1- Âlem-i İslâm'da mevcûd bulunan tüm dinî meslek, meşreb, cemaat, dernek ve vakıflar; İslâmiyetin esaslarını ve dinin zaruriyât kısmında ittifak ederek, meslekleri arasındaki teferruat medâr-ı nizâ etmemeli.
2- Müttefekûn aleyh olan makâsıd-ı âlîyeyi herkes nazara almalı. "Allah’ımız bir, Peygamberʼimiz bir, Kur’ânʼımız bir, Dinimiz bir" şiârı üzerinde durulmalı.
3- Her meslek ve meşreb sahibi kendi mesleği ve meşrebi için "Benim mesleğim ve meşrebim haktır, güzeldir." demeli. Lakin "Yalnız Hak benim mesleğim ve meşrebimdir" dememeli.
4- Herkes kendi mesleğinin muhabbeti içinde olmalı. Fakat bu muhabbet, diğer mesleklerin adâvetini/düşmanlığını intac etmemeli.
5- İslâmî cemaatler yalnız âhiret için çalışmalı, dünyevî maksatları gâye edinmemeli. İnsanların uhrevî hayatlarını kurtarma gâyesi için birbirleri ile teşrîk-i mesâi içinde olmalı ve el ele vermeli.
6- Tüm İslâmî cemaatlerin hedef-i maksadı İ'lâ-yı Kelimetullah olmalı. Dünyanın her tarafında Cenâb-ı Hakk'ın dinini neşretmeyi gâye edinerek çaba sarf edilmeli.
7- Dinî cemaatler maksadda ittihâd etmeli. Herkes kendi fıtratına muvâfık olan meslek ve meşreb içinde bulunmalı. Meslek ve meşrebde değil, maksadda ittihâd edilmeli. Ve nihâi hedef olarak da İttihâd-ı İslâm kurulmalı.
8- İslâm dinini gâye edinen cemaatler birbiri aleyhinde bulunmamalı. Kîl û kâlden, gıybetten uzak durmalı. Dâima hak ve hakikat nâmına "Uhuvvet-i İslâmiye"yi esas alarak, bu yolda devam etmeli.
(Nurlar'dan müstefid)