RİSALE HABER
Bediüzzaman hem camiye giderken hem de camide etrafında kalabalık bir grubun oluşmasına fırsat vermemeye dikkat ederdi. İnsanların imanını kurtarmak dışında farklı bir oluşum niyeti olmayan Bediüzzaman, aleyhindekilere malzeme olmaması için son derece hassas davranıyordu.
HÜKÜMETİN NAZAR-I DİKKATİNİ ÇEKMEYELİM
İşte merhum Mustafa Ramazanoğlu’nun bizzat şahit olduğu o hatıra:
"Sene 1952. Üstad Bediüzzaman Said Nursi Fatih'te bulunan Reşadiye Oteli’ne geçmiş, orada kalıyordu. Günlerden Cuma idi. Üstad’ı ziyarete gittim. Cuma namazı da yakındı. Otele vardığımda baktım ki Üstad salonda duruyor. Beni görünce eliyle yanağımı okşadı, ‘Hoş geldin oğlum’ dedi. Sonra talebelerine dönerek: “Siz benimle gelmeyin, hükümetin nazar-ı dikkatini çekmeyelim” dedi ve merdivenlerden indi.
CAMİ CEMAATİ HÜCUMA GEÇTİ, BİR ANDA ÜSTADIN ETRAFINI SARDILAR
Oradan Fatih Camiinde gittik, Üstad’la beraber Cuma namazını kıldık. Namazdan sonra, bütün cami cemaati hücuma geçti, bir anda Üstadın etrafını sardılar. Herkes birbirine, “Bediüzzaman!” diye yüksek sesle haber veriyordu. Elini öpecekler. Üstad oradan otele doğru hızla uzaklaştı. Otel yakındır Fatih Camiine. Üstad hemen çıktı otele, kimseyi kabul etmiyordu. Ama ben vardım, elini öptüm. Beni kabul etti yani. (Ömer Özcan, Ağabeyler Anlatıyor-7)