ABD Başkanı Barack Hüseyin Obamanın Türkiye ziyareti, beklenenin üzerinde bir ilgi ve alâkaya sebep oldu. Yardımcılarının açıklamalarından da anlaşılacağı üzere ziyaretin maksadı, bozulan ABD-Türkiye ilişkilerini normale döndürmeyi hedefliyor. Ziyaretin bu hedefe ne ölçüde ulaştığını ise önümüzdeki aylarda belki de yıllarda görebile- ceğiz.
Ziyaretin Ankara ayağı daha çok resmî-diplomatik görüşmelere sahne olmuş olsa da, İstanbul bölümü bir anlamda tanıtmaya ayrılmış olduğu görüldü. Ayasofya ve Sultanahmet Camilerini ziyaret eden ABD Başkanı Obama, daha sonra da üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. Ziyaretler sonrasında Sultanahmet Camiini güzel bulduğunu ifade eden Başkan Obama, Ayasofya için de Muhteşemdi demiş.
Tabiî ki Obamanın Ayasofyayı ziyaret etmesinin ayrı bir önemi vardır. Bilindiği gibi Ayasofya, başlangıçta Hıristiyanların ibadet yeri olarak, yani kilise şeklinde inşa edilmiştir. Fatih Sultan Mehmed Hanın İstanbulu fethetmesiyle birlikte bu önemli kilise, Müslümanlarin ibadet yeri olan camiye çevrilmiş ve uzun süre bu şekilde kullanılmıştır. Asırlar sonra, (1935 yılında) ise müzeye çevrilmiştir. Aslında bu durumdan ne İslâm dünyası ve ne de Hıristiyan dünyası memnun değildir. Avrupada boş kalan pek çok kilisenin Müslümanlar tarafından satın alınarak camiye çevrildiğini düşünürsek, Ayasofyanın cami olarak kullanılmasına siyasî düşünmeyen Hıristiyanların karşı çıkacağını tahmin etmiyoruz.
ABD Başkanı Barack Hüseyin Obamanın babasının Kenyalı bir Müslüman olması, annesinin ve kendisinin ise Hıristiyan olması; bu yönüyle Ayasofyanın durumuyla örtüşüyor. Obama Ayasofyayı gezerken belki de bu yönünü de düşünmüştür, kim bilir?
Obamanın Sultahanmet Camiini huşu içinde ziyaret etmesi ve verilen bilgileri dikkatle dinlemesi de dikkat çekti. İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı ve Sultanahmet Camii imam hatibi Emrullah Hatipoğlu, Obamaya camiyi gezdirdiler ve minberden mihraba, Sultan mahfilinden hutbeye kadar her konuda kısa ve anlaşılır bilgiler verdiler. Konuşmaları Obamaya aktaran bayan mütercimin uygun şekilde tesettüre bürünmesi ve cami içinde edeple hareketleri takdire şayandı.
Bu ziyaret, her zaman olduğu gibi yine medyanın dinî konulardaki cehaletini ortaya koydu. Bazı TV kanalları, neredeyse İstanbul Müftüsünün adını bile hatırlayamadılar! Pek çoğu Sultanahmet Camiinin imam hatibini ise ilk defa görmüş olacaklar ki değil ismini, caminin imam hatibi olduğunu bile bilemediler! Canlı yayın sırasında cehaletini ortaya koyan bir TV sunucusu, Obama sayesinde biz de Sultanahmet Camii hakkında bilgi sahibi olabildik dedi.
Belki doğru bir tesbit, ama bu aynı zamanda bir medya mensubu için ayıp değil mi? Dinden, İslâmdan, dinî eser ve müesseselerden bu kadar kopuk insanların medya mensubu olması garip ve de çok garip...
Obamanın Türkiye ziyareti, İnşaallah neticeleri ile hayırlı olur.
Yeni Asya