Risale Haber-Haber Merkezi
Zaman Gazetesi yazarı Ekrem Dumanlı, cemaatlerin Ergenekon gibi kirli tezgâhların mağduru durumunda olduğunu söyledi.
"Pes doğrusu! Hem suçlular hem güçlüler" şeklinde yazıya giriş yapan Dumanlı, Erzincan'da dönen dolabı bilmeden yazı yazanların bir ordu komutanının, bir savcının ve bazı istihbarat elemanlarının neyle suçlandığını bilmezden geldiklerine dikkat çekerek, "İsmailağa Cemaati, Kurdoğlu Cemaati, Gülen Cemaati diye yaftaladıkları insanların evlerine yurtlarına, çantalarına silah yerleştirmeleri için insanlara baskı yapılıyor. Gizli tanıklar bunu hâkim huzurunda ayrıntılarıyla anlatmış. O da yetmezmiş gibi kendi el yazısıyla 'cemaatleri bitirme' notları tutan bir üsteğmen, bu fırıldakları çevirirken mutat toplantı yaptıklarını ve bu toplantıları Erzincan savcısının başkanlığında yürüttüklerini itiraf etmiş ve bu ifadeler mahkeme zabıtlarına girmiş. Bizim medyanın duayenleri (!) hâlâ cemaat fobisi oluşturmak için kalem oynatıyor" dedi.
Cemaatlerin mağdur edildiğine dikkat çeken Dumanlı, "Cemaatler mağdur değil de nedir bu komplolar karşısında? Hatırlayın lütfen, Yaşar Büyükanıt Genelkurmay Başkanı olurken bir sürü yalan yanlış bilgiler dolaşmıştı ortada. Bizim medyanın bir kısmı yine 'cemaat' üzerine aforizmalar yayınlamıştı. O gün tartışılan her şey, Ergenekon zanlısı ve istihbaratın kalbi bir adamda (Levent Ersöz'de) çıktı. İddialara göre emri de emekli olduktan sonra bir sivil toplum kuruluşunda(!) başkanlık yapan dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur vermiş. O günlerde sürekli 'cemaat' sayıklayanlardan bugüne kadar herhangi bir özür gelmedi" şeklinde yazdı.
Dumanlı yazısını şöyle sürdürdü:
"Diyelim ki onlar da Şener Paşa'dan ilham alarak 'hafıza kaybı'nı mazeret gösterdi. Geçen hafta ortaya çıkan şu gerçeğe ne demeli: Deniz Kuvvetleri komutanı cami avlusunda beyanat vererek intihar eden subayına sahip çıkmış, subayın eşine dair görüntülerin internete düşmesine tepki göstermişti. Poyrazköy iddianamesinin ek klasörleri geçen hafta avukatlara dağıtılınca anlaşıldı ki bahsi geçen iğrenç görüntüler de Ergenekon zanlısı bir subaydan çıkmış. Kıvrak kalemiyle özel hayat güzellemesi yapan duayenlerden tık yok. Niçin? Çünkü bir suç delili Ergenekon'dan çıkınca dillerini yutanlar, ortada fol yok yumurta yokken cemaatlere atıp tutmaya bayılıyor. Sorsanıza bir komutanı intihara sürükleyen o görüntülerin emekli Binbaşı Levent Bektaş'ta ne işi varmış?
Cemaatler kirli tezgâhların mağduru
"Ergenekon davasının 51 No'lu CD'sinde yargı mensuplarının uygunsuz görüntüleri olduğu ve bunun Ergenekon zanlılarında çıktığı da artık herkesin malumu. 'Özel hayat' deyip etrafı velveleye verenlerden yine tık yok. Her siyasi konuya balıklama atlayan üst yargının gür sesli mensuplarından da çıt çıkmıyor. HSYK, meslektaşlarının özel hallerini gizlice kaydeden derin örgüte karşı o kadar müsamahakâr bir görüntü veriyor ki, şantajcı örgütün üzerine giden savcı ve hâkimleri kollayacağına sürekli zan altında bırakıyor. İnanılacak gibi değil...
"Her neyse... Ergenekon yandaşlığı nasıl bir şeyse bazıları, masum kitleler bir vehimle zan altında bırakılırken, somut suç delilleriyle yakayı ele verenler hakkında iki çift laf edemiyor. Hâlbuki yaşanan onca hadise gösterdi ki, cemaatler kirli tezgâhların mağduru durumundadır. Bunu görmemek için ya saf olmak lazım ya da bir yerlerle irtibatlı...