Risale Haber-Haber Merkezi
15 Temmuz'un Türkiye'nin ruh atılımı yapma gücüne bir saldırı olduğunu belirten Yusuf Kaplan, Yeni Şafak'taki yazısında 15 Temmuz'un ikinci ayağının cemaatlerin vurulması ve laikliğin pompalanması olduğunu söyledi.
FETÖ CEMAAT KILIĞINA BÜRÜNMÜŞ KÜRESEL BİR ŞEBEKE
FETÖ'yle mücadelenin mecraından saptırıldığını, bir taraftan laiklerin, diğer taraftan YENİ-FETÖ'cülerin tankların önüne yatan cemaatleri, tarikatleri hedef tahtasına yatırmaya başladığına dikkat çeken Kaplan, "Her gece televizyonlarda, açık açık cemaat, tarikat isimleri verilerek bu cemaatler, tarikatlar hedef gösteriliyor. Her gece belli başlı televizyonlarda defalarca tekrarlanıyor bu hedef göstermeler! Dikkat buyurulsun lütfen: Asıl tehlike bu! Üstelik de aynı anda iki taraftan yapılan medyatik yaylım ateşinin ortasında kalıyor cemaatler ve tarikatler. Dahası, bu hedef göstermeler, bazı ilahiyat profesörlerine yaptırılıyor: Bu insanlar, bilip bilmeden -belki de bilerek- hem “Türkiye'yi ancak laiklik kurtarabilir" diyebiliyorlar hem de açık açık isim vererek cemaatleri, tarikatleri hedef gösteriyorlar!" dedi.
FETÖ'nün aslâ bir cemaat olmadığını, cemaat kılıfına bürünmüş, İslâm'ı protestanlaştırarak dönüştürmeyi amaçlayan, küresel sistemin bir projesi, şebekesi olduğunu vurgulayan Kaplan, "FETÖ'nün başvurduğu yöntemler, hiç bir şekilde İslâm'la bağdaştırılamaz! Hedefe varmak için her yolu, (şantaj, montaj, kaset, yalan, iftira, kumpas, ülkesini satmak gibi) her tür gayr-ı meşrû yolu meşrû olarak gören bir oluşum aslâ Müslüman bir cemaat olamaz! CIA'ye, MOSSAD'a, Vatikan'a ve İngiliz derin devletine derinden bağlı bir hareket aslâ İslâmî bir cemaat olamaz! Ülkesinin Meclis'ini bombalayan, halkını tankların altında ezen, uçaklarla halkına bomba yağdıran, Müslüman bir cumhurbaşkanına suikast üstüne suikast düzenleyen bir terör örgütü aslâ Müslüman ve Ehl-i Sünnet bir cemaat olamaz! Takiyye ahlaksızlığıyla kılıktan kılığa giren karaktersiz bir şebeke aslâ Ehl-i Sünnet ve cemaat olamaz!" şeklinde yazdı.
ERDOĞAN, BAŞBAKAN VE GÖRMEZ CEMAATLERE SAHİP ÇIKMALI
Kaplan, yazısının devamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Diyanet İşleri Başlanı Mehmet Görmez'e "cemaatlere sahip" çeklinde seslendi:
"O yüzden şunu altını çizerek söylüyorum: Tayyip Bey de, Başbakanımız da, Diyanet İşleri Başkanımız da mutlaka Ehl-i Sünnet'e, cemaatlere ve tarikatlere sahip çıkmalı, halkı bu konuda doğru yönlendirmelidir.
İslâm dünyasının bin küsûr yıl huzur ve barış içinde olmasını, Selçuklu ve Osmanlı'nın bin yıllık mücadele ve mücahedeyle kurup koruduğu Ehl-i Sünnet Omurga'ya borçlu olduğu vurgulanmalı. Bütün bunları yaparken Alevî kardeşlerimizi incitmemeye büyük özen gösterilmelidir. Bendeniz bu hayatî meselede şimdilik bu kadar söylemiş olayım, sonraki yazılarda bu meselenin üzerine etraflıca gideceğim. Asıl mesele bu çünkü!
CEMAAT VE TARİKATLER ÇÖKERSE EHL-İ SÜNNET ÇÖKER
Meselenin püf noktası, İslâm'ın yeniden tarih sahnesine çıkmasını sağlayabilecek yegâne sigorta ve imkân olan bin yıllık Ehl-i Sünnet Omurga'nın çökertilmesi projesidir. Şunu unutmamak gerekiyor: Eğer cemaatler ve tarikatler çökerse, Ehl-i Sünnet çöker. Ehl-i Sünnet çökerse, özelde bu toplumu, genelde İslâm dünyasını bin küsur yıl ayakta dimdik ve diri tutan omurga çöker. Önce bu toplum, ardından da İslâm dünyası orta ve uzun vadede kaosun eşiğine sürüklenir. Ve bir daha da belini doğrulatmaz. Ben vazifemi yaptım, gerisi yetkililerimize düşüyor.... Vesselâm.