Camiyi üniversite yapan imam

Topkapı Çinili Camii'nde her hafta bir akademisyen kürsüye çıkıp cemaate vaaz veriyor. Bugüne kadar 365 akademisyenin kürsüye çıktığı camiinin cuma cemaati arasında seferlerini cuma vakti Topkapı'da olacak şekilde ayarlayan kamyon şoförleri bile var.

Büşra Sönmezışık'ın haberi

Ahmet Yüter Topkapı, Oto Sanayiciler Sitesi Camii'sinin imamı. Diğer bir adı Çinili Camii olan camide 1991 yılından bu yana imamlık yapan Yüter, şimdiye dek gördüğümüz en sosyal imam olma özelliğini taşıyor. Her hafta alanında uzman kişileri kürsüde ağırlıyor ve gelen cemaate bilgi dolu dakikalar yaşatıyor. Üç katlı olan camii, içinde her türlü kitabı bulabileceğiniz özel kütüphanesi, televizyonu ve sinevizonuyla tam bir ilimhane. Sıradışı imam, göreve ilk başladığı yıllarda vaazları kendi veriyormuş ama sonra cemaatinin çoğunluğunun yüksek tahsilli kişilerden oluştuğunu görünce farklı şeyler yapmaya karar vermiş. İlk olarak tam 365 hafta önce Prof. Dr. Mim Kemal Öke ile başlayan Cuma seminerlerinin son konuşmacısı Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi eski Başhekimi Psiyatrist Doç. Dr. Medaim Yanık'tı. Her hafta farklı konulara vakıf akademisyenler sayesinde camii de dolup taşıyor. Şimdiye kadar kürsüden Prof. Ahmet Yüksel Özemre, Prof. Süleyman Yalçın, Prof. Asaf Ataseven, Hekimoğlu İsmail, Yavuz Bülent Bakiler, Ahmet Kabaklı gibi bazıları bugün hayatta olmayan ve kendi alanında uzmanlaşmış isimler geçmiş. Camiideki projeksiyon sayesinde de konuşmacılar slayt eşliğinde konularını anlatabiliyorlar. Sohbet yaklaşık 45 dakika sürüyor. Bu konuşmalar bazen soru cevap şeklinde olabiliyor.

CAMİİYE GELEN HAYATA BAĞLANIYOR

Cemaatin halk üniversitesi olarak tanımladığı camiide sadece alışageldiğimiz anlamda camii ile bağdaşır konular konuşulmuyor. Üroloji uzmanından, aile içi iletişimcilere, deprem uzmanlarına kadar birçok alanda konuklar ağırlanıyor. Ahmet Yüter, gelen konukların tepkisini şöyle dile getiriyor; "İlahiyatçılar konuşma yapmaya alışıklar. Ama diğer konuklar gelirken biraz tereddüt ediyorlar. Tıp, iktisat biliminde uzmanlaşmış kişiler "Orası Hz. Peygamberin kürsüsü acaba oraya çıkıp konuşabilir miyiz?" diyorlar. Genelde çok heyecanlı oluyorlar. "300- 400 konferans verdik ama böyle bir yerde hiç konuşmadık" diyorlar. Peki bunun cemaate ne gibi bir faydası oluyor? Yüter; "Aile içi iletişimciler geldiğinde boşanma noktasına gelen aileler varsa boşanmaktan vazgeçebiliyorlar. Diğer taraftan para sıkıntısından dolayı intihar seviyesine gelmiş insanlar olabiliyor. Vazgeçiyorlar ve hayata bağlanıyorlar. Buraya gelen uzmanlar insanları hayata bağlıyor" diyor. Ana temanın insanları bilgiyle mutlu etmek olduğunu söyleyen Yüter, eğer çaba gösterilirse camiinin de kendi çapında bir üniversite gibi eğitim verdiğini, hayata hazırladığını ve insanların sıkıntılarına çözüm bulunduğu bir ortama dönüşebildiğini gösterdiklerini kaydediyor. Bu camiide sağlıktan, spora, edebiyattan, sanata herkes kendine göre bir şeyler alıp gidiyor.

JİMNASTİKLİ DERS VERİYORUZ

Yüter'in, hünerleri bununla da sınırlı değil. Kan bağışı, organ bağışı, ağaç dikme kampanyası gibi birçok etkinliğin de sorumluluğunu üstleniyor. Yaz aylarında da öğrencilere yaz kurslarının verildiği camiide diğer camiilerden farklı olarak önce spor, sonra eğitim veriliyor. Yüter; "Camiinin içi jimlastik salonu gibi oluyor. Birdir bir, takla, uzun eşek oynayan çocuklar hopluyor, zıplıyor, koşuyor yani camiiyle bütünleşecek hale geliyor. Aileler de gayet memnun" diyor. Bu sayede camiiye Üsküdar, Büyükçekmece, Bağcılar gibi birçok semtten öğrenci geliyor. Yüter, öğrencilerine futbol hocası tutarak maç ve müsabakalar düzenliyor. Kazananlara da hediye takdim ediyor. Öğrenciler yaz okulu gibi sosyal faaliyetlerde bulunuyor. Her hafta sonu İstanbul'un tarihi yerleri gezdiriyor. Bu öğrencilerin camiiye olan bağlılıklarını ve güvenlerini arttırmış oluyor. Yüter, boş zamanlarında röportajlar yapıyor, köşe yazıları yazıyor ve kitaplar hazırlıyor. Her hafta Cuma günleri düzenlenen bu sohbetleri de Aydınlar Camiide adı altında kitap halinde toplayan Yüter'in çocuk eğitimi, komşuluk gibi sosyal alanlarla ilgili kitapları da bulunuyor.

23 NİSAN'DA KÜRSÜYE ÇOCUKLAR ÇIKTI

Sanayiler sitesindeki gayri müslimler de hallerinden bir hayli memnun. Site içerisindeki hopörlörlerden sohbetleri dinleyenler; "Hocam getirdiğiniz aydınları dinliyoruz. Bundan istifade ediyoruz" diyorlarmış. Yüter, şimdi de bu etkinliğin dışında cuma günleri hariç kadınlara yönelik, sorunlarıyla ilgili konuşmalar yaptırmayı planlıyor. Cemaat yelpazesi oldukça geniş olan camiiye emekli generaller, emekli yargıtay üyeleri, emekli emniyet amirleri, kaymakamlar, valiler geliyor. Yüter, Peygamberimizin zamanındaki asrı sadet döneminin bugünün şartlarına yansıyan hali olarak tanımladığı aktiviteleri, tek başına değil, iş adamlarından oluşan bir gönüllü ekibiyle gerçekleştiriyor. Bu yıl ilk olarak 23 Nisan'da kürsüye 12 yaşındaki çocuğu da konuşmacı olarak çıkartmış. Bu etkinlikler İstanbul'un bazı camiilerin de yapılıyor. Son olarak Manisa Organize Sanayi'nde de buna benzer etkinlikler yapılmaya başlanmış. Yüter; sözlerini şöyle tamamlıyor: "Amacımız Diyanet'in çıtasını yükseltmek, devlete hizmet hem de toplumu geliştirmek, cahillikleri ortadan kaldırmak. Üniversite hocaları camii cematinden korkuyorlar. Toktamış Ateş Hoca'mız mest oldu. Ne güzel bir cemaat, ne güzel bir kütüphane, ümidim ve imanım arttı" demişti.

'Fair Play' ödüllü imam

Yüter, imamların artık eskisi gibi olmadıklarını sporla, sanatla, musikiyle ilgilenen ve dil bilenlerin giderek sayısının arttığını söylüyor ve şöyle devam ediyor; "Basında papazlar imamlardan daha kültürlü olarak gösterilir. Artık imamlar eskisi gibi gelenekçi değil. İmam yobazdır, eşine katı davranır, çocuklarının kıymetini bilmez, görgü, nezaket bilmez gibi eleştiriler çok oluyordu. Türk filmlerindeki gibi pasaklı imamlar yok artık. İmamın böyle olmadığını ortaya koymak için çalıştım" Camii dizi seneryolarına konu olduğu gibi Fransız televizyonu tarafından da ilgi görmüş. Aynı zamanda Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından toplumsal hoşgörü alanında yaptığı etkinliklerden ötürü Fair Play ödülüne layık görülmüş. Akademisyenlerin kimini tavsiye üzerine kimini ise katıldığı sempozyumlardan, konferanslardan ve panellerden giderek seçiyor. Eskiden hoca bulmakta zorlanıyorlarmış ama şimdi Muş'tan bile konuşmak için gelenler oluyor.

Yeni Şafak
 

İslam Haberleri