Tuğba Tekerek’in Bilgi Üniversitesi Matematik Bölüm Başkanı Ali Nesin ile yaptığı röportajdan:
Katsayı siyasiler arasında tartışılıp duruyor. Siz çocuklarla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Her şeyden önce ortada midemi bulandıran bir ikiyüzlülük var. Belli ki bütün bunlar imam-hatip öğrencilerini üniversiteden uzaklaştırmak için yapılıyor ama bu bir türlü açık açık söylenemiyor.
Bu konudaki düşüncelerimi madde madde sıralayayım: 1) Laik bir devletin imam-hatip okulları açmasını doğru bulmuyorum. 2) Vatandaşlar aralarında para toplayıp çocuklarına istedikleri eğitimi verebilmeli. 3) Her üniversite, fakülte, bölüm istediği kıstaslarla öğrenci alabilmeli.
Yani, tek bir giriş sınavı olmasın, her bölüm kendi kriterlerine göre öğrenci alsın...
Evet. 4) Mademki üniversiteye giriş sınavı koydular, o sınavı geçen herkes, liseyi hatta ilkokulu bitirmiş olsun ya da olmasın üniversiteye girebilmeli. 5) Eğer meslek liselilerin üniversiteye girmelerini zorlaştırmak istiyorlarsa, normal lise eğitimini değiştirsinler ve üniversite giriş sınavını zorlaştırsınlar. O zaman ikiyüzlülük bu kadar aşikâr ve mide bulandırıcı olmaz.
Vatandaşlar çocuklarına istedikleri eğitimi verebilmeli, diyorsunuz. Bu durumda, ailenin dini eğitimle çocuğu belli bir hapsetme tehlikesi doğmaz mı?
Ne okuyacağına önce çocuğun kendisi karar vermeli. Sonra ana baba, sonra yakın akrabalar, sonra konu komşu, sonra mahalle, semt, il ve ilçe ve en son devlet! Eğitim son tahlilde bir beyin yıkamadır. Açık konuşmak gerekirse, bu beyin yıkamayı aile mi yoksa devlet mi yapmalı sorusuna benim yanıtım ailedir. Her ikisi de tehlikeli, ama devletin beyin yıkaması daha da tehlikeli.
Neden devletinki daha tehlikeli?
Merkezi eğitim elbette daha tehlikeli. Çokluğu, çoğulculuğu engeller, Türkiye’de olduğu gibi yaratıcılıktan noksan tek tip insan yaratır. Ayrıca çocuk devletten önce, önce kendisine, sonra da aileye aittir.
Siz tevhid-i tedrisata da karşısınız?
Evet. Ben anarşist bir yapıya sahibim. İnsanlar özgür olsun istiyorum. Bundan da bir kötülük çıkacağını sanmıyorum.
Her eğitim bir beyin yıkama... ‘Daha özgürleştirici’ bir eğitim de yok mu peki?
Özgürleştirici eğitim merkezi bir eğitim sistemiyle elde edilemez. Tam tersine... Merkezi eğitim dünyanın her yerinde bireyi kısıtlar, çerçevesini küçültür, bakış açısını daraltır.
Taraf