Evde anne-babaları, okulda öğretmenleri endişelendiren bu önemli sorunun yanıtı sadece şu cümlede gizlidir: Çocuklarımız çok yedikleri için değil, yanlış besinler tükettikleri ve yeteri kadar hareket etmedikleri için şişmanlıyor.
Yani sorun sağlığa faydalı besinleri fazla yemeleriyle değil, zararlı yiyecek-içecekleri çok tüketmeleri ve az hareket etmeleriyle ilgili. Çocukların önüne konan zararlı besin seçeneklerinin sayısı arttıkça, çocuk şişmanlığı daha da içinden çıkılmaz bir sorun haline gelecektir.
Çocukların sık tükettiği yanlış besinlerin başında “fast food yiyecekler” geliyor. Bunların kalorileri çok yüksek.
Sağlık Bakanlığı’nın okul kantinlerinde bu tür yiyeceklerin satışına yasaklama getirme yolunda adımlar atması sevindirici bir gelişme.
Sık tüketilen yanlış besinler listesinde ikinci sırayı “sağlıksız atıştırmalar” alıyor. Ciddi bir besleyici değeri olmayan cips, gofret, bisküvi, browni ve benzeri yüksek kalorili atıştırmalar, özellikle son yıllarda önemli bir kilo tetikleyicisi oldu. şeker yüklü meşrubatları, kolalı, gazlı içecekleri de unutmamak lazım. Bakliyat, tam tahıl ve süt ürünlerinin eskiye oranla daha az yenmesi de önemli bir sorun.
Çalışan annelerin çocuklarının evde sağlıklı beslenme ihtimalleri azaldığından beslenme yanlışlarına bağlı kilo kazanımı problemi bu grupta daha da belirginleşiyor.
Çocukların eskiye oranla daha az hareket ettikleri de kesin. 30-40 yıl öncesinde çocuklar eğlenmek için koşardı. Yakan top, saklambaç, stop, seksek oyunları, çelik çomak, ne oynarsanız oynayın birinin kaçması, diğerinin kovalaması şarttı. şimdilerde durum tersine döndü. Eğlenmek için koşmak değil, oturmak ön plana çıktı.
Günümüz çocukları televizyon izleyerek, bilgisayar oyunları oynayarak, yani sokakta koşuşturarak, parklarda oynayıp enerji harcayarak değil, masa başında bilgisayar, atari oyunu oynayarak eğleniyor. Çocuklarımız için ulusal bir tehdit olma yolundaki çocuk şişmanlığı sorununun çözümü ancak “ulusal bir plan” ile mümkündür.
ensonhaber