Şahin Doğan hocayı Üstad Necip Fazıl'la alâkalı bir "google" taraması yaparken keşfettim. Ruhumun Masalı Şehr-i Urfa kitabına dair kendisiyle yapılmış bir mülâkatı okuduktan sonra hemen telefona sarıldım ve daha eseri okumadan tebrik ve takdirlerimi ilettim. Şahin bey, sağolsun; hemen ertesi günü bizi kitabıyla mülâki kıldı; okuyunca sukut-u hayale uğramadığıma çok sevindim... Hatta kendi kendime içimden geçen ilk cümle: "Cuma bereketi gibi bir okuma... Gönlüne bereket Şahin hoca..."
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın sahasında zirve Beş Şehir'inden sonra, şehir kitapları yazmak konusunda kim bilir kaç kişinin cesareti kırılmış, niyetler akim kalmıştır... Ahmet Turan Alkan Altıncı Şehir (Sivas), Özkan Yalçın Yedinci Şehir (Amasya) çalışmaları, hikayeci Mustafa Kutlu hocamız şehir yazıları ile bir bakıma Tanpınar kal'asının manevî engelini aşmayı başardılar; gençlere de müşevvik oldular. Ruhumun Masalı Şehr-i Urfa kitabını Tanpınar'ın açtığı sancağın peşinden gelen bayraklardan biri olarak görmek gerekir diye düşünüyorum.
Nâbi'nin şehri Urfa'ya sadece iki defa gitmişliğim var; o da yol sapıntısı gibi, günübirlik iki seyahat vesilesiyle gerçekleşen ziyaretler... Peygamberler ve evliyalar şehri Urfa ruhumuza dokunan bir medeniyetin beşiği... Urfa'yı medeniyet birikimi ile tanımadan, anlamadan, bilmeden yüreklerimizi dağlayan fitne ateşini söndürmek mümkün mü ki? Camilerin, türbelerin, abidevî yapıların tarihini çarşının, sokağın, pazarın hâli ile mecz etmezseniz; şehri tanımakta eksik kalırsınız. Ruhumun Masalı'nı okurken bu bütüncül bakışı da hissediyorsunuz. Kitap bitince; hiç değilse bir ay Urfa'da kalıp "içten" tanımanın her memleketsever münevver namzedinin vazifesi olması gerektiğini düşündüm...
Ruhumun Masalı Şehr-i Urfa modern bir şehrengiz ruhuyla yazılmış... Modern frenkçe bir kelime olduğu için belki yanlış anlaşılabilir; gençlerin anlayacağı dilden söylersek; çağdaş bir şehrengiz ruhuyla... Sanat tarihçisi, rehber, şair, edebiyatçı bakış açılarının harmanlaması... Dili yaşayan güzel Türkçemiz anlayışına uygun... Deneme ve mensure tadında, arada bir Üstad Necip Fazıl'ın şiirleriyle de beslenen nefis metinler... Dibâcesinden sonsözüne kadar her yazıda Türkçe'nin tadında Urfa'nın ruhunu hissediyorsunuz...
Kitabın bana en manidar sürprizi Öğretmen Okulu'nda tarım hocamız ANEY şairi Mehmet Atilla Maraş'la yıllar sonra tekrar karşılaştırması... Kitaba Atilla hoca'nın mısraları ile giriyorsunuz. Bu vesileyle kırk bir sene evveline tahassür dolu bir yolculuk yaptım; "Doğudan Batıdan Ortadoğudan"a yansıyan Harran havasını soludum...
Genç muharrir sanat tarihçisi Şahin Doğan beye daha kitabı okumadan yazdığım mesajda şöyle demişim: Ruhumun Masalı Şehr-i Urfa kitabınızla alâkalı röportajı heyecanla okudum. Sokakların, kasabaların, şehirlerin "mahrem tarihi" yazılmadan gerçek tarihimizle tanışamayız. Tanpınar'ın BEŞ ŞEHİR'le açtığı yolu devam ettirmeye çalışan genç muharrir ve şairlerin zuhurundan umutlanıyoruz. Mustafa Kutlu hocamızın teşvik ve takdirine mazhar olmuş bir çalışma hakkında bizim gibi sıradan bir mütekait muallimin sözleri lâf-ı güzaftan öte bir manâ ifade eder mi ki?
Netice; Şahin hocalar yazmaya devam etsinler ki; yeni nesiller kendi öz coğrafyamıza, tarihimize dayalı gerçek kimliğimizi idrak etmekte anahtar cümleleri olsun... Muhabbet ve takdir hissiyatımı tekrar ederek...
Hasan TÜLKAY
Emekli Öğretmen
Not: Hasan abi’ye bu nazik jestinden dolayı teşekkür ediyorum. Ne de olsa insan iltifata susuz.