Süleyman Karacelil'in makalesi
Müslüman bir toplumun bireyleri olan çocuklarımız şu veya bu şekilde Allah, peygamber ve melekler hakkında bazı şeyler duymakta ve bunlar hakkında sorular sormaktadır. Çocuğun ilk eğitimcisi olmaları münasebetiyle anne-babaların üzerlerine düşen en önemli vazife çocuğun sorularına hazırlıklı olmak, hangi yaşta neyi nasıl öğretebileceğim öğrenmektir.
Çocukların dinî eğitiminde her yaşın ayrı bir önemi vardır. Ancak din eğitimi ve dinî duyguların gelişimi açısından okul öncesi dönem, "altın çağ" olarak nitelendirebileceğimiz en önemli dönemdir. Bu dönemin iyi değerlendirilmesi; anne-babanın din eğitimi konusunda sağlam bilgilere sahip olması, çocuğun hangi sorusuna nasıl cevap vereceğini bilmesi ve hangi bilgiyi hangi aşamada, hangi çerçevede öğreteceğinin bilincinde olmasına bağlıdır.
Kur'an'ın ve Hz. Peygamber'in (s.a.v.) metodu olan tedrici eğitim metodunu biz de çocuklarımızın dinî eğitiminde uygulamak durumundayız. Eğitimin süreç içerisinde gerçekleşen bir olgu olduğunu hiçbir zaman unutmamak gerekir. Onları yetiştirirken daima beklemeli, teenni ile hareket etmeli ve basit alıştırmaları bıkmadan, usanmadan tekrarlamalıdır. Çocuğun iman esaslarını öğrenmesi ve ibadet alışkanlığı kazanmasında her zaman sabırlı olunmalıdır.
Sağlıklı bir din eğitimi verebilmek için her anne-babanın yakın ve uzak plan olmak üzere belirli hedefleri olmalıdır. Bu çerçevede okul öncesi dönem sevdirme ve benimsetme, yedi yaş ve sonrasında ergenlik dönemine kadar süreç ise ibadetlere alıştırma süreci olarak değerlendirilmelidir.
İKİ YAŞ
İki yaşındaki çocuklarda özellikle dil alanında büyük gelişmeler yaşanır. Bu yaşta çocuk sosyal açıdan kendisi dışında ama kendisini ilgilendiren dış dünya ile ilgili konulara ilgi göstermeye başlar. Bu yaşta çocuklara dinî hikâyeler okumak ve dinletmek, Kur'an-ı Kerim ve güzel sözler dinlemesini sağlamak yaşına uygun bir uygulama olacaktır. Bu yaşta "la ilahe illallah" yani kelime-i tevhidi çocuklara ezberletebiliriz.
ÜÇ YAŞ
Üç yaşın başlarındaki çocuklar dengesiz, olumsuz, kararsız ve isyankârdır. Büyüklerin sözlerini dinlemez, hatta tersini yapar, kısıtlandığı zaman ise öfkelenir, çevresinden yardım istemez, kendi başına işlerini yapmaya çalışır. Bu davranış şekilleri, çocuğa göre değişmekle beraber üç yaşın ortalarında veya sonlarında azalır, normale döner. Ancak bu dönemde oluşan saplantılar ve ruhsal bunalımlar ileriki yıllarda inatçılık ve direnç belirtileri şekline dönüşebilir. Bundan dolayı çocuklara bir takım dinî içerikli bilgileri zorla verme, ibadet kalıplarını öğretme gibi çabalar içine girerek çocukla inatlaş-mayınız. Aksi takdirde çocuk, bu konularda ömür boyu olumsuz bakış açısına sahip olabilir. Bu sebeple özellikle bu yaş grubundaki çocuklara baskı ve zorlamalardan kaçınmak gerekir. Onları istemediği bir dinî faaliyeti gerçekleştirmeye zorlamamalıdır.
Üç yaşın sonlarında sakinlik dönemi başlar. Çocuk daha dengeli ve ölçülü hareket etmeyi öğrenir. Bu yaş çocuğu çok soru sorar, "neden" ve "niçin"lerle konuyu irdeler. Allah'a, meleklere dair, Hz. Peygambere ve diğer iman esaslarına dair çok fazla soru sormaya başlar. Ancak ona basit ve anlaşılır, kısa cevaplar vermekle yetinin. Bu yaşta çocuğun sinir sistemi hazır olmadığı için ona uzun dualar ve sureler ile bazı bilgileri zorla ezberletme gibi davranışlardan kaçınmak gerekir. Bu süreçte çocuğun anne-babayla beraber namaz ibadetini yerine getirmesine müsaade edilmelidir. Ama ısrarla her seferinde ondan yapmasını isteyerek de nefret ettirmemelidir.
DÖRT YAŞ
Dört yaş, çocuğun en çok araştırmacı olduğu dönemlerden birisidir. Her şeyi öğrenmek ister. Bu yaşta çocuğa seveceği, hoşuna giden hikâyelerden bol bol okuyun ya da anlatın. Dinî temaları, hikâye ve masal diliyle işleyin. Bunun için dinî hikâyeler ve seçilmiş masallardan yararlanabilirsiniz. Elinizde mevcut değilse bile siz kendiniz kurgulayarak çocuğa vermek istediğiniz mesajı bir hikâye içinde verebilirsiniz.
BEŞ YAŞ
Beş yaş, çocukluk evresinin düğüm noktasıdır. Bu yaşı "altın yaş" olarak nitelendiriliriz. Bu yaş çocuğu çevresine uyum gösterir. Bu yaşta çocuklar ev işlerine yardım etmeyi sever, zayıf ve küçükleri korur, başkalarının üzerinde olumlu tesir bırakmak ister, işte bu çağ çocuğun bir takım ibadetlere, dinî ritüel ve davranışlara aşinalık kazandırabilmesi için en önemli zaman dilimidir, inanç esasları temel anlamda bu çağda iyi ve doğru şekliyle kavratıp benimsetebilirsiniz.
ALTI YAŞ
Altı yaşında (bazen beş buçuk yaşında) çocuk üç yaşlarında olduğu gibi tekrar olumsuz davranışlar göstereceği bir döneme adım atmıştır. Çevresiyle çatışmaya girer, uyumsuzluk gösterir. Her zaman birinci ve en iyi olmak ister. Bu dönemde çocuk mantıksal düşünmeyi öğrenmeye başlamıştır. Bu dönemde çocuğa bol bol dinî hikâyeler okumalı, bununla kalmayarak onları hafızasında tutmasını sağlamalı ve sorular sorarak zihnini çalıştırmayı öğretmelisiniz.
Her ne kadar çocuklar üç-dört yaşlarından itibaren sorular sormaya başlasa da onların bu sorularının bir yetişkin gibi anlatılanı tam anlamak veya cevabını kavramak şeklinde olmadığını bilmelisiniz, işin hakikatinde çoğu zaman çocuklar sordukları sorunun cevabıyla çok fazla ilgili değillerdir. Ancak beş-altı yaşlarından itibaren çocuğun sorduğu sorular gelişigüzel sorulan sorular değil, dinlenmek ve cevaplarını öğrenmek içindir ki bu da çocuğun kendisine verilenleri almaya hazır olduğu manasına gelmektedir. Bu sebeple özellikle beş-altı yaşlarında sorulan soruları ciddiye almalı gerektiği gibi cevaplandırma gayreti içine girmelisiniz.
YEDİ YAŞ
Altı-yedi yaşlarına kadar bütün pedagogların ittifak ettiği nokta bu dönemin bilgi öğretme ve ezberletme zamanı olmadığı, sevdirme ve benimsetme zamanı olduğu gerçeğidir. Temyiz çağına kadar çocuklara iman esaslarının ayrıntılarını ve bir takım kelami bilgileri öğretmek asıl amacınız olmamalıdır. Allah sevgisi, Peygamber sevgisi ka-zandırılırsa bu dönem için asıl aşama kat edilmiş demektir.
ON YAŞ
Altı-on yaş arasında çocukların inişli çıkışlı bazen dengesiz ve olumsuz davranışlar gösterdiğini bilmelisiniz. Çocuk ancak on yaşında iken beş yaşında gösterdiği denge ve düzeni yani ölçülü davranış özelliğini kazanacaktır. Bu yaş grubunun en temel özelliklerinden birisi de çocukların çok kolay etkilenme özelliğidir. Bu yaşlar arasında çocukların tutarsız özellik gösterebileceğinin bilincinde olarak onları ibadetlere alıştırmada çok zor şeyleri tercihle karşı karşıya bırakmayın. Ama ibadet ve iman eğitimini de bu çağda tamamen yerleştirmeye ve benimsetmeye çalışmalısınız. Bu dönem, çocuğun akli melekelerinin olgunlaşma, kendilerine göre doğru ve yanlışları ortaya koyma zamanıdır. Bundan dolayı dinî doğruları çocuğa benimsetmek önemlidir. On yaşına giren çocuğun huzurlu döneme girmesi de bu yaşın çocukların artık bazı ibadetleri tam olarak yerine getirme zamanının olduğunu gösterir.
ON YAŞ SONRASI
On yaş sonrasında çocuklarda ergenlik döneminin etkileri kendisini gösterecektir. Çocuğun ergenlik dönemine kadar din eğitiminden amacımız, ergenlik çağına girdiğinde çocuklarımızın ibadetlerini kolaylıkla yerine getiren bir fert olmasını sağlamaktır. Bunu gerçekleştirmek ise okul öncesi dönemde iman esaslarını kavratma, yedi yaşından itibaren de namaz-oruç gibi ibadetlere hazırlık sürecini başlatmaya bağlıdır. Yedi-on yaş arası çocukların namaz kılmalarını, bir takım ibadetleri gerçekleştirmelerini teşvik etmeli, yaptıkları zaman takdir etmelisiniz. Ancak on yaşından itibaren bu vurgular daha kuvvetli olmalıdır.
Moral Dünyası Dergisi