United Press International'ın (UPI) haberine göre, Şanghay Ruh Sağlığı Merkezi'nden bilim insanları öğlen uykusunun, zihin üzerindeki etkilerini incelemek için bir çalışma yürüttü.
Araştırma çerçevesinde, Pekin, Şanghay ve Şian şehirlerinden 2 bin 200 kişi izlendi.
Bu kapsamda, 1520 katılımcı öğlenleri 2 saatten az uyudu, 680 kişi ise uyanık kaldı.
Daha sonra katılımcılara görsel-mekansal beceriler, kısa süreli hafıza, dikkat süresi, problem çözümü, mekansal farkındalık ve sözel akıcılık gibi zihinsel yeterliliğin ölçüldüğü testler yapıldı.
Araştırma ekibinin lideri Dr. Lin Sun, öğlen uykusuna yatanların hafıza ve sözel akıcılık becerinde, uyumayanlara kıyasla ciddi farklar gözlendiğini bildirdi.
New York'da Lenox Hill Hastanesinden nörolog Dr. Gayatri Devi ise sağlıklı uyku alışkanlığının bunamadan koruduğunu belirterek konuyla ilgili daha fazla çalışma yapılması önerisinde bulundu.
Uzmanlar ayrıca öğle uykusunun süresi ve sıklığının, zihinsel beceriler açısından önemli olabileceğini kaydetti. AA
PEYGAMBER EFENDİMİZ (asm) ÖĞLE NAMAZINI KILDIKTAN SONRA KAYLULE YAPARDI
Hz. Peygamber (asm) öğle namazını kıldıktan sonra, bir miktar uyur, ‘kaylule’ yapardı. Nitekim, Hz. Peygamber'in kaylûleden, "güzel bir âdet" diye söz ettiği (Dey!emî, IV, 266) zaman zaman süt teyzesi Ümmü Haram veya Enes'in annesi Ümmü Süleym gibi yakınlarının evinde kaylûle yaptığı rivayet edilir. (İbn Hacer, Fethu’l-bari, XI, 72)
Yine Resûl-i Ekrem, gecenin bir bölümünü ibadet için ayıranların gündüz kaylûle yaparak geceye zinde girmelerini tavsiye etmiştir. (İbn Mâce, Sıyâm, 22)
BEDİÜZZAMAN: YARIM SAAT ÖĞLEN UYKUSU GECENİN İKİ SAAT UYKUSUNA EŞİT
28. Lem'a ismini taşıyan eserinde Bediüzzaman Said Nursi hazretleri uykunun üç türü olduğundan bahsettiği kısımda uykunun bir türü olarak kayluleden bahseder. Kaylulenin gece ibadetini kolaylaştırması bakımından Peygamber efendimizin (sav) bir sünneti seniyyesi olduğuna dikkat çeken Üstad Bediüzzaman hazretleri öğlen uykusunu (kayluleyi) nitelikli kullanma açısından insanın ömrünü uzattığına işaret ediyor.
Yirmisekizinci Lem'a'da yer alan ilgili kısım ise şöyle:
ÜÇÜNCÜSÜ: Kaylûledir ki, bu uyku sünnet-i seniyyedir. Duhâ vaktinden, öğleden biraz sonraya kadardır. Bu uyku, gece kıyamına sebebiyet verdiği için sünnet olmakla beraber, Ceziretü’l-Arabda, vaktü’z-zuhr denilen şiddet-i hararet zamanında bir tatil-i eşgal, âdet-i kavmiye ve muhitiye olduğundan, o sünnet-i seniyyeyi daha ziyade kuvvetlendirmiştir. Bu uyku hem ömrü, hem rızkı tezyide medardır. Çünkü yarım saat kaylûle, iki saat gece uykusuna muadil gelir. Demek, ömrüne hergün bir buçuk saat ilâve ediyor. Rızık için çalışmak müddetine, yine bir buçuk saati, ölümün kardeşi olan uykunun elinden kurtarıp yaşatıyor ve çalışmak zamanına ilâve ediyor.