Şiirlerinde ve şarkılarında Allah’a isyan eden, kadere, feleğe küfreden kişiler Berat gecesinde de af olmazlar. Allah hiç kimseye zerre kadar zulmetmez. Kişilerin, toplumların başına gelen şeylerin arkasında mutlaka ilahi adalet vardır." diyen Cübbeli, "Şiirlerinde ve şarkılarında “Kahpe felek nerede?” diyenler, “Adaletin nerede?” diyenler, “İsyanım tanrıya” diyenler maalesef berat gecesi de af olmazlar. Bu şairlerin şarkılarını söyleyenler, bir de bunları efkârlanıp da dinleyenler, cehennemde bir efkârlanacaksın ki sen, hakiki efkârı orada göreceksin. Sigara da yok ki tüttüresin. Her taraf ateş zaten nerde neyi tüttüreceksin. Efkârlanmış! Ne efkarlanıyorsun?! Allah’a “Kader bu. Kahpe felek” diyor haşa ve kella. Hadis-i şerifte “Al-lah-u Teâla buyuruyor ki: Âdemoğlu feleğe söver, onun felek diye sövdüğü benim” (Buharî, Tefsir 45) buyruluyor. Çünkü felek yaratmadı, melek yaratmadı. Anneni de, karını da alan Allah, malını da batıran Allah. Öyleyse yaratan Allah ise rıza göstermek lazım. Kime sövüyorsun yahu?! "diyerek tepkilerini sıraladı.
cubbeli-ahmet-hoca.20150526115816.jpg
İşte Cübbeli Ahmet Hoca'nın o yazısından çarpıcı satırlar:
GÂVURU MUSALLAT EDER
Şiirlerinde, şarkılarında “İlahi adalet yok mu?” diye soruyorlar. İlahi adalet öyle bir var ki… Osmanlı son zamanında bozulmasaydı, bu millet hak etmeseydi, Allah düşmanı musallat eder miydi? 4 mezhep müftüsü Ali Haydar Efendi bile “Bu milleti bu hale getiren hocalarla, şeyhler” der miydi? “Meşihatta 60 tane hocaydık. Hepsi de allame-i cihan. 6 kişi namaz kılardı, gerisi kılmazdı” der miydi? “50 lira rüşvetle istediğin yere kadı, müftü olarak tayin olursun” der miydi? Zenginin, ağanın oğlu okumadığı halde medrese yazılıp askerden firar eder miydi? Sen bu kadar bozulursan Allah da gâvuru musallat eder kardeşim.
BİZE ŞAİRLİK LAZIM DEĞİL
İlahi adalet vardır. Osmanlı’da yıkıldıysa, yıkılmayı mucip günahlar sudur etmiştir.
Kur’an’da “Allah bir kavme verdiğini, o kavim kendisini bozup değiştirmedikçe değiştirmez.” (Ra’d Suresi-11) buyruluyor. Bu millet kendi iyi halini bozduğu için Allah nimeti değiştirdi. Peki, o zaman Allah’ın ne suçu var bunda?
Bütün olayların arka planında mutlaka ilahi adalet vardır. “Şüphesiz ki Allah, hiç kimseye zerre kadar zulüm etmez.” (Nisa Suresi-40) buyruluyor.
Onun için şairlerin ara sıra efkârlanıp, kafiyeyi tutturayım diye atıp tuttukları vardır. Bize de çok şairlik lazım değildir. Kur’an’da şairler suresi var. “O şuarâ’ya (şâirlere) gelince, onlara azgınlar uyar.” (Şuarâ Suresi-224) diyor Kur’an. “Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmedin mi?” (Şuara Suresi-225, 226) buyruluyor.
ÇOK KUVVETLİ DELİL
Şairin biri bir kadınla nasıl zina ettiğini anlatan, ağzından burnundan başlayarak her tarafını tasvir eden şiir yazmış. Olay hemen kadıya intikal etmiş. Şiiriyle beraber getirmişler şairi. Zinadan dolayı adamı recm edecekler. Şair bayağı uyanıkmış.
Sadece şairlik yetmiyor, hafızlık da lazım demek ki. Şair kadıya “Size bir ayet-i kerimeyle zina yapmadığımı ispat ederim” demiş.
Kadı buyur deyince hemen “Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmedin mi?” (Şuara Suresi-225, 226) ayetini okumuş. Kadı “Ayetten delil çok kuvvetli geldi” demiş ve beraatına karar vermiş şairin. O zaman ayet falan okuduğunda yetiyormuş.
Şimdi özel mahkemeye ne ayet söküyor, ne hadis. Ama Allah’ın huzurunda ayet söker. Onun için biz işimize bakalım.
SAHABE DE ŞİİR SÖYLERDİ
İslam’a, Kur’an’a, sünnete uyan şiirler var. Sahabe-i kiram şiir söylerdi. Hazreti Ebubekir, Ömer söylerdi. Ancak Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) söylemezdi. Kur’an’da “Biz, O’na (Peygamber’e) şiir öğretmedik. Ve (bu), O’na yakışmaz. O (O’na indirilen), sadece zikir ve apaçık Kur’ân’dır” (Yâsîn-69) buyruluyor. Çünkü şiir söylerse ayet ile karışır. Ama sahabe söylerdi.
Hatta meşhur Hassan bin Sabit’e “Ey Hassan, müşriklerin, kâfirlerin yüz karalarını ortaya koy! Cebrail seninledir. Eshâbım silâhla harb ettikleri gibi sen de dil ile harb et!” derdi.
Hazreti Hassan’a minber kurdururdu, “Çık şu minbere” derdi. Kendisi de otururdu “Bana şiir yakışmaz” derdi.
İstese hepsinden iyi söyler. O zaman ki şiir en iyi tebliği aracı. O şiirle bu tarafı yıkıyor, bu da şiirle o
tarafı yıkıyor.
Hazreti Hassan bir şiir söylerdi, müşrikler rezil olur giderdi. Onun için biz bu manada şiire karşı değiliz.
Osmanlı bozulmasaydı, bu millet hak etmeseydi, Allah düşmanı musallat eder miydi? Ali Haydar Efendi bile “Bu milleti bu hale getiren hocalarla, şeyhler” derdi.
İnternethaber