Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, 12 yaşına kadar çocukların cep telefonuyla konuşmasına izin verilmesinin kanser riskini artırdığını söyledi. Kulağa yaklaştırarak konuşmanın beyin tümörü gelişimine yol açtığının bilimsel olarak ispatlandığını söyleyen Prof. Dr. Sağlam “12 yaşından küçük çocukların kafa kemikleri tamamen kapanmadığı için akıllı telefonları kulaklarına dayadıkları an, beynin ortalarına kadar geçen radyasyon dozuna maruz kalıyorlar. Bu da temporal lob tümörlerinin artışına yol açıyor. Çocukların akıllı telefonlarla uzun sure konuşmasına izin vermeyin” dedi.
GEREKSİZ TETKİK KANSER EDİYOR
Türk Radyasyon Onkoloji Derneği’nin yıllık toplantısı olan 13. Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi sırasında görüştüğümüz Prof. Dr. Sağlam, belirli dozlarda radyasyonun tabiatta belirli oranlarda bulunduğunu ve bunlardan kaçmanın mümkün olmadığını hatırlatarak “Fazla radyasyon DNA’yı etkileyerek genetik bozukluklara yol açıyor. Zararlı olan doğadaki radyasyonun üzerine kendi elimizle ürettiğimiz, teknolojik cihazlardan yayılan radyasyona maruz kalmaktır. Bu anlamda özellikle bazı hastalıkları teşhis etmek için faydalandığımız cihazların gereksiz ve uygunsuz kullanılmaması önemlidir. PET BT, röntgen, mamografi gibi cihazlar radyasyon kaynağıdır. Bunun için mecbur kalmadıkça, keyfi olarak röntgen, BT ve diğer nükleer tıp tetkiklerini yaptırmamak gerekir. Bunların uygulanması gerektiği zaman da en az dozda radyasyon veren cihazlarla işlemleri tamamlamak gereklidir” dedi. Ülkemiz insanının hekimleri radyolojik görüntüleme yapmaya zorladıklarını belirten Prof. Dr. Sağlam “Ülkemizde yapılan radyolojik tetkik sayısı Avrupa’nın 2 katına ulaşıyor. Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkenin 2008-2014 arasındaki BT çekim oranı artışı yüzde 3.5 iken ülkemizde bu sayı yüzde 106 olmuş” dedi.
Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam
6 SAAT UÇMAK 2 AKCİĞER FİLMİ
Radyasyondan korunmak isteyen kişilerin bazen röntgen ve mamografi çektirmek istemediklerini belirten Prof. Dr. Sağlam “Mamografi meme kanserinin erken teşhisinde hayat kurtaran bir metottur. Bu sebeple 40 yaşından sonra bir kere ve kontrol amaçlı olarak da yılda bir tekrarlanarak çekilmelidir. Ancak az radyasyon veren dijital cihazlarla çekim yapılmalıdır” diye konuştu. Teşhis için gerektiğinde akciğer röntgenine de mesafeli yaklaşan kişiler bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Sağlam “Radyasyona maruz kalmamak için akciğer filmi çektirmeyen kişiler, 6 saatin üzerinde uçak yolculuğu ile Uzak Doğu’ya, ABD’ye, Avrupa’ya gitmekte bir sakınca görmüyorlar. Ancak 6 saatlik uçak yolculuğunda maruz kalınan radyasyon 2 akciğer filminde alınan radyasyona eşittir” dedi.
TELEFON AKILLANDIKÇA DAHA TEHLİKELİ
Akıllı telefonlardan yayılan radyasyonun yetişkinler için de kanser riski taşıdığına işaret eden Prof. Dr. Sağlam, akıllı telefonların “akıllandıkça” yaydıkları radyasyon miktarının arttığını belirterek, “Cep telefonlarının bir SAR değeri var. Telefon akıllandıkça SAR değeri artıyor. Cep telefonundan yayılan radyasyon daha düşük dalga boyutunda. Burada önemli olan cihazın vücuda olan yakınlığıdır. Bu anlamda kadınlar biraz daha şanslı. Genellikle telefonu çantalarında taşıdıkları için en azından taşırken vücutlarından biraz daha uzak tutuyorlar” dedi.
Telefonu yastık altı yapmak
Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, kanser riskini azaltmak için cep telefonu kullanırken dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı:
∂ SAR değeri daha düşük olan yani “daha az akıllı telefonları” tercih edin.
∂ Telefonu kılıflı kullanın. Kılıf radyasyon maruziyetini azaltıyor.
∂ Gece yattığınız oda da bulundurmamaya gayret edin. Eğer odada bulunacaksa uçak moduna alarak kapatın.
∂ Kısa konuşun. Uzun konuşacaksanız, hoparlörü açın ya da kulaklık kullanın.
∂ Özellikle gençlerin yaptığı gibi gece yatarken yastığınızın altına ya da kafanızın yakınına koymayın.
∂ Adı cep telefonu ama cebinizde taşımayın. Mümkün olduğunca vücudunuzla temas etmemesine itina edin.
Türkiye