Cenâb-ı Hakk’ın hoşuna gitmek

Şaban DÖĞEN

Üstad Bediüzzaman, vefatından sonra niyazının devam etmesini istediği meşhur duâda, “Senin kapından başka hangi kapıya gideyim? Hangi kapı var? Senden başka Rab yok ki dergâhına gidilsin. Senden başka hak mâbud yoktur ki ona iltica edilsin” 1 der.

Bu nefis duânın Cenâb-ı Hakk’ın ne kadar hoşuna gideceği malûm. Nitekim bir hadis-i şerifte, “Senin Rabbin, bir kul ‘Ya Rabbi, günahlarımı bağışla! Çünkü Senden başka günahlarımı bağışlayacak birisi yoktur’ diye duâ ettiği zaman kulundan memnun kalır” 2 buyurduğu ifade edilir. İnsanları memnun etmek için çırpınan bir insanın Allah’ı memnun etmeyi düşünmesi kadar daha önemli ne olabilir?
Hata ve kusurlarla dolu bir kulun ilk hedefi bunlardan arınmak olacağına göre tevbe ve istiğfara ne kadar muhtaç olduğu açık. İsyan ve günahların tevbe edilmediği takdirde gazabı celbedebileceği ve rahmeti gazabını geçen bir Rabbi bulunduğu göz önüne alındığında, insanın, bir an önce o rahmete sığınmaktan başka yapabileceği birşey olamaz.

Sayesinde ayakta kaldığımız, hayatımızı sürdüregeldiğimiz rahmetten nasıl uzak kalabiliriz? Bir hadis-i şeriften öğrendiğimize göre Allah mahlûkatı yarattığı zaman Arş’ın üstünde ve katındaki kitabına “Şüphesiz ki rahmetim gazabıma galip gelmiştir” 3 diye yazmış. Eceli gizli ve her an ölmesi muhtemel olan bir insanın rahmete gecikmeden sığınması aklın gereğidir.
Rahman ve Rahim olan ve rahmeti gazabına galip gelen bir Rabbimiz var. Gerek Kur’ân’ı ve gerekse Resûlü vasıtasıyla bizi ateşten sakındıran, dünyada olduğu gibi kabirde ve ahirette ateşten korumak isteyen rahmeti ve şefkati sonsuz bir Rabbimiz var.

Birgün esirler arasında kaybettiği evlâdını can havliyle arayan bir anne görülür. Onu Ashabına gösteren Allah Resûlü (asm) “Bir anne çocuğunu ateşe atar mı?” diye sorduğunda, Sahabe “Hayır ya Resulullah!” cevabını verir. Allah Resûlü (asm) de Cenâb-ı Hakk’ın kullarına olan şefkatinin bir annenin şefkatinden çok daha fazla olduğunu, rahmetini yüze böldüğünü bir parçasını dünyaya indirdiğini, o şefkatle bütün validelerin yavrularına şefkat ettiklerini, yüzde doksan dokuz şefkatini ise ahirete bıraktığını bildirir.4
Böylesine rahmeti bol bir Rabbimiz olduğu için ne kadar sevinsek az. İsyan ve günahlardan uzak kalarak sonsuz rahmetine sığınıp O’nu memnun etmekten başka da yapabileceğimiz birşey yok.
Dipnotlar:
1- Mesnevî-i Nuriye, s. 142
2- Tirmizî, Daavat: 47; Ebû Davud, Cihad: 74.
3- Buharî, Bed’ü’l-Halk: 1; Müslim, Tevbe: 14; Tirmizî, Daavat: 100.
4- 1500 Hadisle Peygamber Yolu, (2:793.)

Yeni Asya

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.