Neredeyse bu hain ve aşağılık 15 Temmuz darbe girişim kargaşası arasında, bizim için önemli olan bu konuya hiç değinmeyecektik.
Türkiye, topyekûn bir millet olarak el ele verip, bu alçak ve kökü dışarıda olan darbe kalkışmasına karşı çıkarak, adeta ipten döndü.
Çok şükür.
Bu büyük zaferin şükrünü eda etmek için bundan sonra herkesin çok daha dikkatli ve gayretli olması gerekiyor.
Bu arada Cizre ve Yüksekova’nın il olması ile ilgili olarak hazırlanan kanun tasarısı TBMM’ne sunuldu.
Kısa süre içerisinde, bu tasarı kanunlaşarak, bu anlamda yeni bir dönem başlayacak.
Cizre, tarihin en kadim şehirlerinden bir tanesidir.
Medeniyetler beşiğidir.
Tarihi İpek Yolu'nun önemli kavşak noktalarından bir tanesidir.
İlim, irfan ve kültür merkezlerindendir.
Yapay olarak masada çizilen sınırlar neticesinde üç devletin kesiştiği bir konumda, çok ulvi bir nöbettarlık vazifesinde bulunuyor.
Dicle nehri ile kol kola ve gönül gönüle, geçmiş muhteşem günlerin hatıralarını gözyaşları ile tahattur ederken, gelecek muhteşem günlerin ihtişamına hazırlanıyor.
Kürt Edebiyatının en önemli şahsiyetleri, bu münbit ve verimli topraklarda yetişmiştir.
Gönül dünyamızı titreten birçok şaheser, bu toprakların bağrında yazılmıştır.
En güzel edebi ve tasavvufi sohbetlere şahitlik etmiştir bu diyar yüzyıllar boyunca.
12 Ekim 2013 tarihinde Eğitim-Bir Sen Cizre Şubesi ile Risale Akademi tarafından birlikte düzenlenen ve tarihi Kırmızı Medrese-Medresa Sor’da icra edilen ‘’Adım Adım Said Nursi Cizre Günleri’’ Panelinin hatıraları, ruhumuzda hala canlılığını muhafaza etmekte.
Cizre ile Şırnak, bu kadim toprakların kadim iki kardeşidir. Yüksekova ve Hakkari’nin kardeş olduğu gibi.
Şırnak 1990 yılında il yapıldı ve o zamandan beri Cizre, Şırnak ilinin bir ilçesi olarak bu coğrafyada varlığını sürdürmekte.
Hz. Nuh (AS) Peygamberin gemisine menzil ve durak olan Cudi dağının hemen eteğinde bulunan Şırnak, bu Aziz Peygamberi, bir müddet misafir eyledi. Onun için de buraya Şehr-i Nuh denildi.
Daha sonraki yıllarda bu mübarek isim, Şırnak olarak değiştirildi.
Hz. Nuh (AS) kısa bir süre mesken tuttuğu bu bölgeden ayrılarak Cizre’ye yerleşti ve tarihin en kadim şehirlerinden biri olan Cezire, işte bu şekilde Âdem-i Sani olan bu Aziz Peygamber tarafından kuruldu.
Şırnak’tan sonra nöbete Cizre’de devam ettiği gibi, vilayet olma görevi de Şırnak’ın ardından Cizre’ye verilmiş oldu.
Bu arada çok önemli bir yanlıştan da dönülüyor ve Şırnak’ın adı da NUH olarak yeniden tashih ediliyor.
Aynen Hakkâri’de olduğu gibi. Hakkâri’de, Yüksekova’nın il olmasının ardından yeniden aslına, esas ismi olan Çölemerik’e kavuşuyor.
Medreseler, âlimler, tekkeler, dergâhlar ve şeyhler diyarı olan Cizre’de yetişen ilim ve irfan erbabı, yüzyıllar boyunca, çevredeki çoğu yerleşim yerlerine ulaştı ve oralarda rehberlik ve mürşidlik vazifesini en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştı.
Bu mübarek topraklar, son yıllarda çok acı günler yaşadı.
Çok hazin ve elim hadiseler cereyan etti, Nuh Peygamber (AS) tarafından kurulan bu kadim şehirde.
Müslümanların birlik, saadet, huzur ve vahdetine göz koyan İslam düşmanları, buraların mümin ve mazlum insanlarına kan kusturdu uzun bir müddet.
Bu tarihi şehir, çok kötü haberlerle ve hatıralarla anıldı uzun bir müddet.
Şimdi Cizre yeniden önemli bir konuma kavuşuyor.
Layık olduğu ve hak ettiği gibi yeniden İL oluyor.
Cizre il olmaya, merkez olmaya zaten yabancı değil.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetimiz tarafından alınan bu karar, bir hakkın tescili, teslimi ve bir kadirşinaslık örneğidir.
Başta Cumhurbaşkanı’mız olmak üzere emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Bu tarihi karar temenni ediyoruz ki, huzurun, barışın, kardeşliğin ve beraberliğin ebedi bir sembolü olur inşallah.
Bu topraklar artık kıyamete kadar, saadet ve sükûnet ile anılmaya devam edilir.
CİZRE VİLAYETİ HAYIRLI OLSUN.