Bismillahirrahmanirrahim
Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor. Resulullah (sav) buyurdular ki:
Cuma gününde her mescidin bütün kapılarında melekler bulunur. Gelenleri öncelik sırasına göre yazarlar. İmam minbere oturduğunda defterlerini dürerler de hutbede yapılan zikri dinlemeye gelirler. Sevap olarak önce gelenlere bir deve kurban etmiş gibi, ondan sonra gelene bir inek kurban etmiş gibi, ondan sonra gelene bir koç kurban etmiş gibi, ondan sonra gelene bir tavuk sadaka vermiş gibi, ondan sonra gelene de bir yumurta sadaka vermiş gibi sevap yazarlar.
(Camiussağir - 804)
Cenab-ı Allah’ın (c.c) Kur’an-ı Kerim’de "Şüphesiz sen en güzel ahlâk üzerindesin" şeklinde buyurduğu Peygamberimiz (sav) için yine Kur’an-ı Kerim’de "De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin...." buyurmaktadır. Resulullah’ın (sav) yürüdüğü yola ‘Sünnet’, Onun sözleri ve davranışlarının yanısıra başkalarında görüp beğendiği ve hoş karşıladığı şeylere ‘sünnet-i seniyye’ denir. Veda Hutbesi’nde "Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu şaşırmazsınız. Bunlardan biri Allah'ın kitabı Kur'ân'ı Kerim, diğeri de Sünnetimdir" buyuran Efendimizin (sav) sünnetine uygun olarak yaşayan kişi günlük hal ve hareketlerini ibadete ve inşallah sevaba dönüştürecektir. Peygamberimiz (sav) Sünnete uyanları, "Kim ümmetimin bozulduğu bir zamanda Sünnetime sarılırsa ona yüz şehid sevabı verilir" buyurarak müjdelemiştir. Bu müjdeyi yaşayanlara dahil olmak duasıyla…