Cuma namazına acele etmek hatibin minbere çıktığı zamanda okunan ikinci ezan vaktinde farz olur. Hanefilerce en sahih olan görüşe göre, her ne kadar ilk ezan, Hz. Peygamber (asm) zamanında bulunmayıp Hz. Osman zamanında ihdas edilmişse de ilk ezan okunduktan sonra cumaya gitmek farz olur.
Alış veriş ve benzeri icare, sulh, sanat ve başka işlerle meşgul olup cuma namazından geri kalmak Hanefîlere göre tahrimen mekruh, onların dışındaki cumhura göre ise haramdır. Bu haramlık cumhura göre, hatibin önünde ezan okumaya başlandığı zamana mahsustur. Çünkü bu durumda cuma namazına gitmekten alıkonma söz konusudur.
Nitekim Allah teâlâ bu hususta şöyle buyuruyor: "Cuma günü namaz için çağrıda bulunulduğu ,ezan okunduğu zaman, Allah'ı zikretmeye koşun, alış verişi bırakın." Bu vakitte alış verişin haramlığı hakkında nas bulunmaktadır. Alış veriş dışındaki meşguliyetler de ona kıyas edilir, ister akit olsun ister olmasın, fark etmez. Çünkü bu sayılanların hepsi elde edilmesi istenen gayeyi gerçekleştirmeye, yani cuma namazının eda edilmesine engel olur. (1)
Şafiiler bu hususa şunu da ekliyor: "Cuma günü zevalden sonra, ezandan önce alış veriş ve benzeri işlerin yapılması mekruhtur."
Hanbelilere göre (2) cuma günü namaz vaktinde, alış veriş dışındaki icare, sulh ve nikâh gibi işleri görmek ve akitleri yapmak mekruh değildir. Çünkü ayetteki yasak sadece alış verişe mahsustur. Alış veriş dışındaki işler cumaya gitmekten meşgul etme bakımından ona denk değildir. Çünkü bunlar az vuku bulan şeylerdir. Dolayısıyla bunları alış verişe kıyas etmek sahih değildir.
Alış verişin yasaklanması ve cumaya acele etmenin farz olması keyfiyeti, sadece cuma namazı ile muhatap olanlara mahsustur. Cuma namazı kılmakla muhatap olmayan kadın, çocuk ve seferî için böyle bir yasak söz konusu değildir.
Cuma günü ezan vaktinde yapılan alış veriş geçerli midir, yoksa batıl olup fesh mi edilir? (3) Hanefîlere göre ezan vaktinde yapılan alış veriş sahihtir. Fakat tahrimen mekruhtur. Çünkü onlara göre alış verişi terketmek alış verişin kendisi için değildir, belki o sebeple hutbeyi dinlemeyi terketmekten ötürüdür. Şafiilerin görüşü de buna yakın olup, alış veriş sahih fakat haramdır.
Malikîlere göre: Bu alif veriş fasittir. Meşhur olan görüşe göre feshedilir. Han-belfler de, bu alış veriş sahih değildir demişlerdir.
Alimlerin bu meselede farklı görüşlere sahip olmalarının sebebi, aslı mubah olan bir şeydeki yasak, eğer yasaktaki bir vasıf sebebiyle kayıtlandınlmışsa yasaklanan şeyin fasit olması sebebiyle bu yasağın geri dönüp dönmemesi meselesidir.
Bir çok alime göre Cuma saatinde yapılan bütün işler haramdır.
Fakat bu haramlılık ve alış verişi bırakıp camiye gitmek, Cuma namazı kendilerine farz olanlar içindir. Cuma namazı kılmakla sorumlu olmayan kadın, çocuk ve yolcular için böyle bir yasak söz konusu değildir. Onların alış veriş yapması helaldir.
Namaz kılmak, farz olan kimselere Cuma saati içinde her türlü dünyevi işlerde bulunması mekruhtur. Bu keraheti, harama yakın olan “tahrimen mekruh” sınıfına sokan müçtehitler çoğunluktadır. İbni Abidin ve Kasani’nin kayıtlarına göre namazın ve hutbenin terkini netice veren alışveriş tahrimen mekruhtur.(4)
1- ed-Dürrü'l-Muhtâr, I, 770; el-Bedâyi',I, 270; Bidâyetü'l-Müctehid, 1,160, II, 167; el-Kavânînü'l-Fıkhiyye, 31; el-Mühezzeb, I, 110; HâşiyetudDüssükî, I, 386; Muğnil-Muhtâc, I, 25 vd.
2 - el-Muğnî,II, 297 vd.
3- Tebsiratül – Hükkam, İbni Ferhun bi-Hamiş Fethı’l- Ali, II, 378; eş- Şerhu’s Sağir, I, 514.
4-Reddü’l-Muhtar, 1. 552; Bedayiü’s-Sanayi, 1: 270
Sorularla İslamiyet