İlk bakışta kar tanelerini andıran fotoğraflar, gözyaşlarının pipetle alındıktan sonra kristalize edilmeleri ve bir mikroskop altına konularak görüntülenmeleriyle ortaya çıktı.
Her biri kendisine has desenler ve şekiller içeren gözyaşları, kırmızı biber yenilmesiyle, duygusal davranışlara zorlanılmasıyla, soğan kesilmesiyle, bir kişiye göz kırpmadan sürekli bakılmasıyla ve göz kapağına yüksek dozda mentol yağı konulmasıyla elde edildi.
Denek olarak yakın arkadaşlarını kullandığını belirten Maurice Mikkers, "Onlardan soğan kesmelerini, biber yemelerini, mutluluktan ya da üzüntüden ağlamalarını istedim. Mikroskop altında çektiğim her gözyaşında farklı desenler ve yapılar gözlemledim. Hangi sebeple akıtılmış olursa olsun, harika görünüyorlar" dedi.
Araştırmalara göre, yüzde 98,2'si su olan gözyaşının geri kalan kısmında kan plazmasıyla aynı oranda üre ve plazmadakinden daha az oranda glikoz tuzlar ile organik maddeler bulunuyor. Akma sebebine göre farklı oranlarda farklı maddeler içeren gözyaşı, bazı bakteri türlerini parçalayıcı enzimler de bulunduruyor.
cihan