Uzm. Dr. Ali Başkent, çocuk gribi, belirtileri, teşhisi, tedavisi ve alınacak önlemler hakkında bilgi verdi. Gribin, etkeni influenza virüsü olan, ateş, titreme, öksürük ve baş ağrısı belirtileri ile seyreden bir hastalık olduğunu dile getiren Başkent, "Oldukça bulaşıcı bir hastalık olup, üst solunum yollarını etkiler. Bazen kulak ve sinüs enfeksiyonlarına da neden olabilir. Virüs her yıl genetik yapı değiştirdiğinden bağışıklık bırakmaz, dünya çapında enfeksiyonlara yol açabilir. Grip birçok insanda bir iki hafta içerisinde kendiliğinden düzelir. Ancak bebekler ve beş yaş altındaki çocuklarda, 65 yaş üzeri kişilerde, diyabet ve astım gibi kronik hastalığı olanlarda daha ağır seyreder" dedi.
SOĞUK ALGINLIĞI VE GRİP ARASINDAKİ FARKLAR
Soğuk algınlığı ile gribin birçok yönden birbirine benzediğini ifade eden Uzm. Dr. Başkent, "Ancak grip zatürre gibi daha ileri sağlık problemlerine yol açabilir. Soğuk algınlığında genellikle burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı ve hapşırma belirtileri vardır. Gripte ise burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı ve hapşırma bazen görülmekle beraber; ateş, ağır öksürük, baş ağrısı, genel vücut ağrısı ve yorgunluk sıklıkla görülür. Grip sezonu genellikle Ekim ile Nisan ayları arasıdır. Vakalar genellikle kış ortasında iki üç haftalık bir dönemde artış gösterir" ifadelerini kullandı.
Gribin, hasta olan kişinin hapşırması veya öksürmesi sırasında ağzından ve burnundan çıkan damlacıkların diğer kişiler tarafından hava yoluyla solunması sonucu ya da direkt temas denilen öpme, hasta olan kişinin kaşığını, çatalını, havlusunu kullanma gibi yollarla bulaştığına dikkat çeken Uzm. Dr. Başkent, bulaşmadan bir ya da üç gün sonra belirtilerin başladığını dile getirdi.
"GENELLİKLE ÇOCUKLAR ERİŞKİNLERDEN DAHA UZUN SÜRE HASTA KALIR"
Genellikle çocukların, erişkinlerden daha uzun süre hasta kaldığını belirten Başkent, "Virüs her yıl genetik yapısını değiştirdiğinden, hastalığın ağırlığı her sene farklılık gösterir. Bazı seneler daha ağır seyreder.
Grip virüsüne binlerce insan maruz kalsa da bazısı çok hafif atlatmasına rağmen, bazılarında ağır seyreder. Tipik olarak grip ateş ve ağrıyla başlar, ateş genellikle yüksektir, daha sonra boğaz ağrısı, burun akıntısı, yorgunluk, baş ağrısı, öksürük takip eder. Bazı hastalarda bulantı, kusma da olabilir. Üç ile altı gün içerisinde belirtiler düzelmeye başlar. Ancak öksürük ve yorgunluk birkaç hafta daha devam edebilir" dedi.
Uzm. Dr. Ali Başkent, uzun süre geçmesine rağmen hasta düzelmiyorsa, yüksek ateş 3 günden fazla devam ediyorsa, solunum sıkıntısı başlamışsa, çocuğun bilinç durumunda değişiklikler görülüyorsa, grip belirtileri düzeldikten sonra tekrar ateş ve öksürük başlamışsa, çocuk yeterince sıvı alamıyorsa, dehidratasyon denilen vücutta sıvı kaybı bulguları başlamışsa doktora başvurulması gerektiğini vurguladı.
Grip teşhisinin genellikle klinik bulgulara göre konulduğuna dikkat çeken Başkent, "Burun ve boğazdan alınacak sürüntü örneğinde virüsü tespit eden yöntemler de vardır. Ancak her zaman bu yöntemlere başvurulmaz. Eğer akciğer enfeksiyonundan şüphe ediliyorsa akciğer filmi istenir" diye konuştu.
"GRİPTE EN İYİ TEDAVİ DESTEKLEYİCİ TEDAVİDİR"
Gripte en iyi tedavinin destekleyici tedavi olduğunu ifade eden Başkent, "Ağrılar ve ateş için ağrı kesici ve ateş düşürücüler verilir. Ancak unutulmaması gerekir ki grip olan çocuklara aspirin verildiğinde Reye sendromu denilen ölümcül olabilen bir durum oluşabilir, bu yüzden grip olduğunu düşündüğünüz çocuğunuza aspirin vermekten kaçınmalısınız. Bol sıvı alınması gereklidir. Çocuğun evde istirahat etmesi hastalığı başka çocuklara bulaştırmaması açısından okula veya kreşe gönderilmemesi tavsiye edilir. buhar makinesi oda havasını nemlendirip çocuğun nefes almasını kolaylaştırmak için aralıklarla kullanılabilir. Belirtileri azaltmak için doktor tavsiyesi ile antibiyotik içermeyen soğuk algınlığı ilaçları kullanılabilir. Burnun açık tutulması ve burna yerleşen virüsleri azaltmak açısından serum fizyolojik tedavisi oldukça önemlidir. Piyasada damlalıklar içerisinde veya serum şişesinde satılan formları vardır. Günde üç dört kere damlalıkla burun pasajını iyice açacak şekilde, özellikle uyku ve beslenme öncesi uygulanması tavsiye edilir. Serum fizyolojik uygulamasından sonra küçük bebeklerde plastik burun temizleyicilerle, büyük çocuklarda hınkırma ile burnun temizlenmesi de faydalı olur. Grip virüsüne karşı kullanılabilecek bazı özel ilaçlar da vardır. Bunlar hastalık süresini kısaltıp belirtilerin daha kısa sürede düzelmesini sağlar. Hastalık belirtilerinin görüldüğü ilk 48 saatlik dönemde başlanırsa etkili olurlar. Ancak doktor tarafından gerekli görülen ağır vakalarda kullanılmalıdır. Her grip vakası için tavsiye edilen bir tedavi şekli değildir" dedi.
GRİPTEN NASIL KORUNULUR?
Gripten korunmanın en etkin yolunun aşılanma olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Ali Başkent, "Aşı için en iyi zaman Ekim ve Kasım aylarıdır. Aşı, gribe neden olmaz fakat aşıdan sonra birkaç gün hafif ateş, halsizlik ve boğaz ağrısı hissedilebilir. İlk kez aşı olan 9 yaş altı çocuklarda birer ay arayla iki doz aşı yapılır, daha sonraki yıllarda tek doz aşı yeterlidir. Aşı, ya o sene için gribi tamamen önler ya da geçirilse bile daha hafif geçirilmesini sağlar. Aşıyı özellikle 65 yaş üzeri kişilerin, diyabet, astım, kalp, böbrek, kan hastalığı gibi kronik hastalığı bulunanların, 6 ay ile iki yaş arasındaki çocukların, uzun süreli aspirin kullanmak zorunda olan çocukların, savunma sistemi bozukluğu olanların, sağlık çalışanlarının yaptırması tavsiye edilir. Yumurta alerjisi olanlar, hamile bayanlar, yüksek ateşi olanlar doktorları ile görüşmeden aşı yaptırmamalıdır" açıklamasında bulundu.
Gripten korunmak için genel önlemlerin de alınması gerektiğini sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Başkent, ellerin sık sık yıkanması gerektiğini, hasta olan kişilerden mümkün olduğunca uzak durulması, büyük çocuklar için hapşırırken ve öksürürken ağız yolunun kapanması, genel hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.
Gribin etkeni virüs olduğu için antibiyotiklerin tedavide hiçbir faydası olmadığını söyleyen Uzm. Dr. Başkent, "Hatta gereksiz antibiyotik kullanımı toplumdaki antibiyotik direncini arttırarak birçok hastalığın daha ağır geçirilmesine neden olabilir. Bazı durumlarda gripli hastalarda sonradan ikincil bakteriyel enfeksiyonlar gelişebilir. Bu durumlarda antibiyotikler ancak doktor tavsiyesiyle kullanılabilir" dedi.
Sabah