle hiçbir bağlarının kalmadığını ilan ediyorlar. Ermeni ASALA örgütünün mensuplarıyla bir aradaydılar, YPG ile bir aradaydılar ve orada el ele onların bayraklarının önünde, paçavralarının önünde bize karşı slogan atıyorlardı."
"SU KOYUVERMEYE, İŞİ SULANDIRMAYA, YOKUŞA SÜRMEYE BAŞLADILAR"
Aynı şekilde bölücü örgütün siyasi temsilcilerinin ülke ülke dolaşarak terör örgütünün kanlı eylemlerini temize çıkarmaya, canlı bombaları kahraman gibi göstermeye ve terörü meşrulaştırmaya çalıştığının altını çizen Erdoğan, ana muhalefet partisinin de bunlara lojistik ve moral desteği verdiğini ve milletten korktuğu için dokunulmazlık konusunda "güya bir tavır" aldıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdiden o konuda da su koyuvermeye, işi sulandırmaya, yokuşa sürmeye başladılar. Ancak şunu bir an olsun akıllarından çıkarmasınlar ki milletimiz yaşanan tutarsızlıkların, girilen kirli ittifakların kaydını hafızasına kaydediyor. Karanlık odaklarla iş tutan herkes zamanı gelince milletimize mutlaka hesap verecektir" diye konuştu.
Bu ülke ve millet için hizmet üreten, proje ortaya koyan, gayesi ve ideali olan herkesi desteklemeye gayret ettiklerini belirten Erdoğan, kendileri için asıl meselenin 79 milyonun menfaati olduğunu ifade etti.
Erdoğan, milletin hassas terazisinin hiçbir zaman şaşmayacağını, 7 Haziran ile 1 Kasım'a bakıldığında da şaşmadığının görüldüğünü söyledi.
"SİMSARLAR, UMDUKLARINI BULAMAYACAKLARDIR"
Erdoğan, salonda bulunanlara, "Sizler böyle dik durduğunuz müddetçe, Türkiye emin adımlarla 2023 hedeflerine yürüyecek, tüm kriz beklentilerini bir kez daha inanıyorum ki boşa çıkaracaktır. Sizin iradenizi, istiskal etmek, aşağılamak, gasp etmek için nöbet bekleyenler hep hayal kırıklığına uğrayacaktır." diye seslendi.
Ekonomide kriz çıkması için dua edenlerin olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Spekülasyonlarla servetine servet katmaya alışmış simsarlar, umduklarını bulamayacaklardır. Kandan ve candan beslenen vampirler gibi ülkemizin üzerine atlayan teröristler de onların iplerini ellerinde tutanlar da gayelerine ulaşamayacaklardır, bunun da bilinmesini isterim. Çünkü biz gücümüzü Hak'tan ve halktan alıyoruz, farkımız bu. Bizim arkamızda milletimiz vardır, bizim arkamızda Malatya var, bizim arkamızda gönülleri ve duaları biziml olan yüz milyonlarca garip, mağdur, mazlum var. Bundan daha büyük bir güç olabilir mi?" değerlendirmesini yaptı.
Malatya'ya hizmet etmenin sadece hükümetin ve devletin sorumluluğunda olmadığının altını çizen Erdoğan, bu konuda öncü rol oynayacaklarını ve altyapıyı hazırlayacaklarını belirterek, Malatyalı işadamlarından da şehirlerine karşı daha fazla sorumluluk üstlenmelerini, ellerini taşın altına daha fazla koymalarını istedi.
Bölgeye ve Malatyalılar'a hizmet edecek onkoloji hastanesini şehre kazandırmak istediklerini aktaran Erdoğan, Malatyalı işadamlarının da projeye imkanları ölçüsünde katkı sağlaması, sahip çıkmasını arzu ettiğini dile getirdi.
İNSANIN ÖLÜNCE KAPANMAYACAK ÜÇ AMELİ
Hazreti Muhammed'in insanoğlunun ölünce kapanmayacak üç amelini, "Bir, geride sadakai cariye yani köprü, cami insanlara hizmet veren bir hayır kurumu bırakanın. İki, hayırlı bir evlat yani kendisi için dua edip hayru hasenat yapan bir evlat bırakının. Üç, geride faydalanılacak bir ilim bırakan" olarak buyurduğuna işaret eden Erdoğan, "Bu kutlu tavsiye uyarınca, adımlarımızı atmalıyız. Ben buradaki her bir işadamı kardeşimin meseleye bu şekilde yaklaşarak gereken tavrı göstereceğine inanıyorum. Aranızda okul yaptıranı biliyorum, mescit-cami yaptıranı biliyorum, bu tür hastanelerde yatırımları olanları biliyorum. Bunların artak devamı bilin ki bize kaybettirmez, kazandırır. Ne kadar verirseniz çok daha fazlası size geri döner, bunu bilmenizi isterim" diyerek açılışını yaptıkları eser ve hizmetlerin hayırlı olması temennisinde bulundu.
Erdoğan, yarın kutlanacak "Anneler Günü"nü de tebrik ederek, "Bir gün bizim Anneler Günümüz yok onu da söyleyeyim, tüm ömür bizim anneler günümüzdür. Çünkü, anneler başka. Biz, onların eseriyiz. Ayaklarının altı öpülesi anneler, onlar başka. Şu anda belki annesi hayatta olanlar bu işin kıymetini bilmeyebilirler. Ama annesini kaybetmiş olanlar bu işin kıymetini çok daha iyi anlar." diyerek sözlerini tamamladı.
NTV