Çocukların televizyon seyretme ve bilgisayarla oyun oynama saatlerinin mutlaka belirlenmesi gerektiğine dikkat çeken Koçer, "Elektronik aletlerle oyunlar ve televizyon izleme tamamen engellenemeyeceğinden, çocukla beraber bir programlama yapılmalı, çocukları geliştirecek, eğlendirecek programlar seçilmelidir." dedi.
Tatil dönemlerini, yoğun eğitim öğretim faaliyetleri arasında öğrencileri yeniden öğrenmeye ve araştırmaya motive eden mola zamanları olarak tanımlayan Yrd. Doç. Dr. Koçer, yetişkinler üzerinde birçok olumlu etkisi olan tatilin, öğrenciler için de önemli bir tazelenme ve öğrenme isteğini arttırma görevi olduğunu belirtti. Koçer, “Tatiller aynı zamanda, çocukların gelecekte iş ve özel yaşantılarında karşılaşacakları yoğun stres ve zorluklarla nasıl başedeceklerini planlamayı öğrendikleri süreçtir.” şeklinde konuştu. Özellikle çalışan anne ve babalar için zamanın doğru ve etkili kullanılmasının önemine değinerek, “Tatil zamanları mutlaka çocukları rahatlatacak, mutlu edecek, onlara keyif verecek, okul zamanlarında yapamadıkları etkinlikleri kapsayacak zamanlar olarak planlanmalıdır.” dedi. Neslihan Koçer, şu tavsiyelerde bulundu: “Ziyaret edilecek yerler, görülecek müzeler, galeriler, açıkhava alanları evde çocuklarla beraber bir harita üzerinde işaretlenerek, onların yer ve yön bulma becerisi de geliştirilmeli. Evde onarılması gereken araçların erkek çocuklar için baba ile beraber onarımı, kızlar için gerekli ev düzenlemesini yapılması, ortak yaşam alanlarının aile fertleriyle beraber düzenlenmesi, aile içi bağlılığı ve sorumluluk duygusunu da arttıracaktır.”
Çocukların aileyi model alarak öğrendiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Koçer, okuma zevkini aşılamak ve geliştirmek açısından okuma saatlerinin oluşturulması ve ailelerin bu zamanı bir ritüel haline dönüştürmesi gerektiğini belirtti. Devamlı ders kitabı okumaktan sıkılan çocuklar için özellikle eğlenceli kitap ve dergiler seçilerek, okumanın bir alışkanlık haline getirilmesi gerektiğini söyledi.
Cihan