Çocuklarımızın bazı davranışlarından memnun olurken bazı davranışlarından hoşlanmayız. Memnun kaldığımız veya hoşnut olmadığımız çocuklarımızın bu davranışların altında acaba neler olabilir hiç düşünüyor muyuz? Yoksa o andaki ruh halimize göre olumlu veya olumsuz tepki mi veriyoruz?
Çocuklar biz yetişkinlere göre daha hızlı gelişim ve değişim içindeler. Nerede ne yapacaklarını çoğu zaman kestiremeyiz. Bazen davranışları ile bizim takdirimizi toplarlar. Bazen de bizlere hayal kırıklığına uğratırlar. Her ne yapmış olsalar da onlar kendi açılarından haklıdırlar. Fiziksel olarak gelişimlerine paralel olarak hem sosyal hem de duygusal olarak hızla gelişip, değişirler. Bu açıdan biz anne-babalar çocuklarımızdaki bu değişim ve gelişimine ayak uyduramayız ve olumsuz davranışlarını onların eksiklikleri ve hataları gibi algılarız.
Çocuğun olumsuz davranışının altında belki bizim bilmediğimiz bir nedeni olabileceğini çoğu zaman da düşünemeyiz. Çocuğun davranışın altında yatan nedeni anlayabilirsek, olumsuz davranışı değiştirmek için çözüm yollarını daha kolay bulabiliriz.
Örneğin; çocuğumuz yemek yemiyorsa ya çok yorgundur, ya hastadır, ya da başka bir rahatsızlığı vardır. Çocuğunuz gece sizin yatağınızda yatmak istiyorsa belki korkuyor olabilir.
Çocuk yemekte pırasa yemek istemiyorsa ya kokusunu beğenmemiştir, ya da evde birisi pırasa yerken yanlış örnek olmuştur. Çocuklarımızın davranışlarında beğenmediğimiz ve olumsuz olarak değerlendirdiğimiz davranışlarının altında mutlaka bir neden bulunmaktadır. Bu nedenleri bulabilirsek ve çözümde yardımcı olabilirsek istenilmeyen olumsuz davranışların düzeltilmesinde katkıda bulunmuş oluruz.
Günlük yaşamımızda karşılaştığımız çözmekte zorlandığımız olaylardan birkaç tanesi; Eğitim seminerlerimize gelen annelerin yaşam hikâyelerinden birkaç örnek:
Bir anne:
“Oğlum genelde hep kardeşine dövüyor. Oğluma, oğlum kardeşinle ne sorunun varda kızı sürekli hırpalıyorsun diye sorduğumda, anne hep eşyalarımı karıştırıyor diye örnekler veriyordu. Ama konuştukça anladım ki hep kardeşini sevdiğimizi kendini sevmediğimizi düşünüyormuş. Kardeşine dövmesinin nedeni kıskançlıkmış. Güzel bir dille kendisini de sevdiğimizi anlattım, mutlu oldu. Ben de davranışlarının nedenini anlamış oldum”
Başka bir anne:
“Çocuğum uykuda korktuğu için hep yanımda yatmak istiyor. Korkusunun nedenini soruyorum. Uyurken kötü rüya görüyorum diyor. Ben de dua edersen, güzel şeyler düşünürsen korkmazsın diyorum. Işık açık kalırsa korkmazsın. Sen seslendiğinde ben hemen gelirim diyerek ikna etmeye çalışıyorum. Bazen hikâye anlatıyorum. Hikâyenin içine de kendisiyle ilgili olaylar ekleyerek rahatlamasını sağlıyorum” diye aktarıyor.
Anne-babalar en çok çocuklarının odalarında yalnız yatmak istemediklerinden şikâyet ederler. Çoğu zaman nedenini sormadan “odanda yatacaksın” diye bağırıp kızarlar. Çocuk neden odasında yalnız yatmak istemiyor diye düşündüğümüzde, korkuyor olabilir, anne-babasının odasında yatağı bulunan ve yatan küçük kardeşini kıskanıyor olabilir ya da anneyi babadan kıskanıyor olabilir.
“Bu durumda ne yapılabilir?” derseniz, öncelikli olarak sağlıklı bir cinsel gelişim açısından çocuk anne-babanın yatağına yatırılmamalıdır. Zorunlu durumlarda çocuk anne ve babadan kiminle yatmak istiyorsa o kişi çocuk uyuyana kadar çocuğun yatağında yatmalıdır. Uygun zaman ve ortamlarda bu davranışın nedeni çocuk etkin bir şekilde dinlenilmeli, çocukla birlikte ortak çözüm yolları bulunmalı ve uygulamaya konulmalıdır.
Davranışın nedenini araştırırken çocuktan da yardım alınmalıdır. Davranışın nedeni, çocukla konuşarak bulunur ve çocuğunda katkısı olursa çözüme daha kolay ulaşılır.