Yoğun iş yaşamı ve gündelik koşuşturma içinde çocuğunuza yeterince zaman ayırıyor musunuz? Çocuk ve Ergen Psikologu Duygu Demirhan, aileleriyle “kaliteli” zaman geçiren çocukların çok daha mutlu, başarılı ve özgüvenli olduğunu söylüyor. Kaliteli zaman geçirmeyi, ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişkiyi besleyip güçlendiren, aile ve çocuğun birlikte olmaktan keyif aldıkları zaman dilimi olarak tanımlayan Demirhan ailelere şu uyarılarda bulunuyor:
KALİTELİ İLETİŞİM
Oyuncaklarıyla oynayan çocuğun yanında oturup e-postalara bakmak, sosyal medyayı takip etmek, gündelik işleri yapmak kaliteli zaman anlamına gelmez. Çocuklarla sadece oyun oynamak, etkinlik yapmak da kaliteli bir zaman için yeterli değildir. Anne babalar çocuklarıyla sohbet ederek, gazete, kitap veya dergi okuyarak, kendi günlük hayatlarından bahsederek de kaliteli zaman geçirebilirler. Burada ki en önemli nokta karşılıklı iletişimin olduğu, etkileşimin yaşandığı zamanlar meydana getirmektir”
KALİTELİ ZAMAN: EN AZ 30 DAKİKA AYIRIN
Çocukla kaliteli zaman geçirmek saatlerce beraber vakit geçirmek değildir. Sürekli olmak kaydıyla günde ortalama 30 dakikanızı çocuğunuza “özel” geçireceğiniz bir zaman dilimi olarak ayırın. Özellikle hafta sonları alışveriş merkezlerinde geçirilen zaman asla kaliteli zaman değildir. Çünkü konuşmadan, sözlü-sözsüz temas kurmadan yürümek ve gezmek kaliteli zaman olarak değerlendirilmez. Yani birlikte zaman geçirmekle, kaliteli zaman geçirmek arasında fark vardır.
KALİTELİ PAYLAŞIMI ARTIRIN
Mümkün olduğunca akşam yemeklerini evde beraberce yemek, 10 dakika bile olsa beraber oyun oynamak, gün içinde yapılanlarla ilgili sohbet etmek de aile içi paylaşımı arttıracaktır. Annenin ev işi yaparken veya yemek pişirirken çocuğuyla konuşması ve onun yanında bulunmasına izin vermesi bile aslında bir beraberliktir. Bu süre boyunca, birbirleriyle sohbet etmek, çocuk açısından yeterli ilgilenilme duygusunu sağlayacaktır.
3-6 YAŞ ARALIĞINA DİKKAT
Özellikle 3-6 yas arası dönemde biyolojik cinsiyete uygun sosyal davranışların gelişmesi açısından erkek çocuk ve baba, kız çocuk ve anne paylaşımlarının artırılması da yararlı olacaktır. Unutmamalıyız ki bir çocuğa zarar vermek sadece fiziksel şiddet uyguluyor olmak değildir. Yeteri zamanı ayırmamak da çocuğa verilen en büyük zarardır. Yukarıda da belirttiğim gibi ihmal edilen çocuklarda özgüven eksikliği, öfke kontrol problemleri ve depresyon gelişme riski oldukça yüksektir.