2008 krizini bildiği için adı 'kriz kâhini'ne çıkan ünlü ABD'li ekonomist Nouriel Roubini, küresel ekonomideki yavaşlamanın yeni bir finans krizine yol açabileceğini savunuyor.
Birkaç ay öncesine kadar büyük bir krizi temsil eden 'kusursuz fırtına'nın 2013'te olacağını söyleyen Roubini, son açıklamasında ise ikinci dibin daha erken geleceğini ve 'kusursuz fırtına'nın daha erken kopabileceğini söylüyor.
Gelişmiş ülkelerin durgunluğa girme ihtimalinin yüzde 60'lara çıktığını dile getiren Roubini'ye göre tüm ekonomiler için büyümeye çabalamak şart.
Ekonomiyi düze çıkarmak için kısa vadede muazzam teşvikler gerektiğini yoksa dünyanın yeni bir Büyük Buhran daha yaşayabileceğine dikkat çekiyor.
*
ABD'li ünlü yatırımcı George Soros da benzer şeylere dikkat çekiyor: "Avrupa'nın borç krizi ABD'li yatırım bankası Lehman Brothers'in çöküşünün yol açtığı finansal krizden daha kötü olabilir".
*
Avrupa'daki borç krizine ilişkin bir rapor hazırlayan üç UBS analistinin hazırladığı rapora göre Yunanistan veya Almanya'nın birlikten ayrılması, zayıfları kurtarmaktan daha pahalıya patlar.
Fakat asıl risk siyasi: Bugüne kadar parasal birlikler dağılınca ortaya ya askeri bir hükümet ya da sivil savaş çıktı...
Yani Avrupa hem siyasal hem de ekonomik olarak büyük bir krizin içinde.
*
Küresel krizin tam da böyle bir zamanda gelmesi tesadüf değil.
ABD ve Avrupa devletlerinin, kanla, haksızlıkla, gaspla, soygunla, sömürüyle kurdukları mimsiz medeniyet çöküyor.
Gözünü hırs bürümüş küresel şirketler, ellerinde ne var ne yok hepsini kaybediyorlar, daha da kaybedecekler.
Ve küresel ekonomi yeniden şekillenecek.
*
Bunları biz değil, kendileri söylüyor.
Onlar çökerken bugüne kadar ezilen, sömürülen ve parçalanarak yönetilen Ortadoğu ve Afrika ülkeleri yeniden doğacak.
Biz orada olsak da doğacaklar, olmasak da.
Dünyanın yeniden şekil almasının hızlandığı böyle bir zamanda Türkiye ne ile uğraşıyor?
Daha doğrusu ne ile uğraştırılıyor?
Bugün cevaplandırılması gereken soru bu.
*
Ergenekon ve şike operasyonlarıyla (Yapılan haksızlık ve yanlışlıklara rağmen) bağırsak temizleyen Türkiye, dış dünya şekillenirken PKK ve İsrail ile meşgul ediliyor.
Her zaman olduğu gibi.
Biz PKK ve İsrail ile ilgilenirken Avrupa ve ABD nereyle ilgileniyor?
Mısır, Suriye ve Libya ile.
Neden?
Bu ülkelerdeki kukla oyuncakları gidince bunların yerine gelecek olanları belirlemek için.
Batı ve ABD bir yandan Ortadoğu'da düşen çakma diktatörlerin yerine yeni çakma demokratlar tayin etmek için uğraşıyor.
Diğer yandan da ülkelerinde yayılan İslam'ı durdurmaya uğraşıyor.
Bir yandan dağ gibi biriken borçlarını ertelemeye uğraşırken, diğer yandan İslam karşıtlığı için milyar dolarlar harcamaktan kaçınmıyor.
*
Düşünce kuruluşu Center for American Progress'in (CAP) Başkan Yardımcısı Faiz Shakir ve 5 arkadaşı tarafından hazırlanan "Korku Şirketi" isimli rapor, ABD'deki İslam düşmanlığı yayan kurumların nasıl ciddi paralarla bilinçli şekilde beslendiğini ortaya koyuyor.
Rapora göre, ABD'de özellikle 7 kuruluş, 2001-2009 yılları arasında topladıkları 42,6 milyon dolar bağış ile İslam'a nefreti artıran faaliyet ve yayınlarda bulunuyorlar.
ABD ve AB kendileri için aslında İslam'ın değil, İslamofobi'nin tehdit olduğunun farkında değil.
Ülkelerindeki İslam düşmanlığının Ortadoğu'da "Arap baharı" ile aynı zamanda yaşanması bile Avrupa ve ABD'li yöneticileri uyandırmıyor.
Öfke, nefret ve hırsın insanı nasıl körleştirdiğinin en açık örneği.
Yalan ölümlü, doğru ölümsüzdür. Mary Baker Eddy
Yeni Şafak